Giriş
(7)

Kediler sahiplerini tanirlar mi...

lazarus
...simdi, mesela 1 yil hic ayrilmadik. Sonra ayrildik, disarida bir yerde beni gorse tanir mi beni? Aidiyet duygusu zayif, biliyorum ama mesele taniyip tanimamalari, bunu merak ediyorum. Uzmanlardan yorum alabilir miyim?
...simdi, mesela 1 yil hic ayrilmadik. Sonra ayrildik, disarida bir yerde beni gorse tanir mi beni? Aidiyet duygusu zayif, biliyorum ama mesele taniyip tanimamalari, bunu merak ediyorum. Uzmanlardan yorum alabilir miyim?
0
lazarus
(06.12.15)
uzman değilim ama; tanır tabi.
0
fatihkkk
(06.12.15)
kendi kedilerimden gördüğüm kadarıyla tanıyorlar ama zaman alıyor. ve dışarıda bunu yapar mı bilmiyorum, zira dışarıda tüm tavırları değişiyor kedilerin.
0
red g
(06.12.15)
abimle senede 1-2 karşılaşıyor. her seferinde aynı tepkiyi veriyor. ya abimde her seferinde gıcığına giden bir şey var, ya da baştan beri sevmiyorum bu pezevengi diyor.
yazları 3 ay yazlıkta kalıyor benim kedi. ordaki komşu teyzeyi görünce her sene sırnaşıyor. ki genelde insanlardan uzak ve kuul bir kedidir. teyze geçmişte bunu sokak kocakafalarından korumuştu bir kaç kez, sevdirmişti kendini. geçen komşu teyze bize misafirliğe geldi kışlık evimize, normalde eve yabancı biri gelince arka odaya saklanır. asla kendini göstermez. komşu teyzeye yavaş yavaş yaklaştı böyle şaşırmış gibi, acaba bu o mu ne işi var der gibi, ve yazlıkta yaptığı gibi ayağına dolandı. belki hatırlıyordur diyoruz.
0
alice practice
(06.12.15)
biz taşınırken kedimizin yavrularını (1 yaşlarına gelince) yanımızda götürmedik. bir kaç sokak öteye taşındık ama pek gidip görmedik. 2 3 ayda bir gidip sevdik 1 sene geçti bir tanesi bizi görünce ağlıyor öbürü de bazen tanıyor bazen tanımıyor kafasına göre :D

tabi bizim kediler yarı ev yarı sokak kedisiydi sokağa alışkınlar ama direkt sokağa atarsanız ne olur bilmem
0
neira
(06.12.15)
açsa tanır, toksa tanımaz.
0
icim urperiyor
(06.12.15)
Tanıyorlar
0
yahveyire
(06.12.15)
ailemi 3-4 ayda bir görmesine rağmen her seferinde hiç ayrılmamışlar gibi davranıyor. normalde yabancı birini görünce masanın altından çıkmıyor.
0
boyalı kuş
(07.12.15)
(11)

annenizin hazırladığı pazar kahvaltısı lezzetleri?

islergucler2
selam dostlar.şöyle çocukluk yıllarınıza dair hatırladığınız veya hala tattığınızda sizi o günlere götüren samimi lezzetleri arıyorum bu sabah.teşekkürler.
selam dostlar.

şöyle çocukluk yıllarınıza dair hatırladığınız veya hala tattığınızda sizi o günlere götüren samimi lezzetleri arıyorum bu sabah.

teşekkürler.
0
islergucler2
(06.12.15)
akıtma.
0
fatihkkk
(06.12.15)
samimiyetini bilemem ama yumurtalı ekmek yapardı. yumurtayı çırpıp bayat ekmek dilimini iki tarafını da bandırıp bol yağlı tavada kızartırdı. bence şahane buram buram çocukluk.
0
alice practice
(06.12.15)
Patatesli yumurta yapardı. bir de domatesi, biberi, sarımsağı yumurtasız menemen gibi pisirirdi. İkisine de hala bayılırım.
0
fraise
(06.12.15)
Yumurtali ekmek, erimis tereyagli cerkez peyniri, pisi, misir ekmegi
0
bedbed
(06.12.15)
Peynirli maydonozlu ekmek (fırınlanmış)
0
archery
(06.12.15)
patates kızartması, yumurtalı ekmek, akıtma.
0
kakao
(06.12.15)
Pisi

O degil de gecen bi video gordum. Hamuru mayaliyolar, pisi icin aciyolar. 1 dilim sucuk, kasar, dilim domates koyup kapatiyolar. Anneme gonderdim videoyu 2 gun sonra yapti :)
0
la noix
(06.12.15)
Yumurtalı ekmek +1
0
lilidance
(06.12.15)
pisi dediğiniz şey bizim keçi bacağı dediğimiz anladığım kadarıyla. keçi bacağı +1
0
kakao
(06.12.15)
bulamaç çorbası artı kara mercimek çorbası...
0
gotic
(06.12.15)
@kakao, pişi ile keçi bacağı aynı değil. pişi ekmek hamuru gibi mayalı hamurdan yapılıyor. keşi bacağı/ aslan ayağı da yumurta ve yoğurtla hazırlanan hamurdan yapılıyor.

@la noix, ben onun bir de şokellalısını yapıyorum. çok güzel oluyor :)

yumurtalı ekmek, fırında ekmek üstü yumurta+ peynir+ maydonoz, pişi, ve sucuklu peynirli tost yapardı annem. ben tost dışındakileri yapıyorum.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(06.12.15)
(25)

uyusturucu kullanmayan insan kaldi mi

proletarier aller lander vereinigt euch
Tabii kaldi diye cevaba gerek yok ben de biliyorum ama benim arkadas cevremde neredeyse kullanmayan yok. Cogunlugu esrar iciyor haftada 1 defa falan. Agir seyler alanlar da var biraz agzina burnuna ne bulsa sokan da ama hepsi de iyi insanlar ben de uyusturucuya karsi biri degilim ama hic kullanmadim
Tabii kaldi diye cevaba gerek yok ben de biliyorum ama benim arkadas cevremde neredeyse kullanmayan yok. Cogunlugu esrar iciyor haftada 1 defa falan. Agir seyler alanlar da var biraz agzina burnuna ne bulsa sokan da ama hepsi de iyi insanlar ben de uyusturucuya karsi biri degilim ama hic kullanmadim. Arkadadlar teklif ediyor(agir seyleri dusunmem bile) ulan diyorum madem o kadar guzel kafasi var bi zarari da yok kalici neden olmasin diyorum falan. Simdi bu esrar iyi midir kotu mudur. Kotuyse ne kadar kotudur. Bagimlilik yapmiyorsa sadece baya ucuk bi kafasi varsa bile nolacak ki yeterli miktarda ickiyle de benzer kafaya ulasilmaz mi yasal bir sekilde o zaman esrar niye bu kadar kaka?

Cevap verenler icip icmediklerini belirtirse memnun olurum zira hic icmeyen birinin yorumuyla icen birininki ayni olmaz benim icin.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(06.12.15)
Senede bir o da denk gelirse icerim. Onun haricinde ayrıca bir merakım yok, alkol kafası bence daha güzel.

İçenlerin de büyük çoğunluğunun özentilikten olduğunu düşünüyorum.

Düzenli bir şekilde içilirse bağımlılık yapıyor bence.
0
msb
(06.12.15)
2 sene içtim mütemadiyen. kötü bir şey, kaybolan 2 sene gözüyle bakıyorum. eğlendim eğlenmedim de değil ama gereksiz bir eğlence.

psikolojik bagımlılık yapar, sosyalleşmene engel olur. diğer kötü alışkanlıklardan hiç bir farkı yok.

sarhoşlukla kafa olarak alakası yok. alkol seni toplumdan soğutmaz işinden engel etmez yeterli bir sayıda içtiğinde.

ancak esrar uyuşturur iş yapamazsın aptal olursun. bu yüzden kaka.
0
inannas jofn
(06.12.15)
Toplamda 5 6 defa içmişimdir. Onlar da hafif şeyler. Arada bir olsa içerim ama herhangi bir bağımlılığım, arayışım yok.
0
nawar
(06.12.15)
Esrar bazı ülkelerde belirli doz kadar yasal zaten. Ha yasal olması zararsız olduğu anlamına mı geliyor? Elbette hayır. Sadece kimyasal uyuşturucudan uzak tutmaya çalışmak için kullanılan yöntemlerden biri bu. Sonuçta kimyasal maddeleri vücuda etkisiyle esrarin etkisi bir değil, yine de yuşturucu madde işte.

Bağımlılık yapıp yapmadığını tam bilmiyorum ama bir şekilde bağımlısı oluyorsun. Fiziksel ya da psikolojik olarak.

Hayatım boyunca değil esrar, uyuşturucu sigara bile içmedim. İnsanın sırf keyif için vücuduna bu denli zarar vermesini anlamıyorum. Onun yerine iki bira içerim, otururum.
0
fraise
(06.12.15)
abi haftanin nerdeyse her gunu esrar takılan arkadasim var. benim ayligimi adam bir haftada harciyor, son model arabasi, istanbulun en dasakli rezidanslarindan birinde evi var, adamin ayik gezdigini gormedim. herif icip mutlu oldugunu hic biseyi takmadigini falan soyluyor.

bence bu tip seyler paranin bok olmasindan kaynaklaniyo, ben gidip 2 saat takilacam diye bi jointe 150 tl veremem acikcasi. o yuzden icmeyi dusunmedim hic.
esrarin kotu bisey oldugunu dusunmuyorum.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(06.12.15)
yalnızca ot kullandım. lise dönemimde arkadaş grubuyla, onlar haftada 3-4 içerdi, ben de haftada bir falan eşlik ederdim. bana kafası hiç öyle pek şahane süper değişik gelmedi. her zaman içkiyi tercih ederim. üstelik biraz da bünye meselesi her 3 seferden birinde, deli gibi kusmamla sonuçlandı ot deneyimim.
esrarın kötü olduğunu düşünmüyorum, bağımlılık yapması da kişiden kişiye değişir bence. ben sevmedim hiç, ortamdan dolayı öyle bir kapak alayım da adam sansınlar diye kullandım. lise bitip o arkadaşlarla yolum ayrılınca da bir daha hiç canım istemedi. ancak o arkadaşlarımdan bazıları hala aynı yoğunlukta tüketiyorlar mesela, bazıları da benim gibi bir daha hiç aramamış. bağımlılık konusu kişisel bir durum o nedenle bence. bir eroin vs. gibi fiziksel bağımlılığın aşırı yoğun sonuçlandığı bir şey değil. nasıl atıyorum lisede hepimiz sigara içeriz tek tük, sonra kimileri sigara bağımlısı olur kimileri devam etmez, öyle bir durum.
kafası konusunda da, rahatlama yavaşlama gülme ve bayılmaya kadar gidiyor. bence çekici hiç bir yönü yok.
esrarın yasadışı olmaması gerektiğini düşünüyorum. hatta bence alkolizm tek başına esrar kullanımından daha tehlikeli bir bağımlılık.
0
alice practice
(06.12.15)
Cevremde uyusturucu kullanmayan kimse yoktu universitedeyken ben sigaraya bile baslamadan bitirmistim. Su an onlar da bi sey kullanmiyo. Belli bi yaştan sonra hala ergen gibi abi kafasi cok iyi yeaa diye dolasan tipler de çekilecek cile degil.
0
passive aggressive
(06.12.15)
İlk ot içtiğimde hiç birşey olmadı. kafasını felan hiç anlamadım, gayet normaldim. Diğer arkadaşlar bık bık konuşup çenesine vurmuştu. 2.içişimde "bunlar beni sikecek" diye triplere girip kaçmıştım. sonra da içmedim, gereksiz birşey.

Sarhoşken de ot diye salvia divinorum içmirmişler. o zaman ölüyordum, ellerim kollarım kilitlendi. 1 hafta boyunca öldüğümü düşündüm. yaşadıklarımın gerçek mi rüya mı olduğuna tam emin olamadım.

Alkol en iyisidir, çak 3-4 tane kırmızı tuborg. temiz. hiç bulaşma :/
0
zbrs
(06.12.15)
izmirde yaşıyorsun sanırım. izmirde kullanmayan eleman görmedim. uyuşturucu değil de ot alkol vs.
0
ergenpezeveng
(06.12.15)
Off, erasmus dönemindeki ergen kafası...

Madem "neden olmasın" diyorsun, bu akşam başla kullanmaya. Ben başla diyorum. Niye başlamıyorsun ki? Bak arkadaşların da teklif ediyormuş ne güzel.

Nasıl bir cevap bekliyorsun ki? "Yapılan araştırmalara göre esrar aslında sağlığa bik bik" desem başlayacak mısın? "Ben 6 yaşımdan beri içiyorum, hafızaya çok iyi geliyor" desem ne olacak? Hâla başkasından onay bekliyorsun. Uyuşturucuyla ilgili zibilyon tane örnek var, ama hala başka birinin seni yönlendirmesini bekliyorsun. Bir şey olursa suçu ona atacaksın çünkü.

Ulan bir bok yiyeceksiniz, onu bile beceremiyorsunuz.
0
pulsartgr
(06.12.15)
ayahuasca kullanacagim bir gun. bakalim sonrasinda ne olacak.
0
baldur2
(06.12.15)
40 yillik ergenim ben boyle atar gormedim pulsar.
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(06.12.15)
@proletarier,

İnan ki ergenlik seviyene dair daha büyük bir cevap yazacaktım, önce açtığın başlıklara bir bakayım dedim.

"Joystick ile oyun oynamayi cok seviyorum klavye mouse ile o zevki alamiyorum acaba gizli gay miyim cok korkuyorum."

Şu cümleden sonra seninle ilgili yanlış bir kanıya kapıldığımı anladım. Özür dilerim proletarier, büyüksün. Uyuşturucuyla ilgili soruların da çok mantıklı. Umarım aradığın cevabı bulmuşsundur.
0
pulsartgr
(06.12.15)
Olabilir gizli gaylik boyle ortaya cikabiliyor diye korktum insanlarin korkulariyla dalga gecmen de hic hos degil.
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(06.12.15)
Kötü olan bağımlılık kısmı, kimyasal olmayan uyuşturucuların zararsız olduğunu düşünüyorum.
0
hasmetizm 2046
(06.12.15)
antidepresanlar uyuşturucu saayılıyorsa kalmamış olabilir.
0
her gece aç
(06.12.15)
esrar niye bu kadar kaka soruna cevap:
çok yakın bir akrabamın oğlu kullanıyordu. annesi duldu, çalışmıyordu, kocasından maaş da kalmamıştı. dantel patik filan yapıp geçinmeye çalışıyordu. oğlan para bulamayınca annesini dövüyordu. kadın neler yaşadı neler. sadece annesine değil çevresindeki herkese o veya bu şekilde zararı dokundu.
uzun yıllar kullandı. hırsızlıktan hapse bile girdi. sonra nasılsa bıraktı. bıraktığında sanırım 40 yaşlarında falandı. bıraktıktan sonra bekçilik gbi bi işe başladı. 2 yıl kadar sonra mafya çekişmesi nedeniyle bıçaklanarak öldürüldü. öldüğünde annesinin gözünden bir dama bile yaş gelmedi. üzerinden bi 20 yıl geçti hala bir kez bile andığını duymadım. bir anne evladı ölünce huzura kavuşur mu? ciğeri yanmaz mı? yanmadı işte. öyle nalet bişe bu esrar.

arada buraya da soruyorum bi tanıdığı çocuğu kullanıyor. hayatları bombok. ailecek.

beyin damarlarını şeyediyor +1
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(06.12.15)
üniversitedeyim. denemedim, denemem. çevremde kullanan 1 kişi bile yok.
0
anneboleyn
(06.12.15)
Ot denemiştim üniversitesi de bir iki arkadaşım içerdi, Kötü bir yan etkisi ile karşılaşmadım kısa vadede.
Askerde revir personeli olarak görev yaptım her akşam ot kubar esrar eroin bonzai vakaları ile nöbet geçerdi hepsinin krizini yokluğunu gördüm.
Kötü birşey efendim birtek faydası yoktur kendine dışardan baksan ağlarsın haline.
0
gozu acik sevisen yahudi
(06.12.15)
hiç denemedim, hiç heveslenmedim, hiç ihtiyaç duymadım. aynı şekilde yılda 2 maksimum 3 kadeh şarap, 2 tane falan da maricahhi birayı saymazsak (ki onlarıda genelde masada aaa ama ortamı bozuyosun sarhoş geyiğinden bıkıp önümde dursun diye söylerim)alkolde kullanmıyorum. üstelik yıllarca turizm gibi bir sektörde çalıştım, o personel lojmanlarında ayakları bile enjeksiyon izleri dolu nice tipler gördüm.

her ortamda en neşeli, en enerjik, en keyifli insanlardan biri de hep ben olurum, hatta gelip nasıl güzel eğlendin ne içtin, sen nasıl hep böyle pozitifsin neşelisin falan diye sorarlar. hiç anlamıyorum insanların bu eğlenmek, rahatlamak vesaire vesaire durumlar için bir uyarıcıya ihtiyaç duymalarını. yargılamıyorum, gerçekten anlayamıyorum, kafam basmıyor insanlar bile bile kendilerine zarar veren bir şeye neden ihtiyaç duyarlar...

senin iradeni yok eden ve bağımlılık yaratan br uyarıcının nasıl bir keyfi olabilir ki?
0
Phoebe
(06.12.15)
otu, esrarı görse ne olduğunu anlamayacak bir çevrem de var

kullanmayanın olmadığı bir çevrem de

bazı şeyler çevreyle alakalı değil, kullanmadım, kullanmam. çünkü benim bedenim, benim kararım. hayattaki bazı şeylerde hiç bir çevre umrumda değil bu da onlardan biri.
0
niye ama
(06.12.15)
sigara bile içmiyorum.

26 k
0
mza
(06.12.15)
tek basina ne iyi, ne kotu. sahsi tasarrufunuz mesele.
0
e haliyle
(06.12.15)
pulsar iyi bir noktaya temas etmiş, ama kalan yorumcuların olayı ne anlayamadım.
uyuşturucular ile ilgili gerçekçi bir fikir sahibi olmak istiyorsan en iyi yol hepsinden bir defa tatmak. yer mi? yemez. o yüzden salla gitsin, çok düşünme, dik kafaya bi bira. ben öyle yapıyorum.
0
kargn
(06.12.15)
Nasil bir arkadas cevren var? Hic esrar kullanan arkadasim olmadi bu zaman kadar. Olabiliyor yani.

Bu arada alkol bende bagimlilik falan yapmiyor. Icsem de olur icmesem de.
0
stavro
(06.12.15)
(9)

Bunu çevireni hacca gönderecem

blt
Bunu yazan adama harf başı küfür ettim fikir bile yürütemiyorum.The “right degree of trust” in the system capabilies permits the operatör to exploit the benefits of a system whilst being aware of its limitations. Both over-trust and under-trust can lead to unwanted effects and should consequently b
Bunu yazan adama harf başı küfür ettim fikir bile yürütemiyorum.

The “right degree of trust” in the system capabilies permits the operatör to exploit the benefits of a system whilst being aware of its limitations. Both over-trust and under-trust can lead to unwanted effects and should consequently be avoided. Similar to trust between people, trust in automation develops over time and has three interwoven aspects: predictabily (the degree to which the operator is able to predict the behavior of a machine/human agent); dependability (the degree to which the operator feels he can depend on the agent’s behavior);and faith (the degree to which the operator assumes the agent’s intent and capacity to work cooperatively and reliably)
0
blt
(05.12.15)
çevirilmeyecek bişi değil ama teknik duruyor biraz. yanlış çeviriyi kontrol edecek kimse yok.

ayrıca hacca da kura ile gidiliyor. o yüzden geçmiiş olsun
0
ayiadam
(05.12.15)
otomasyonda öngörülebilirlik, güvenilirlik ve imanın faziletlerinden bahsediyor muhterem. artık bi eyüp sultana gönderirsin hiç olmazsa.
0
kargn
(05.12.15)
Haklısın. O zaman karıya gönderelim hacıt.
0
🌸blt
(05.12.15)
töbe bismillah.

3 senedir hac kurası bekleyen adama dencek laf mı bu?
0
ayiadam
(05.12.15)
sisteme 'doğru ölçüde güven' operatörün, sistemin faydalarını açığa çıkarırkeken sistemin sınırlarının da farkında olmasını sağlar. Hem aşırı güvenmek hem de gereğinden az güvenmek (sisteme) istenmeyen sonuçlara yol açabilir ve bundan kaçınılmalıdır. İnsanlar arasındaki güvene benzer şekilde, otomasyona olan güven zamanla gelişir ve 3 içiçe geçmiş hali vardır: tahmin edilebilirlik (operatörün makine/human agent ın davranışlarını tahmin edebilme derecesi) güvenilirlik (operatörün agent ın davranışlarına güvenerek hareket edebilme derecesi) ve inanç (operatörün agent ın birlikte/uygun olarak çalışabilme niyet ve kapasitesini kabul etme derecesi)


profesyonel çeviri değildir.
0
alice practice
(05.12.15)
çok çok çok teşekkürler alice. Ama hacca kura ile gidildiğini öğrendim az önce bi çekiliş hakkın benden :)
0
🌸blt
(05.12.15)
alice'in çevirisi +1

ayrıca hac seçeneğinden sonra "karı"ya göndermek..
0
herseysoyledigimgibioldu
(05.12.15)
Bir kalıp, deyim ve espri olarak "karı" yahu. Öyle tırnak içine alıp yazınca üzücü oluyor.
0
🌸blt
(05.12.15)
Bunlar hacı hoca, geh biz gidek blt.
0
zbrs
(06.12.15)
(9)

güzel yiyecek için ne kadar para harcarsınız?

baba jo
sırf lezzetine bayıldığınız bir yiyecek için maaşınızın yüzde kaçını harcıyorsunuz 1 ayda? bahsettiğim şey hamburger de olabilir, balık da olabilir, kuru fasulye de olabilir, baklava da olabilir. merak ettiğim şey damak tadınız için bütçenizi ne kadar zorladığınız. ben sırf sevdiğim şeyleri yemek iç
sırf lezzetine bayıldığınız bir yiyecek için maaşınızın yüzde kaçını harcıyorsunuz 1 ayda? bahsettiğim şey hamburger de olabilir, balık da olabilir, kuru fasulye de olabilir, baklava da olabilir.

merak ettiğim şey damak tadınız için bütçenizi ne kadar zorladığınız. ben sırf sevdiğim şeyleri yemek için maaşımın 4.5-5'te 1'ini harcıyorum mesela, çok mu bilemedim. özellikle bir yere gidip yediğiniz şeylerden bahsediyorum yani, lahmacun seven birinin karnını lahmacunla doyurması gibi değil de, "yarın şunu yemeye şuraya gidiyoruz" gibi.
0
baba jo
(05.12.15)
14tl / öğün
0
cenkertem.afc
(05.12.15)
güzel bi adana dürüm.
0
cenkertem.afc
(05.12.15)
ya senin maaşın çok düşük yada dayak yemedin.

tek kişi sadece yemek için 50-60'tan fazla vermem. özel gün vs olur gidilir orda da maksimum 2 kişi için ödediğim 500 küsür lira oldu.

türkiye'de yemek işinde artık isme para veriliyor diye düşünüyorum.
0
ayiadam
(05.12.15)
öğle yemeğiyse 25 lira, akşam yemeğiyse içki dahil 100 lira. şu an için aylık maaşım yok ailemden para alıyorum harcamalarım için, ayda 1 nadiren 2 kez bu şekilde akşam yemeği oluyor. haftada 3 kez falan da böyle öğle yemeği oluyor. haftada bir de waffle ya da özsütten pasta yiyorum.
normal zamanlarda staj yaptığım yerin orda tabldotçuda 10-12 liraya öğle yemeği yiyip akşamları evde yapıyorum.
0
alice practice
(05.12.15)
Ayiafam +1. Maalesef lezzetiyle isim yapanlar bir süre sonra ismi sebebiyle para kazanmaya odaklanıp lezzetten vazgeçiyor. Alkollü ortamda kişi başı 100 Tl./ alkolsüz kişi başı 50 Tl. Üzeri yer iş bağlantısı vb. bir amacı yoksa bana anlamsız geliyor.
0
hadi hadi
(05.12.15)
Ozel yemekler icin ust sinirim yoktur. Le bernardin'de yemek yemisligim var keh keh :) onun disinda mcdonalds yerine carl's jr falan tercih ederim daha fazla odemeyi goze alarak. Yalniz fiyatin lezzet getirmedigini de bilirim. Nusrete gitmedim, gitmeyi dusunmuyorum, ozgur sef'e gittim ve begenmedim. Eti alir evde kendim yaparim daha iyi

Et-tavuk-baliktan kismam. Sut ve yogurt icin marka takintim vardir, ucuzunu almam.
0
la noix
(05.12.15)
fiyat açısından şöyle bir durum var, lezzeti için yenen şeylerin fiyatı düşük olunca yeme sayısı artıyor. mesela çok sevdiğim bi pizzacıda 100 tl harcıyorum diyelim, ayda 2 kere. çok sevdiğim bi pastanede 40 lira harcıyorum, ayda 5 kere. toplamda ikisi de aynı para ediyor, yani illa fiyatı çok yüksek şeyler olarak düşünmeyin. soruyu bu tarz sorma amacım da o zaten: lezzet için ne kadar harcayabiliyorsunuz. lezzetine bayıldığım tek şey olsaydı ve o da 5 lira olsaydı ayda 40 kere yerdim, burada sınırı bütçe belirliyor yani, bir yemeğin ne kadar ettiğiyle alakası yok.
0
🌸baba jo
(05.12.15)
1/16

Bi asgari ücret kadarı yemeğe gidiyor işte...

Şaka şaka, öğrenciyim ben. Zayıf olmama rağmen döner (güzelinden), İskender, kebap ve çiğ köfte gibi dışardan yenen süper yemeklere bayılıyorum ve harçlığımın yarısını veriyorum.
0
ssiradanbirigibi
(05.12.15)
Ayda 250tl civari sadece midyeye gidiyor bazen. Onun disinda yemege bir ayda ne kadar verdigimi hic hesaplamadim. Donem donem degisiyor, bir donem pek disaridan yemezken bir donem cogu kez disaridan yiyorum. Ama canim bir sey cektiginde fiyatina falan bakmam, cunku canim bir sey cektiginde baska bir sey yiyemiyorum kolay kolay. Ama canim et cekti diye kalkip da Nusret'e gidip ismine parayi gommem. Eti et fiyatina satan bir yerde yerim motorsiklet fiyatina satan yerde degil.
0
stavro
(05.12.15)
(7)

"Yavas yeme mama kabi"

mutevazi
Kopegim mamayi nefes almadan yedigi icin iki kez bogulma tehlikesi gecirdi on gun icinde. Yavas yemesi icin alternatif ariyorum, bu mama kaplari var ama cok pahalilar, bunlara alternatif evde yapabilecegim bir sey geliyor mu akliniza? Bu mama kaplari ne derseniz, icerisinde cikintilar oldugu icin ko
Kopegim mamayi nefes almadan yedigi icin iki kez bogulma tehlikesi gecirdi on gun icinde.
Yavas yemesi icin alternatif ariyorum, bu mama kaplari var ama cok pahalilar, bunlara alternatif evde yapabilecegim bir sey geliyor mu akliniza?

Bu mama kaplari ne derseniz, icerisinde cikintilar oldugu icin kopek mamaya yavas yavas ulasabiliyor ve dogal olarak yavas yemis oluyor. Hem mide donmesi riskini hem bogulma riskini azaltiyor. Obez kopekler icin de kullaniliyor ayni zamanda.
0
mutevazi
(05.12.15)
yumurta kutusu yada yada yuvarlak buzluk kullanılabilir
0
plastikordek06
(05.12.15)
yaahu fiyatlarına baktım da, www.sweetsorcery.com.tr böyle çeşitli kek kalıpları var. alisveriskulupleri.com ve ya şöyle bir şeyi normal kabına sabitleseniz mesela.
0
alice practice
(05.12.15)
mama kabını şu şekilde kullanmayı deneyebilirsiniz, bedava. pad2.whstatic.com

mama kabına tenis kopu koymak, mama kabına su doldurup mamaların yüzesini sağlamak gibi yöntemler var. yumurta kutusunu salyalarıyla parçalar sanırım.
0
madarch
(05.12.15)
Mama kabini ters koyunca devirip yiyor :) kabi sabitlesem temizligini nasil yapicam diye sabitleyemiyorum da, nasil temizleyebilirim yere sabitledigim kabi yemek sonrasi?
0
🌸mutevazi
(05.12.15)
Oyuncaklari da cikartiyor kaptan, hicbir sey olmamis gibi devam ediyor yemeye:( suyu denemedim, ise yarar mi acaba, ama kisa burun sebebiyle su icerken de genzine kaciyor cok sik, su genzine kactiginda nefes almaya calisirken bogulur mu ki yine? Delirtecek bu kopek beni.
0
🌸mutevazi
(05.12.15)
mama kabını deviren köpekler için kabın alt tarafında kalan boşluğu betonla dolduruyorlar, kap ağırlaşıyor. bir de eski tabureyi ters çevirip ayaklarının arasına mama kabını yerleştirenler var. hamurumsu yapışkanlar ile yere tutturabilirsiniz. onlar çıkabiliyor.
0
madarch
(05.12.15)
top koymayi denediniz mi? bende kong'un bir oyuncagi var ona koyuyorum bazen. kong wobbler www.youtube.com


tenis topu onerisi de surda 4. www.buzzfeed.com
0
bir varmis bir yokmus
(06.12.15)
(7)

Kedimin gözü

sakar in san
http://i.hizliresim.com/dZ3R9X.jpgNiyeBu halde
i.hizliresim.com
Niye
Bu halde
0
sakar in san
(29.11.15)
neden bilemem ama kedi göz enfeksiyonlarında, gözü kızarmış/çapaklanmış/kapanmış sokak kedilerinde yüzde yüz etkili 2 liralık gentagut damladan alıp 2 gün deneyin. 3. gün geçmezse veterinere götürün.
0
alice practice
(29.11.15)
Sokak kedisi değil ki
0
🌸sakar in san
(29.11.15)
2 gün falan denemeyin hiçbir şey, veterinere götürün hemen. bu akşam götüremiyorsanız çay masajı yapın yumuşak bir bez veya pamukla o göze, yarın da veterinere götürün. Göz enfeksiyonu dediğimiz şey çok çeşitli olabildiği için kafanıza göre damla ilaç kullanmayın, bir uzmanın hasarı net olarak görebilmesi gerekiyor. Ve tedavi edilmediği her an gözü çok acıyor şu an kedinizin, haberiniz olsun.
0
mutlusismankedi2015
(29.11.15)
pek çok veterinerin de önerdiği, evdeki 2 kedime de daha önce benzer bir durumda önerilmiş bir ilaç neden kafasına göre ilaç kullanma oluyor ki? insan göz enfeksiyonlarında kullanılan çay masajı daha mı bilimsel bir yöntem?
0
alice practice
(29.11.15)
uzman olmayan insanlar tarafından önerilen ilaçları kediniz üzerinde denemeyin lütfen. kediniz deneme tahtası değil. en kısa zamanda bir veteriner hekimin muayene etmesi şart görünüyor. geçmiş olsun şimdiden.
0
norec
(29.11.15)
benimkinin de 4 gündür kısık. kızarıklık yok ama. çay pansumanı yaptım, geçer gibi oldu, geçmedi. yarın fatih hayvan hastanesine gidiyoruz.
0
lazarus
(29.11.15)
gözündeki enfeksiyondan çok gözkapağı dönmesine benziyor fotograftan görebildiğim kadarıyla. genta bir işe yaramaz bunda. evet iltihap akan göze, enfeksiyondan kapanmış göze falan damlatılır genta sorun olmaz ama, bu hayvanda enfeksiyon denebilecek bariz bir görüntü yok, daha çok göz bir şeyden irrite olmuş gibi.
0
guvercnucusu
(29.11.15)
(5)

Bu karikatürdeki komiklik nedir?

eeb
SbKarikatür sağda---->
Sb
Karikatür sağda---->
0
eeb
(29.11.15)
eldeki çanta doğa dostu değil 400 yıl geçmiş hala doğaya karışmamış açskdjalkdjaslkdjasldalkdj
0
eksimeksi
(29.11.15)
gülmedim
0
bobinhoo
(29.11.15)
bence komik değil felsefi. hani günlük hayatta bir dolu derdimiz tasamız var ama uzun vadede bu çöp poşeti bile 1000 yıl doğada kalacak ama bizim 3 günlük ömrümüz var.
0
alice practice
(29.11.15)
Bence espri şu: Hass.ktir çektikten sonra öyle donup kalıyor, hani bir şeyi unutunca ve unuttuğumuz şeyi hatırlayınca öylece kamyon farı görmüş tavşan gibi kalakalırız ya, o da öyle donup kalıyor (mavi ekran veriyor) ve öylece olduğu yerde ölüyor, aradan 400 yıl geçiyor ama poşet orada öylece duruyor.

Çok mu zorladım? :)
0
yirmisantim
(29.11.15)
gulmedim, okla karikaturu gostermene daha cok guldum
0
exlibris
(29.11.15)
(10)

Şu anın gerçek olduğunu bilebilir miyiz?

straples
Bir rüya gördüm.5 Aylık oğlum yürümeye başlıyor bir anda ve ben de eşime bu ne ya falan diyorum, şaşırıyoruz. Sonra bu rüya mı gerçek mi diyorum. O da bana gerçek diyor ve gerçek olduğuna kesin olarak inanıyorum.Şimdi soruyorum size.Şu anda rüyada mı gerçekte mi olduğumuzdan nasıl emin olabiliriz?
Bir rüya gördüm.
5 Aylık oğlum yürümeye başlıyor bir anda ve ben de eşime bu ne ya falan diyorum, şaşırıyoruz. Sonra bu rüya mı gerçek mi diyorum. O da bana gerçek diyor ve gerçek olduğuna kesin olarak inanıyorum.

Şimdi soruyorum size.
Şu anda rüyada mı gerçekte mi olduğumuzdan nasıl emin olabiliriz?
0
straples
(25.11.15)
sandalyeye otur kendini arkaya doğru bırak :) ya da ranza varsa üst kattan aşağı yuvarlan. burdaysan gerçektir :)
0
ergenpezeveng
(25.11.15)
bu konu filozoflarca hep tartışıldı ve tartışılmaya devam ediyor.

(bkz: Simulation hypothesis)

konuya girişi ise (duruma göre çıkışı da olabilir) Baudrillard'ın simulacres et simulation'ı ile yapabilirsin.
0
sen git ben geliyorum
(25.11.15)
yalan söyle söyleyebiliyorsan gerçek hayattasın..
0
dedim dedim de kime dedim
(25.11.15)
Absürdlüğü değerlendirerek. 5 aylık bir bebeğin yürümesi mümkün değil pek, o rüyadır. Etrafta başka bir absürdlük varsa, onlar kontrol edilir. Örneğin, apartman kapısı kontrol edilir ya da başka saçma bir şey söylenir, ona verilen tepkilere bakılır. Rüyalarda gerçek hayatta kontrol edemedeğimiz şeyleri kontrol edebiliyoruz. Ek olarak, fiziksel bir acı ve iz en iyi kontroldür. Bir yandan da bulunduğun yere ne zaman ve nasıl geldiğinin kontrolü yapılabilir. Tabii, lucid dreaming yapabilmenin devreye girmesi gerekir, becerilebilirse.

Birkaç sene önce rüyamda bir arkadaşımla İzmir'de alışveriş yapıyorduk. Çok saçma bir rüyaydı içerik olarak ama normal normal kazak alışverişi yapıyorduk. Rüyamda durup "Ben İzmir'de değilim, bu bir rüya olmalı" dedim. Arkadaşıma sordum "Rüyada mıyız" diye, arkadaşım "Hayır, kazak alışverişi yapıyoruz" dedi. Ben de "Rüyada isem karşıdaki dağları parmak şıklatarak kaldırabilirim" dedim. 3-5 kere parmak şıklattım, hiçbir şey olmadı. Arkadaşım "Ne yapıyorsun salak salak? Rüyada değilsin" dedi. Ben de "Buraya nasıl geldiğimi hatırlamıyorum. En son giydiğim şey bu değildi" dedim. O zaman, arkadaşımın suratı değişik bir hal aldı. "Biliyordum, rüyada olduğumuzu" deyip uyandım.

Kendini mıncırdığında her seferinde hissediyorsan gerçek. Olaylar arasında dalgınlık nedeni dışında, büyük bir akış kopukluğu varsa o ya rüya ya da nur topu gibi Çoklu Kişilik Bozukluğu.

"Matrix'te miyiz, simülasyon içinde miyiz" diye soruyorsan, sahip olduğumuz her neyse, bu şeyin içinde nefes alıyorum, hissediyorum, bir şeyler oluşturuyorum; dolayısıyla gerçekliğim bu. Akış kopukluğu olmadığı, mantıksal tutarlılık olduğu sürece gerçek olarak kabul ediyorum sahip olduğum şeyi.
0
aychovsky
(25.11.15)
herkes kendi gerçekliği içinde yaşıyor. aynı anda kimimiz rüyada kimimiz gerçekte asılı kalıyoruz. birimizin rüyası öbürümüzün kabusu oluyor.
0
thewizardofearthsea
(25.11.15)
basitçe anlatmak gerekirse; odadaki ışık miktarını değiştirmeye çalışın. örneğin ışıkları açıp kapatmaya çalıştığınızda eğer rüyadaysanız bunu başaramıyorsunuz. etrafınızdaki ışık miktarı hiç değişmiyor.

waking life adlı filmden zamanında görüp denemiştim ve gerçekten de işe yaramıştı.

ilgili kısım şöyle:

-Do you have these dreams all the time?
-Hell, yeah. I'm always gonna make the best of it. But the trick is, you got to realize that you're dreaming in the first place. You got to be able to recognize it. You got to be able to ask yourself, " Hey, man, is this a dream?" Most people never ask themselves that... when they're awake or especially when they're asleep. Seems like everyone's sleepwalking through their waking state... or wake walking through their dreams. Either way they're not gonna get much out of it.
-The thing that snapped me into realizing I was dreaming was, uh-- was my digital clock. I couldn't really read it. It was like the circuitry was all screwed up or something.
-Yeah, that's real common. And small printed material is pretty tough too. Very unstable. Another good tip-off is trying to adjust light levels. You can't really do that. If you see a light switch nearby, turn it on and off and see if it works. That's one of the few things you can't do in a lucid dream. What the hell. I can fly around, have an interesting conversation with Albert Schweitzer. I can explore all these new dimensions of reality, not to mention I can have any kind of sex I want, which is way cool. So I can't adjust light levels. So what?
-But that's one of the things you do to test if you’re dreaming or not, right?
-Yeah, like I said, you can totally train yourself to recognize it. I mean, just hit a light switch every now and then. If the lights are on and you can't turn them off, then most likely you’re dreaming. And then you can get down to business. And believe me, it's unlimited.
0
givemesomesubstance
(25.11.15)
(bkz: inception)
0
kayranin kedisi
(25.11.15)
Çok ciddi olarak söylüyorum şöyle bir yöntem var;
Rüyalarda elektrik düğmeleri doğru çalışmazmış, yani ışıkları açıp kapatamazmışız doğru dürüst. Böyle emin olabilirsin.
0
innerbliss
(25.11.15)
ben de kaynağını hatırlamıyorum ama, bir bardak su iç, rüyada içtiğin su susuzluğunu gidermez, ağzının kuruluğu hissi devam eder gibi bir şey vardı.
0
alice practice
(25.11.15)
benim okuduğum bir yazıda da ellerinize bakmakla ilgiliydi. Lucid dreaming yapılırken ellerinize baktığınızda anlarmışsınız.
0
safepassage
(25.11.15)
(5)

sizce hangi gömlek?

bir fincan kahve ile film izlemek
1- https://www.mudo.com.tr/mudo-fts64-gri-kareli-gomlek-11541692- http://shop.ltbjeans.com/urun/carelo-shirt-.html3- http://www.mavi.com/Erkek/Gomlek/Kareli/Mavi-Kareli-Gomlek/p/020272-207434- http://www.colins.com.tr/urun/colins-yesil-erkek-gomlek-u-kol-9674
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(22.11.15)
mudo dan almayın bence, daha bugün ekşide başlığı vardı.
binlerce liralık ürünleri kurtlu böcekli satıp sallamayan adam, sizin ilk anda gözünüzden kaçan eşşek kadar dikiş hatası için değişim falan yapmaz.
0
alice practice
(22.11.15)
illa seçim yapacaksak ltb'deki
0
rapon
(22.11.15)
1 numara güzelmiş.
0
borntodie
(22.11.15)
düğmelerden dolayı daha hoş duruyor: ltb.
0
wild draw four
(22.11.15)
üzgünüm ama hiçbiri.
İçlerinde mudo iyi ama onun da çift cebi var. Bu iyi bişey değil.
0
vaktiyle iyi biriydi
(22.11.15)
(10)

Kitap önerisi

mutekebbir
15-16 yaşlarında bir kız çocuğu var kitap okumayı pek sevmiyor annesi alışmasını istiyor ama anladığım kadarıyla kıza önerdiği kitaplar klasik kitaplar ben de dedim önce sevdiği ilgisini çekecek konularla ilgili kitaplar alın ben öyle alışmıştım kitap okumaya.Kız böyle polisiye ya da fantastik tarzl
15-16 yaşlarında bir kız çocuğu var kitap okumayı pek sevmiyor annesi alışmasını istiyor ama anladığım kadarıyla kıza önerdiği kitaplar klasik kitaplar ben de dedim önce sevdiği ilgisini çekecek konularla ilgili kitaplar alın ben öyle alışmıştım kitap okumaya.

Kız böyle polisiye ya da fantastik tarzları seviyormuş.

Fazla kalın olup kızın gözünü korkutmayacak, bu tarzlarda, merak ettirecek, sürükleyici ve en önemlisi yaşına uygun olarak ne alınabilir.

Teşekkürler.
0
mutekebbir
(22.11.15)
harry potter okuyabilir. ilk kitabını bi okusun, çok kalın değil zaten. merak uyandırırsa devamını da okur zaten.
0
rayde
(22.11.15)
Fantastik seviyorsa ejderhamizragindan başlayabilir bence. Harry Potter ilk kitapları çocuksu gelir bu yaşında. Otostopçunun galaksi rehberi de eglencelidir. Kitap denilen şeyin ona verilen klasikler dışında bir şey de olabileceğini görür. Şu sıralar Sherlock izliyorsa Sherlock Holmes lar olabilir. Yine fantastik seviyorsa unutulmuş Diyarlar olabilir. Seriler ince ince kitaplar ile süreklilik sağlamak açısından iyidir genelde.
0
alice practice
(22.11.15)
jo nesbo / kardan adam

polisiye
0
sayns
(22.11.15)
ask tum zamanlarin icinden gecer serisi cok eglencelidir, fantastik seviyorsa sevebilir bunu da. biraz kalin gerci ama dili cok akici ve mizah yonu de var.
0
in vino veritas
(22.11.15)
Canan Tan'ın kitapları tam ona göre.
0
ayna bugusu
(22.11.15)
Hocam fantastik ilgisini cekiyorsa David Eddings,Weiss,Hickman gibi bu turun usta isimleri ilgisini cekebilir.

Not: Ben satiyorum bu kitaplari,kitapligimi bosaltiyorum. İstersen bakabilirsin.
0
odinin sakali
(22.11.15)
Bende onun yaslarinda fantastik okudugum icin oneriyorum.
0
odinin sakali
(22.11.15)
agatha christie on küçük zenci'den başlayabilir. tarzını severse diğer kitaplarını da okur. genel olarak kalın olmayan kitapları var zaten.
0
ruhen hastayim ben
(22.11.15)
harry potter +1

bir de, fantastik falan değil de aziz nesin'in şimdiki çocuklar harika isimli ince bi kitabı var. bence sever. sıkılma ihtimali olduğunu düşünmüyorum yani okuyan kimsenin. onu da bi şeyapın.
0
mutlusismankedi2015
(22.11.15)
Yeşil Kiraz serisi bence tam ona göre.
0
maxim gorki
(23.11.15)
(3)

ALES e ne zaman girmem gerek

amusan
Herkese merhabaSoru biraz garip gelmiştir şöyle anlatayım.Askerliğimi tecil ettirdikten sonra 2017 hazirana kadar tecilim olacak.Askerliği olabildiğince ertelemek mümkünse bedelli yapmak istiyorum.Alese ne zaman girmeliyim?Bildiğim kadarıyla ALES yılda 2 kere.Ben 2016 sonlarına doğru mu girmeliyim 2
Herkese merhaba
Soru biraz garip gelmiştir şöyle anlatayım.Askerliğimi tecil ettirdikten sonra 2017 hazirana kadar tecilim olacak.Askerliği olabildiğince ertelemek mümkünse bedelli yapmak istiyorum.Alese ne zaman girmeliyim?
Bildiğim kadarıyla ALES yılda 2 kere.Ben 2016 sonlarına doğru mu girmeliyim 2017 başlarında mı onu kestiremiyorum.
0
amusan
(22.11.15)
Puan 3 yil gecerli olduguna gore cok ince hesaplama yapmaya gerek yok. Ayrica sadece ales puaniyla askerligi tecil ettireceginizi dusunmuyorsunuz di mi?
0
aydin meyrin
(22.11.15)
3 sene geçerli oldugu düşünülürse ve ilk girişte istediğin puanı alman garanti olmadığına göre bu ilkbaharda gir bence bir terslik olursa tekrar girme Şansın olur. 70 tl çok ciddi bir miktar değilse senin için. Ki ales te iyi puan alman tek başına yüksek lisans girmene de yetmiyor zaten.
0
alice practice
(22.11.15)
@aydin
tabii o kadar da bilgisiz değilim o konuda :)

@alice
bunu duyduğum iyi oldu.3 sene geçerli olduğunu şimdi duydum.Benim kafamda ÖSS gibi şekillenmişti

Teşekkürler
0
🌸amusan
(29.11.15)
(13)

hiç tanımadığınız birine cam'de soyundunuz mu?

alice practice
vallahi trollük değil. çevremden çok duymaya başladım ve baya baya olan bir şey mi merak ediyorum.
vallahi trollük değil. çevremden çok duymaya başladım ve baya baya olan bir şey mi merak ediyorum.
0
alice practice
(20.11.15)
No
0
damdanakan
(20.11.15)
yurtta kalırken arkadaş manitaya bak lan diye beni çağırdığında çocuğun arkasından götümü göstermiştim kız kapatmıştı, bi tek o yani.
0
masa penisi
(20.11.15)
işte sanırım türkiye gibi bir ülke olmasıyla alakalı, avrupalı iskandinav kızlara pipi gösteren, jameikalı gence soyunan kızlar falan.
0
🌸alice practice
(21.11.15)
evet. sonunda da pişman oldum. ya kaydettiyse fayişe diye.
0
cenkertem.afc
(21.11.15)
arkadaşımın biri, (başkasıyla evlendiği halde) hala kendisine üst kısmı üryan fotoğraflarını atan eski kız arkadaşının fotoğrafını göstermişti. teey. olmuyor değil, oluyor ama o fotoğraflar bazen çok yanlış ellere geçiyor. bkz. 4chan'da futanari, trap ve pedo paylaşımlarından sonra en çok açılan konular eski kız arkadaş fotoğrafları/camwhore gifleridir.
batının ahlakıyla aynı seviyedeyiz bence.
0
kargn
(21.11.15)
Camsex diye bir şey duymadın mı? Bir sürü kişi yapıyor bunu.
0
Traveller
(21.11.15)
türkiye gibi bir ülkede baya baya oluyor bu iş, yüz göstermeden yapıyorlar sadece. eğer sabırlı bir şirin olursanız omegle ve chatroulette'te denk gelebilirsiniz.

cevap ise hayır. muhteşem bir vücudum olsa da soyunmazdım, teşhirciliği basit buluyorum.
0
baba jo
(21.11.15)
@traveller işte yeni duydum.
0
🌸alice practice
(21.11.15)
ne soyuncam lan. chatroulette iki tane kız bana soyunmuştu ama ben demeden, aniden.
0
ya ben lan neyse
(21.11.15)
azılı bir ergen iken çıkarıp salladığım olmuştu. gerçi soyunmak sayılır bu da, erkek olarak başka neremi göstericem zaten. benim "soyduğum" olmadı ama bi kız ayaklarını göstermişti fetişistim dedim diye güzeldi hehe.

beyle yapmıştım,

+18 & nsfw

vimeo.com

+18 & nsfw
0
der meister
(21.11.15)
sanal sex iste bu ilk defa mi duydun?
gecen de bi kiz inanamiyorum bana facebooktan tanisma mesaji atiyorlar diyordu.
0
baldur2
(21.11.15)
bol bol soydum soyundum
0
sameidiot
(21.11.15)
çok
0
2 tostos turan
(21.11.15)
(3)

Şu iki resim için b2 seviyesi fransızca yeterli olur mu ?

yamuklu sucurta
mobilden girenler için; http://www.imgim.com/img-20151120-wa0000.jpeghttp://www.imgim.com/img-20151120-wa0002.jpegedit notu: soruya ekleyemedim direkt olarak nedense. hata verdi
mobilden girenler için; www.imgim.com

www.imgim.com

edit notu: soruya ekleyemedim direkt olarak nedense. hata verdi
0
yamuklu sucurta
(20.11.15)
bence yeterli. çıkarım yapabilir, cevabı bulabilirsin gayet.

fransızca bilmiyorum fakat çok rahatlıkla anladım soruları da cevapları da (ing. 10+/10, ita. 9/10). b2 seviyesindeki biri de rahatça anlayabilecektir diye düşünüyorum (yeterince geniş kelime bilgisini haiz olduğunu kabul ediyoruz tabi.)
0
no christ requires
(20.11.15)
hahaha 15 sene öncesindeki fransızcamla diyorum ki, ben anlamakta zorlandım ama b2 biri anlar bence.
0
alice practice
(21.11.15)
delf b2'im var bence yeterli
0
lesfeuillesmortes
(21.11.15)
(7)

fransızca bilenler

veronica supertramp
okuduğum kitapta çevrilmemiş rene char epigrafı var, anlamını merak ettim. çevirebilir misiniz?http://i.hizliresim.com/rRoPZ7.jpg
okuduğum kitapta çevrilmemiş rene char epigrafı var, anlamını merak ettim. çevirebilir misiniz?

i.hizliresim.com
0
veronica supertramp
(16.11.15)
fotoğrafını çekip resmini buraya koyarsan bilen herkes yardımcı olabilir.
0
i ve been mistreated
(16.11.15)
fotoğrafı yükledim, umarım bilen birileri çıkar. :) teşekkürler şimdiden.
0
🌸veronica supertramp
(17.11.15)
edebi olmasın yahu en azından içeriği hakkında fikir edinsem yeter :)
0
🌸veronica supertramp
(17.11.15)
Yangın söylemek tereddüt söyleyerek
Güneş hava charter cesaret,
ve tüm diyerek ölmek


goggle translate
0
prezarlatif
(17.11.15)
Google translate yapsana
0
burya
(17.11.15)
Ateşin söylemeye cekindigi şeyi söyle,
Havanın güneşini, cesaretin berrakligini,
Ve hepimiz için söylemiş olan ölüleri.
İlkokuldan kalma fransizcamla bu kadar. Dalga geçmeyin lutfen
0
alice practice
(17.11.15)
söyle ateşin söylemeye tereddüt ettiğini
havadaki güneşi, cüretli parlaklığı
ve öl, bunu herkese söylediğinden.

edit:
"ve öl, bunu herkes adına söylediğinden" de olabilir. biraz çevirmene kalmış gibi. pour orada iki anlama da gelebilir gibime geldi. gelmeyebilir de.

alice'inki biraz hatalı bence :)
0
i ve been mistreated
(17.11.15)
(4)

Bu ne demek?

merak ediyorum
Its way too small to make I need it to be as large or larger than the attached. or we can do the attached.
Its way too small to make I need it to be as large or larger than the attached. or we can do the attached.
0
merak ediyorum
(16.11.15)
boyu fazla küçük, onu yapabilmem için en az ekli olan kadar büyük olması lazım. ya da ekli olanı yapabiliriz.
0
alice practice
(16.11.15)
"yapılamayacak kadar küçük. ektekinden daha büyük olsun ki yapabilelim. ya da en azından ekteki kadar olsun yani..."
0
ula
(16.11.15)
Bu yapmak için fazla küçük. Ekteki kadar ya da ondan daha büyüğüne ihtiyacım var. Olmazsa ektekini yapabiliriz.
0
whimsical
(16.11.15)
Bu yapmak icin cok kucuk. Ya attachment'taki kadar buyuk olmasi lazim ya da ondan da buyuk olmasi lazim. Ya da ektekini yapabilirim.

edit: oha lan biraz yavas
0
cilgin fantezilerin adami
(17.11.15)
(2)

Hukuki soru

sakar in san
Bankaya borcu olan birinin maaşına el konulabilir mi? Üzerine hiçbir mal varlığı yok sadece emekli maaşı var el konulması söz konusu olabilir mi?
Bankaya borcu olan birinin maaşına el konulabilir mi? Üzerine hiçbir mal varlığı yok sadece emekli maaşı var el konulması söz konusu olabilir mi?
0
sakar in san
(16.11.15)
SGK ya olan borçları ve nafaka borcu hariç emekli maasi haczedilemez. Borcunun muvakati gerekir. Gözünü korkutup haciz le ev eşyanı alırız falan diye muvafakat vermeye zorlayabilir bankanın avukatı itibar etmesin.
0
alice practice
(16.11.15)
Ev eşyasıni falan alırız sadece göz korkutmasimidir
0
🌸sakar in san
(16.11.15)
(8)

haksiz miyim?

turuncu sufle
SelamlarGecen hafta bi arkadasim dersle ilgili bi fotokopi getirecekti bana. Aksam soyledim ve sabah hatirlattim tekrar. Okulda aa unuttum ben onu dedi. Zor durumda kaldigimi biliyo ama tamam olabilir unutmustur dedim.Bugun, gecen hafta bana verdigi bilekligini istedi, sende dursun alirim sonra demi
Selamlar

Gecen hafta bi arkadasim dersle ilgili bi fotokopi getirecekti bana. Aksam soyledim ve sabah hatirlattim tekrar. Okulda aa unuttum ben onu dedi. Zor durumda kaldigimi biliyo ama tamam olabilir unutmustur dedim.
Bugun, gecen hafta bana verdigi bilekligini istedi, sende dursun alirim sonra demisti. Diger cantamda kalmis yarin getireyim dedim. Sana emanet edilen bisey o, canta degistirirken niye buna dikkat etmiyosun, o senin sorumlulugun filan dedi. Vize haftasi gerilmeyelim diye yine bisey demedim ama haksiz miyim? Not onemli bisey kac kere hatirlatiyorum unutuyo ben bisey demiyorum, 1 haftadir bende olan bileklik yeni aklina geliyo bu kadar laf soyluyo. Siz ne diyosunuz boyle durumlarda?
0
turuncu sufle
(12.11.15)
bu tür durumları o anda ifade etmedikçe, daha böyle çok, aklınıza takılır, canınız sıkılır. Söyleyin, çekinmeyin.
0
tsubasa
(12.11.15)
bunu hiç haksız mıyım diye düşünmeden o an söyleseydiniz keşke. bir hafta önce vermişsin, bilekliğinin bekçisi miyim hep aklımda tutucam, benden bir ricada bulundun ben de koydum çantama, geri istediğibde hatırlamak benim sorumluluğum değil, hatırlatmak senin sorumluluğun, çantamda mı taşıycam ha bugün ha yarın ister diye.
0
alice practice
(12.11.15)
1. not senin notun muydu? yoksa ondaki bi notu mu istedin?

2. bileklik kimin bilekliği? senin mi adamın kendi malı mı?

ikisi arasında çok fark var. adam senin notunu alıp getirmediyse haklısın ama elindeki notu senle paylaşmak zorunda değil. fakat bileklik adamın bilekliği ise adamın malını unutmayıp ver diyosa vermen lazım.
0
ergenpezeveng
(12.11.15)
@ergen baskasinin kitabindan cekilmis bi fotokopiydi ben o gun okulda olmadigim icin benimkini arkadasim almisti.
Onun bilekligi, yaninda tasimamak icin vermisti bana. Zaten 1 haftadir bende olan bilekligi 1 gun gec versem nolcak ki acil bisey degil sonucta. En azindan o kadar laf soylenecek bisey degil diye dusunuyorum
0
🌸turuncu sufle
(12.11.15)
şöyleki arkadaş olarak değerlendirirsek tamam sen de bi parça haklısın yani samimi arkadaşsanız.normalde arkadaşlar birbirinin notunu alır notu ulaştırır vs. ama demek ki bu onun için o kadar değerli değil. yani adam kendi notunu bile önemsemiyor belki kaldı ki senin notunu ulaştırsın. burada senin notu başka birinden bulup fotokopi çekmen bi çözüm. o kadar önemliyse bu adamın peşinde koşmana gerek yok. ama sendeki mal direkt adamın malı yani hesap sormaya hakkı var. Fakat not olayında doğrudan böyle bi durum yok. gelseydin de alsaydın diyebilir o notu hiç almamış da olsa bi şey diyemezsin.

diyeceğim o ki yakın arkadaşlar arasında etik olarak böyle şeyler olmaması gerekir o senin notunu sen de onun malını unutmaman lazım. bence o kadar yakın değilsiniz. bu tür şeyler için daha samimi olabileceğin birbirinize daha çok önem vereceğiniz kişilerle arkadaş olun.
0
ergenpezeveng
(12.11.15)
haksız degılsın. bence bilekliğini ver ve yol da ver.
0
fatihkkk
(12.11.15)
Köt bir arkadaşmış, bak öğrenmiş oldun.
0
arnold schwarzeneger
(13.11.15)
cok arkadas degil guzel arkadas iyidir. herkesle gorusmek zorunda degilsiniz. kavga da edilmez tabi bunun icin ama ufaktan arayi acin gitsin.
0
jimicik
(13.11.15)
(3)

internette satılan şampuanlar sahte olabilir mi ?

focke wulf
arkadaşlar merhaba,çok güvendiğim kuaförüm beni üttü. davines şampuan dedi, tavsiye etti. nereden bulurum dedim, bende var dedi. fiyat 99 tl ama ben indirimli aldım 70 tl ye sana bırakırım dedi. klasik sana x yaparım muhabbbetiydi ama adama güvendiğim ve devamlı müşterisini ütmeyi göze alamayacağını
arkadaşlar merhaba,

çok güvendiğim kuaförüm beni üttü. davines şampuan dedi, tavsiye etti. nereden bulurum dedim, bende var dedi. fiyat 99 tl ama ben indirimli aldım 70 tl ye sana bırakırım dedi. klasik sana x yaparım muhabbbetiydi ama adama güvendiğim ve devamlı müşterisini ütmeyi göze alamayacağını düşündüğüm için ok dedim. ben kendime aldım sana vereyim dedi arabasının bagajından aldı verdi.

sonra bir araştırdım ulan 53 tl ye kargo dahil var. 55 tl gördüm, 65 tl gördüm en fazla. ulan bu nasıl bir ütmektedir. 70 tl yazan hiçbir yer yoktu. ulan bu kesin 50 tl ye aldı bana 20 tl karla sattı diye düşünüyorum. öyleyse pis laf sokacam (adama gitmeyi kesemem mükemmel kesiyor)

ama şimdi aklıma takıldı. şampuan sahte olabilir mi ? ondan o kadar ucuz olabilir mi nette ?
0
focke wulf
(08.11.15)
kuaförün bir ürünü internetten pahalıya satılması çok normal. tıpkı tekin acarda 350 lira olan parfümün trendyolda 250 olması gibi. ikisi de orijinal ama biri fazla kar koyuyor.
0
ambrosia
(08.11.15)
internette satılan eşyalar toptan ve daha fazla alındığı için daha ucuz oluyor. atıyorum bir bakkal 5 koli taze yoğurt alırken ona 50 tl derler. ama bim mağazaları yüz kamyon taze yoğurt alıyor. dolayısıyla bim 35 tl'ye alır.
kuaförde bu mantıkla düşün.
0
gotic
(08.11.15)
kuaförler avonculuk gibi marka temsilciliği de yapıyorlar. eli yüzü düzgün olanlar özellikle. gittiğinde zaten broşürler kısmında ya da dükkanın bir yerinde asılı o markanın bir reklamı ya da vitrinde ürünü oluyor. muhtemelen 50 ye alıp 70e satmıştır sana.
0
alice practice
(08.11.15)
(4)

Cepte unutulan ve yıkanan peçete

indescribable
Cepten nasıl temizlenir? Daha doğrusu panço nun ön cebinde işte resmen bembeyaz. Nasıl yapılır?
Cepten nasıl temizlenir?

Daha doğrusu panço nun ön cebinde işte resmen bembeyaz.

Nasıl yapılır?
0
indescribable
(04.11.15)
cebi ters çevirip dışarı çıkarabiliyorsanız, koli bandını yapıştırıp çekmek suretiyle ağda usulü temizlenir.
0
alice practice
(04.11.15)
Ters çevrilmiyor :(
0
🌸indescribable
(04.11.15)
koli bantıyla ağda yöntemiyle :s

edit: hehe aklın yolu bir :)
0
manuel mandalina
(04.11.15)
Cebin icine tiner dok citele.

Tabi o tiner kokusu siner ama yikaninca gecer herhalde.
0
halitkin
(04.11.15)
(4)

Doğum günü hediyesi

giggs
Kardeşim gibi olan 2 yaşındaki erkek çocuğuna ne alınır. Kırılcak bişey olmasın yeter anında kırar çünkü. Uzun vadeli bişey olsun. Teşekkürler
Kardeşim gibi olan 2 yaşındaki erkek çocuğuna ne alınır. Kırılcak bişey olmasın yeter anında kırar çünkü. Uzun vadeli bişey olsun. Teşekkürler
0
giggs
(31.10.15)
bulabilirsen şöyle bi şey alabilirsin ;
galeri2.uludagsozluk.com


edit: gerçi kırılır bu gibi şeyler ama
yada şöyle bişey ;

tr.aliexpress.com
0
rapon
(31.10.15)
çocuk 2 yaşındaysa en güvenlisi bir oyuncakçıya gidip 0-3 yaş oyuncaklardan birini almak. kırıldığında çıktığında boğazına kaçacak parçası, pili, yayları vs. olmaması gerekiyor.
0
alice practice
(31.10.15)
bu arada hareketli, yaramaz bir çocuksa şu baya sevimli bir hediye olur. hem de uzun süre kullanır, bebek oyuncakları çok kısa sürede büyüdüğü için çocuk ilgisini çekmiyor bir kaç ay sonra :D www.toyzzshop.com hahahaah
0
alice practice
(31.10.15)
@alice practice evet bu güzelmiş tam ona göre sağol :D
0
🌸giggs
(31.10.15)
(17)

Evrim sorusu!

ya ben lan neyse
şimdi evrime göre bir canlı çıkıyor mesela, vücudu simetrik değil. bu canlı vücudu simetrik olan çift organlılara göre sözgelimi... hayatta kalamıyor ve soyu tükeniyor.ya da önce gözü karnında olan insanlar varmış mesela... bunlar yrra yemiş hacı... aslanlar sikmiş ebesini.ya da mide asiti olmayan i
şimdi evrime göre bir canlı çıkıyor mesela, vücudu simetrik değil. bu canlı vücudu simetrik olan çift organlılara göre sözgelimi... hayatta kalamıyor ve soyu tükeniyor.

ya da önce gözü karnında olan insanlar varmış mesela... bunlar yrra yemiş hacı... aslanlar sikmiş ebesini.

ya da mide asiti olmayan insan türü varmış önceden. besinleri sindiremediği için soyu tükenmiş. (ya da ters evrim?)

neyse bu hayatta kalmaya uygun olarak evrimleşememiş garip canlıların fosilleri nerede?

art niyetim yok lütfen beni datmin edin.

edit: evet gözü karnında insan yokmuş. mesela dedim ben de. hayali la o. zaten sorum da o. varsa ne var? gözü karnında yok da 3 parmaklı mı var örneğin?
0
ya ben lan neyse
(29.10.15)
karşim üzgünüm sana kötü bir haberim var senin vücudun simetrik değil. sen bitkileri, et ve et ürünleri kadar sindiremiyorsun, büyük ve küçükbaş hayvanlar bir sebepten (kuş gribi, deli dana vs.) yok olursa soyun tükeniyor. savunma mekanizman alet kullanabilmen, aletin yoksa aslanlar gelir si*er ebeni. sonra bundan 20 bin yıl sonra biri gelir. "tiplere bak bitki sindiremiyorlarmış güya. nerede lan fosilleri?" der. o sırada kemiklerin fosilleşmişse seni görür. olaylar gelişir.

onun dışında: goo.gl

(rica ederim)
0
nawar
(29.10.15)
cavaplarınızı araştırmalarda ve kitaplarda değil, ekşi duyuruda arıyorsanı kimse size yardımcı olamaz.
karnında gözü olacak şekilde bir insanın evrimleşmesi için yüzbinlerce yıl geçmesi gerekir, bu nasıl bir avantaj sağlamış da bu tür varolmuş. saçma sapan noktalardan hareket ediyorsunuz. harun yahya fosilleri, hiç gerçek olmadı zaten.
0
alice practice
(29.10.15)
@nawar: kardeş tam simetrik değiliz de tek gözlü adamlar niye yok mesela? onlar hiç simetrik değil? soyu tükenmiş canlıların bu kadar bariz dezavantajları yok?

tek gözlü olmadı da kısa çüklü oldu. o da olumlu.

@alice: e onu sorma bunu sorma, ne sorak? her soru için "burada cevap arama." denilebilir.
0
🌸ya ben lan neyse
(29.10.15)
@alice practice +1 ayrıca;

www.evrimagaci.org

@ya ben lan neyse bu seferlik bendensin.
0
ruhen hastayim ben
(29.10.15)
burada cevap arama deyip cevap veren arkadaşlar... paradoks değil mi bu?
0
🌸ya ben lan neyse
(29.10.15)
cevaplarını gerizekalı varsayımlar üzerinden arıyorsun. kaç tane memelinin karnında gözü var? bunun nasıl bir avantajı olabilir? böyle bir evrim aşamasını popondan çıkarırsan aynı şekilde, memeleri dillerle kaplı insan neden yoktu? diye sorarlar. çünkü olması evrimsel açıdan mantıklı değil. çünkü bir avantajı yok.
0
alice practice
(29.10.15)
şu an soyu tükenmiş binlerce tür fosili mevcut. işte bunlar bazı nedenlerden dolayı çevreye uyum sağlayamamış ve soyları tükenmiş.
senin aradığı şey ensesinde gözü olan, ayağında siki olan canlı ise öyle birşey bulmak çok zor değil mi kanki
0
dafuq
(29.10.15)
@alice: lan gerizekalı varsayımlar üreten sensin. o çok ekstrem bir örnek. mına koyim dezavantajlı olduğu için soyu tükenen canlılarla ilgili soru soruyorum işte çarpıtma. mutasyonlar rastgeleyse bu kadar nokta atışı niye.

sana sormadım sen daha cevaplama amk.
0
🌸ya ben lan neyse
(29.10.15)
insanlar seninle geçerli argümanların olduğu için değil, genel olarak tartışılmaya değmeyecek biri olduğun için tartışmıyorlar.
0
alice practice
(29.10.15)
Sakin olun, sakin cevap yazıyorum. Bir dakikaya editleyecem burayı cevapla.

Öncelikle, bulunan fosiller, yaşamış canlıların milyarda biri falan. Mesela afrikaya git, evrim'i siktiret, bildiğimiz aslan kaplan fil falan düşünelim. En az yüzbinlerce yıldır var bunlar. Evrimleşmediler varsayıyoruz. Evrimleşmiş olsalar başka canlılar vardı sonuçta yüzbinlerce yıldır. Evrim diye bişey olmasa, o zaman da aslan kaplan vardı sonuçta. Her durumda yüzbinlerce yıldır, hatta milyonlarca yıldır canlılar var afrikada.

1950 yılında 400,000 aslan olduğu tahmin ediliyor. Şu anda 20,000 civarı. 1800'lü yıllarda ve öncesinde aynı anda yaşayan en az 1,000,000 aslan vardı.

Bir aslanın üreme ömrü 10 yılı aşmıyor. 15 yaşında falan da ölüyorlar. Bu demek ki, 10-15 yılda bir aslan nesli komple yenileniyor. Yani her 15 yılda bir milyon aslan ölüsü/cesedi çıkıyor ortaya.

100 yılda 6,600,000 ceset demek. Bir milyon yılda 66 MİLYAR aslan demek bu.

Afrikanın yüz ölçümü 30 milyon kilometre kare. Çöller falan dahil buna. Yani afrikayı kazsan, her kilometrekarede 2000 aslan fosili bulman gerekir.

her kilometrekarede 2000 aslan, 2000 fil, 2000 zürafa, 2000 zebra, 2000 sırtlan, 2000 orangutan, 2000 şempanze... Dünyada BEŞ BİN ÇEŞİT memeli hayvan var. Yap hesabını.

Daha kuşlar var. Şu anda afrikada 20,000 canlı aslan var diyoruz ya, Kuş sayısı aslan sayısının en az bin katı. Tüm dünyada yüz milyardan fazla kuş var şu anda canlı. Kuşların ortalama ömrü daha da kısa. On yıla kalmadan tüm bu kuşlar ölüyor, hepsinin yerine yenileri geliyor.

Afrikadaki omurgalı hayvan çeşidi, kuşlar, kabuklular, sürüngenler... Evet daha bitmedi, timsahlar yılanlar var on binlerce. Bir milyon yılda BİN TRİLYON kadar ceset/fosil demek bu.

Biz afrikayı kazıyınca ne buluyoruz? En üst yüzeyde yakın zamanda ölmüş hayvanları buluyoruz. Aşağılara indikçe, cesetler çürümüş, toprağa karışmış oluyorlar. Eğer kemikler falan çürümeselerdi, afrikada toprak örtüsü yerine kemik örtüsü olurdu. 30 milyon kilometrekare şununla kaplı olurdu: trauma.blog.yorku.ca

"Biz ara form bulamıyoruz" diye saçmalıyor ya evrim karşıtları, asıl sorun biz hiç bir form bulamıyoruz neredeyse. BİN TRİLYON fosil arasından yüz tane bulursak seviniyoruz. Doğradaki çürüme çok başarılı bir süreç.

Bulduğumuz az sayıda fosil içinde bir sürü ara form var. Sen inanma ara form yok dendiğine. Tüm canlılar ara form zaten. Bir bulduğumuz fosil diğeriyle aynı değil.

Mutasyona uğradığı için yaşayamayan hayvanlar, yaşayabilenlere göre çok az. Yaşayanlar soylarını devam ettiriyor binlerce yıl. Yaşayamayanlar bir nesil sonra ölüyorlar.

Özetleyecek olursak:
1. Çok sayıda ara form bulundu. Aksini iddia edenler zaten sadece evrim karşıtları.
2. "Evrim teorisi", "evrin gerçeği"ni açıklayan sistemdir. Yerçekimi teorisi'nin, yerçekiminin nasıl çalıştığını açıklaması gibi.
3. Biyolojideki hiç bir şey mantıklı değil, evrimin ışığı olmasa.
Bunlara mitoz mayoz bölünme, üreme, dolaşım, sinir sistemleri, vs vs her şey dahil. en.wikipedia.org

EVRİM TEORİSİ; einstein'ın görelilik teorisi, kuantum teorisi, yerçekimi teorisi, enerjinin korunumu teorisi kadar kendi alanında yerleşmiş, kabul gören, sürekli yeni bulgularla ispatlanan, yeni ortaya çıkarılan süreçlerle geliştirilen, su götürmez bir gerçek olan canlıların evrimini açıklayan bir teoridir.

Evrim teorisini reddeden hiç bir bijolojik araştırmacı bilim adamı yoktur. Evrim karşıtlarının tamamı farklı alandadır, ya da bilim adamı değildir.

Tavsiyem, araştırmalarını yaparken evrimin var olduğu gerçeğini göz ardı etmeyen kaynakları okuman. Yoksa yer çekimi teorisini araştırırken "yer çekimi gerçekte var mıdır?" diyen bir adama ne kadar güvenirsen, evrin var mıdır diye soran adama da o kadar güvenmen gerekir.

Eğer bu yazdıklarım, dini duyularını incitiyorsa diye şunu da ekliyorum:

Evrim teorisi, canlılığın nasıl OLUŞTUĞUNU araştırmaz. Nasıl DEĞİŞTİĞİNİ araştırır. İlk canlılığı oluşturan şey Tanrı olabilir, meteor olabilir, uzaylılar olabilir. Evrim teorisinin ilgi alanı değildir bu. Canlıların değişimi ile ilgilenir.

İlk canlılığın oluşumunu araştıran dal ABIOGENESIS'tir, ve çok zayıf durumdaki bir teoridir. Oraya Tanrı'yı da sıkıştırabilirsin, uzaylıları da. Keyfine bak çünkü bilim adamları da henüz çözemedi o kısmını.

Çözemedikleri yeri de atıp tutmuyorlar. Abiogenesis'i iyi biliyoruz demiyorlar. Bilmedikleri zaman bilmiyoruz diyorlar.

Evrim ise bilim dünyasında tartışmaya bile gerek olmayacak kadar kesin bir şey. Nasıl olduğu, işleyişi falan da evrim teorisi ile açıklanıyor, bu teori sürekli gelişiyor ve detaylanıyor. Ancak evrimin kendisi, nefes aldığın hava kadar gerçek ve inanılmaz sayıda kanıtı var.

orijinal soruya geri dönersek: soyu tükenen canlılar, soyu tükenmeyene göre zaten milyon kat daha az fosil bırakıyorlar. Ölen hayvanların da milyarda biri falan fosil oluyor, gerisi çürüyor. Çürümeseydi afrika iskeletten oluşan bir kıta olurdu. O yüzden evrimsel olarak dezavantajlı fosil bulmak iyice zor.
0
harzem
(29.10.15)
Tek gozlu insan icin: patau sendromu

Ingilizcen varsa richard dawkins'in christmas lecture'i var youtube'da. Gayet basit dille evrimi anlatiyor. Mobilde ve yatmak uzereyken yazasim gelmedi pek uzun uzun
0
la noix
(29.10.15)
@alice: 1000 tane duyurum var lan. hepsini okudun mu da bu kanıya vardın? gayet güzel cevaplar gelmiş buna da.

sen en iyisi git biraz evril neandartel yavrusu.
0
🌸ya ben lan neyse
(29.10.15)
senin sorduğun tuhaf ve saçma sorular yerine, sana temel evrim dinamiklerini öğretmeye çalıştıklarının farkındasın değil mi? gözü karnında olan insanları aslanlar yemedi.
0
alice practice
(29.10.15)
ne güzel işte. temel evrim dinamiklerini öğreniyom. hea.
0
🌸ya ben lan neyse
(29.10.15)
gozu karninda olan insanlar varmis derken kaynak olarak nereyi kullandiniz acaba merak ettim.

ekstrem durumlarin olmasi muhtemel, ama bunlar mutasyonlar sonucu olusan devam ettirilemeyecek ozellikler. ama karinda goz cikmasi kadar da ekstrem bir durum yok. belli bir gelisme kodlanmis ona gore ufak problemler olabilir yalnizca dogumda. bu da kalitsal olarak bir sonraki nesle aktarilmaz.

bazi canlilar yok olmus olabilir ortama ayak uyduramayip. bunlarin da fosilleri var. kaldi ki gunumuzde bile yeni kesfedilen fosiller varken...


edit: alttaki yanitlari simdi okudum. zaten yavas yavas gelisen bir durum oldugu icin evrim, ancak kesin degisimler sonucu soyu tukenebilir yasadiklari habitatta.

bu da ya bolge baska bir avci tarafindan istila edilmisse, ya meteor dusmusse, ya o bolgedeki hava kosullari 180 derece degismisse falan gerceklesebilir. penisi kisa diye bir soy yok olmaz. cunku zaten birden penisler yari boyuna dusmez. bu degisiklikler kolektif olarak degil bireysel olur ancak. penis boyu kisalacaksa bu o ture avantaj sagladigi icin olur.

yani her soy tukenmesinin nedeni bir dis etkendir denebilir. bu da topluca etkilenme yoluyla gerceklesir.
0
bohr atom modeli
(29.10.15)
la noix
(31.10.15)
bu dediklerinin hiçbirisi olmuyor.

karnında gözü olan insan hiç olmadı, çünkü çevre şartları gereği gözü, standart bir gözden daha aşağıda olan insanlar zaten genelde ya hayatta kalamadı ya da daha kısa süre hayatta kaldığı için daha az çiftleşti ve genlerini fazla aktaramadı.
0
tchuck
(31.10.15)
(16)

Banyoda geçen korku filmine isim

ermanen
Banyoda geçen korku filmine ne isim verirdiniz? tek mekan filmi gibi düşünün. sadece korku/psikolojik gerilim ya da korku komedi de olabilir. iki farklı türe iki farklı isim düşünebilirsiniz.Not: "Banyo" ya da "Banyoda" gibi ek almış halleri dışında :) Tabi şimdi de aklınıza "tuvalette" veya "helada
Banyoda geçen korku filmine ne isim verirdiniz? tek mekan filmi gibi düşünün. sadece korku/psikolojik gerilim ya da korku komedi de olabilir. iki farklı türe iki farklı isim düşünebilirsiniz.

Not: "Banyo" ya da "Banyoda" gibi ek almış halleri dışında :) Tabi şimdi de aklınıza "tuvalette" veya "helada" gelir. :)

not2: Türkçe veya İngilizce
0
ermanen
(29.10.15)
Hamam böcekleri
0
principia
(29.10.15)
Sicarken acilan kapi
0
floydian
(29.10.15)
The Arapsabunu
0
cokponcik
(29.10.15)
Duşakabin
Duşda
Duj
0
rhan
(29.10.15)
ipse lotus aqua gibi, banyo anlamına gelen latince kelimeleri aratırsanız, latince ürkünçtür :D ingilizce konuşulan dünyanın çoğunda latince fetişi olduğundan boşa gitmez
0
alice practice
(29.10.15)
A Hundred Bucks of Death (eve gelen, 7 günaha takıntılı, fuhuş yapan erkekleri öldüren bir kadın üzerine)
asdjfsdaf :D
0
rodriguez2
(29.10.15)
girdap, buharlı cam.
0
halitkin
(29.10.15)
bathfear

bathofobia
0
evimin paspasi
(29.10.15)
sabun
0
air
(29.10.15)
buhar
0
hayir bu koyden olsam nolcak
(29.10.15)
köpük / sabun köpüğu
buhardan silüetler
0
montauq
(29.10.15)
Kızıl Losyon
0
oldtimer
(29.10.15)
Kanlı Lif
0
cokponcik
(29.10.15)
gider
0
hlt1985
(29.10.15)
bok yolu.
0
ya ben lan neyse
(29.10.15)
Cenabet
0
selamun aleykum kitty
(30.10.15)
(12)

Tirbüşon kırıldı, ne yapayım?

aychovsky
Mantara döndüre döndüre soktum ama çekerken mantar bir gram bile yukarı gelmediği gibi tirbüşonun demiri kırıldı. Demirin mantarda kalan kısmı mantara saplı, ucu yok. Mantarı kenarlardan kanırtmaya çalıştım ama olmadı. Ne yapılır bu durumda?
Mantara döndüre döndüre soktum ama çekerken mantar bir gram bile yukarı gelmediği gibi tirbüşonun demiri kırıldı. Demirin mantarda kalan kısmı mantara saplı, ucu yok. Mantarı kenarlardan kanırtmaya çalıştım ama olmadı. Ne yapılır bu durumda?
0
aychovsky
(29.10.15)
şişeye spor ayakkabı giydirin, yere vurun. mantar yukarı doğru çıkar.
0
alice practice
(29.10.15)
alice practice +1 şişeyi kalın bir havluya sarıp duvara da vurabilirsiniz birkaç kez, mantar biraz çıkmaya başlar, sonra da elle çıkarırsınız.
0
BuddyGuy
(29.10.15)
tornavidayı mantara batır, yukardan çekiçle vur. mantar içine düşer.
0
bigl0rd
(29.10.15)
Bunlardan biri olmazsa, son çare beni çağır. :)
www.wikihow.com
0
ziv zulander
(29.10.15)
10 dakikadır deniyorum; elim acıdı, milim oynamadı mantar. Güçsüz de olabilirim.

Edit: Duvarda göçük oldu. Sıva göçtü.
0
🌸aychovsky
(29.10.15)
o halde mantarı içeri tepikleyeceksiniz. şarap içerken en sevmediğim şeydir ağıza mantar parçası gelmesi. ama bir bıçağı ya da çatalı mantara saplayıp, üstten artık ağır ve kırılmayacak ne var ise vurarak içeri ittirmek kaçınılmaz.
0
alice practice
(29.10.15)
tirbüşonsuz şarap açmaya çalışınca buraya sormuştum, denilenleri yaptım ama hiçbir sonuç elde edemedim. bayağı uğraştıktan sonra mantarı içeri attım, mantar tozu doldu şarap. o kadar uğraşıp parçalamadan mantarı içeri atmak en güzeli ama metal tadı olur mu içecekte, ondan emin olamadım.
0
devilred
(29.10.15)
bunu anlatmak istemiyorum aslında ama şarap şisesini açmayı beceremeyince, mantarı içine düşürmüştüm. ama mantarda kısmen parçalandığı için kadehlere doldururken çay süzgeci kullanmıştım. sonuçta mantarsız bi şekilde içebilmiştik :D
0
ghilleinthemist
(29.10.15)
Ben zaten çorbaya koyacaktım, karamelize için gerekiyor. O yüzden minik ve dandik bir şey almıştım. Mantarın tadı bile pek olmayacak büyük olasılıkla. Süzerim de, gerisi sorun değil.

Vida saplamayı denedim, saplanamadı pek. Altından tirbüşon demiri engelledi. Çekiçle vurunca vida sağa sola atıyor kendini. Mantar üstünden de saplayacak boş yer bulma denemesi yapıyorum.

Bir de eve gelecek olan bir kişiye yeni şarap ve tirbüşon siparişi verdim.
0
🌸aychovsky
(29.10.15)
tirbüşon ucunun etrafını bıçakla çıkarıp pense ile çekmek hala bir olasılık :D
0
alice practice
(29.10.15)
3 inch'lik vidayi mantara, mantar yuzeyine 90 derecelik bir aciyla mumkunse tornavidayla cevirerek soktuktan sonra, cekicin arka tarafini kullanarak 45 derecelik bir aciyla mantari cekebilirsiniz.
0
gencliginde metalci dovmus hikmet amca
(29.10.15)
Mantarı kazıyıp tirbüşon demirinin altına çatal yerleştirerek kaldıraç yöntemi ile yarım santim yukarı çıkarmayı başardım ama aynı anda yukarı çıkan tirbüşon demiri de şişenin kenarındaki camı kanırtmaya başladı, cam da un ufak dökülmeye başladı. Camı daha fazla ufalamamak için durdum.

Başarılı açma operasyonu sonuçlandı: Pense ile türbişon demirini çıkardıktan sonra (tirbüşon demiri gelirken yanında mantarı getirmedi), yeni alınan tirbüşon ile mantarı açtık. Cam tozlarını temizledik, şarabı her ihtimale karşı süzdük. Her şey temiz.

Çorbaya beklerim!
0
🌸aychovsky
(29.10.15)
(13)

Bitmeyen satın alma güdüsü

tuborg yesili
Bu güdü sanırım çoğumuzda var. Bir hobi ile ilgilensek dahi birçok harcama yapmamız gerekiyor. Mesela ben doğa sporlarına meraklıyım, malzeme almanın sonu yok gibi. E bir yandan kişisel bakıma, kıyafete, teknolojiye gerek duyuyorsun. Oysa ben bunların hepsini minimize etmek istiyorum. Bir sadeleşmey
Bu güdü sanırım çoğumuzda var. Bir hobi ile ilgilensek dahi birçok harcama yapmamız gerekiyor. Mesela ben doğa sporlarına meraklıyım, malzeme almanın sonu yok gibi. E bir yandan kişisel bakıma, kıyafete, teknolojiye gerek duyuyorsun. Oysa ben bunların hepsini minimize etmek istiyorum. Bir sadeleşmeye girmek istiyorum. Sonu olmayan şeylerden uzak durmak adına. Bunu yapabilen var mı? Sadece ihtiyaçlarını karşılayacak kadar satın alıp, sade yaşayan? Ve mutlu mu?
0
tuborg yesili
(29.10.15)
Bunu yapabilen varsa gaza gelmek adına hikayesini dinlemek isterim ben de.
0
alperz
(29.10.15)
Ne gerek var ki. Sen boyle mutluysan boyle yasa niye zorla minimalizie etmeye calisasin ki kendini. Nerden cikti bu minimallik modasi arkadas.
0
floydian
(29.10.15)
var bunu yapabilen, herkes yapabilir. paran kısıtlı olunca sadece ihtiyacın olan şeylere harcayabiliyorsun olduğu kadarını.
0
cokponcik
(29.10.15)
cogunlukla bunu yapabildigimi dusunuyorum kendime ornek aldigim kisiler de var, cok zengin olmalarina ragmen ayni hayat standartlarini devam ettiren kisilikler.
motivasyonumu saglayan mottolarim ise guzelin guzeli var ve her guzel benim olmak zorunda degil.
insanlarin gereksiz harcamalarini gordukce ya sabir cekip mutlu ve huzurlu hayatima devam ediyorum.
0
mavicorap
(29.10.15)
manevi doygunluk verim sağlanmadığı sürece maddi yöndeki zararin, harcamanın, tatminsizliğın, rahatsızlığın ardı arkası kesilmez.
0
1adam
(29.10.15)
ailemden aldığım parayla yaşıyorum, şu sıralar işleri kötü, normalde günde harcadığımı 1 hafta yetirmem gerekiyor bazen. zorunlulukla oluyor yani ama daha mutlu ya da daha mutsuz değilim.
şu an tam sınırdayım mesela. aylardır kıyafet-kozmetik- internetten ıvır zıvır almıyorum, ki ayakkabıya özellikle ciddi para harcıyormuşum. dolapta geçen kış aldığım daha giymediğim bot çizme vs. vardı onları giyiyorum yeni almak yerine. aylık 50 lira limit koydum, o miktara kadar kitap alabiliyorum. dışarıda içmiyorum, nadiren yemeğe çıkıyoru- ki en çok bu ikisine para harcardım,mümkün olduğunca evde yediğim için beslenmem düzene bile girdi kahvaltıda poğaça yiyip çaya 3 lira vereceğime yapıyorum omletimi. ama dediğim gibi tam sınırdayım. biraz daha sadeleşmek zorunda kalırsam bu sefer lüks olanlardan kısılacak kalmadığı için, zorunlu ihtiyaçlardan kısmaya başlıycam. yani günlük yerine aylık lens kullanmaya başlamam gerekecek, belki kitap almamam gerekecek. o noktada mutsuz olmak kaçınılmaz bence.
0
alice practice
(29.10.15)
2 yıla yakındır bunu yapabilmeyi becerdim. neredeyse günlük ihtiyaçlarım dışında alışveriş yapmıyorum. harcama yaparken o an hoşuma giden bir şeye "sahip olmak" iyi hissetmemi sağlıyordu. her ne kadar üretimin ve tüketimin çevreye verdiği zararı bilsem de almaya devam ediyordum. zaten bir süre sonra aldıkça daha fazla almak istiyor insan. ihtiyaç olmayan eyler ihtiyaçmiş gibi görünmeye başlıyor. vazgeçmemi sağlayan şey haberdar olduğum ama ne kadar zarar veren boyutlara ulaştığını bilmediğim üretim ve tüketim süreçlerini araştırmak olduk. hayvanları "tüketim ürünü" olarak gören zihniyeti redderken aynı zihniyetin mal tüketimini neden yapıyorumla başladı. birçok hareket var tüketime direnen, amaçlarını açıklayan. biraz bakarsanız belki kendiniz neden tüketmemeliyimin cevabını kendinize göre bulursunuz. (bkz: sweatshop) gerçeği diye bir şey var. freecycle, takas pazarı gibi paylaşımlarla ihtiyaçların bir kısmı karşılanabiliyor. frigan yaşayan insanlar var. istanbul'da iseniz bu hareketlerle bire bir tanışma imkanı bile bulabilirsiniz. ayrıca bu sadece para olmasıyla ilgili de değil. ihtiyaçlarımı karşılamaktan ibaret tüketime gittiğim için sürekli çalışmak zorunda kalmıyorum. ihtiyaçlarımı karşıladıktan sonra kalan paramı başka canların yaşamını sürdürebilmesi için kullanıyorum. yeni bir ayakkabı sahibi olmak yerine hasta bir kedinin yaşamasını sağlayabilmek daha çok mutluluk veriyor.

hobi meselesine şöyle bir not düşmek istiyorum. çalış, kazan, harca şeklindeki yaşam dayatmasında insanların boş vakitlerinde de harcasınlar mantığıyla hobi olarak sunulan şeyler var. mesela bisikletini alıp dağ bayır dolaşmayacak biri hobi olarak seçtiği bisikletle gezme işine en pahalısından bisiklet ve diğer donanım malzemelerini alarak başlıyor ve satın alma işlemleri tamamlandıktan kısa bir süre sonra bisiklet ve ekipman evde/garajda bekliyor. yani gerçekten keyif aldığımız şeylere harcama yapmak normal ama bunun da temeline alışverişi oturtmamak gerek. amaca yönelik satın almak gerek. satın almadan ihtiyacı karşılamanın yollarını aramak gerek.

içinizdeki farkındalığın devamının gelmesini dilerim.
0
madarch
(29.10.15)
Kredi kartlarini iptal edin. Yaninizda belli miktar para ile gezin ve internetten alisveris yapmayin. Bunlari saglarsaniz alisverisi zorlastirmis olursunuz.
0
yollarbenibekler
(29.10.15)
Ben satınalma kısmını hallettim eskisi gibi saçma sapan şeylere para gömmüyorum.Elektronik kısmını dizginlemek zor oldu bende.En son 3 sene önce iphone aldım o günden beri hiçbir elektronik harcaması yapmadım.

tabi bir tarafı baskılayınca başka yerden açık vermeye başlıyorsun.Bende bu yeme-içme ve şehir dışına yönelik aşırı gezme oldu.
0
turkuaz
(29.10.15)
gıda ve giyimde kaliteden taviz vermem (ama gardıroplar dolusu giysi toplamam, zaten zevkime uygun hazır giyim bulamıyorum). kitap, seyahat, rakı-biradan vazgeçmem.

ama her yıl değil, iki-üç yılda bir bile sorun olmadıkça telefon/laptop yenilemem. yeterince giysim varken, az beğendiğim ve nadiren giyeceğim bir kıyafeti almam. sözde bakım ürünleriyle hiç işim yok.

seyahatte uzun-ekonomik seçenekleri kısa-lüks olanlara tercih ederim. yılda iki seyahati ekonomik yapmak, diğer vazgeçilmezlerimi karşılıyordur muhtemelen. gittiğim yeri de turist gibi nokta atışı dikizlemeyip yeterli zaman ayırıp daha iyi tanımış oluyorum. aslında çok verimli buluyorum, memnunum. (mutluyum demedim, o da bir dönemin ve satın alma gazlamasının jargonu oldu zira.)

not: kitap pahalı değil, ciddi okuyunca okumak daha pahalı (zaman ayırmak ve okuma sürekliliğini sağlamak verilen paradan katbekat pahalı).
0
tedirginlik hucresi
(30.10.15)
yeterli paran yok tuborg yesili. olsa böyle sorular sormazsın. fakirliğin getirdiği sorunlar bunlar. 50 milyar doların olduğunu düşün. araban clio mu olacak? ikinci bir tişört almayacak mısın?

sade yaşamak? ha, evet. sade yaşamayı tercih ediyoruz. paramız olsa da satın almayız. uydurma bunlar.

bununla birlikte, söylediğini yapan tabii ki vardır. bunun için, imkanı olduğu halde sade yaşayanlara bakmalısın. mesela keanu reeves.
0
[silinmiş]
(30.10.15)
gelirine göre aylık makul bir miktar belirle ve bu şekilde para biriktir. para biriktirmek anlamsız geliyorsa bunun için bir hedef koy kendine. yatırım amaçlı bir şey olabilir bu hedef ya da ağaç dikmek için bir arsa/tarla, ya da gezi ya da ihtiyacı olanlara yardım vs.

bir de bütün alanlarda harcamalarımı azaltacağım diye kendini zorlama. ilgi duyduğun bir konuda para harcayabilirsin, değilse sürdürülebilir olmaz zaten bu tutum.
0
cinbiber
(30.10.15)
bu isteği yok etmeye uğraşan/az tüketerek yaşayan insanların meselesini paraya bağlayan herkes izlesin lütfen. news.vice.com
0
madarch
(07.11.15)
(4)

Bugün Ders Çalışır mıydınız? (yerimde olsanız)

dirty pussy and cock
gençler çok kararsızım, vizelere yaklaşık 12 gün kaldı, son 2 haftadır afedersiniz it gibi ders çalışıyorum, hergün o gün işlediğimiz ders ve kafama göre bir ders olmak şartıyla.her neyse bugün pek anlamadığım bir ders işledik ve o anlamadığım derse çalışacağım eğer karar verebilirsem.şimdi yarın, e
gençler çok kararsızım, vizelere yaklaşık 12 gün kaldı, son 2 haftadır afedersiniz it gibi ders çalışıyorum, hergün o gün işlediğimiz ders ve kafama göre bir ders olmak şartıyla.

her neyse bugün pek anlamadığım bir ders işledik ve o anlamadığım derse çalışacağım eğer karar verebilirsem.

şimdi yarın, ertesi gün ve onun ertesi yani 5 gün tatil bana.

siz olsanız bugün bir dinlenme gecesi yapar mıydınız yoksa tam gaz devam mı?

bu arada makina mühendisliği 2.sınıf.
0
dirty pussy and cock
(27.10.15)
hayır tabi ki.
0
cokponcik
(27.10.15)
yarın vizem var, hiçbir halt bilmiyorum, çalışmıyorum. aferin bana. çalışmazdım. boşver. bizden adam olmaz.
0
der meister
(27.10.15)
tirt bir okulda okuyorsan dinlen tabi, sorun olmaz.
0
whoami
(27.10.15)
dinlenme gecesinde, zaman harcamaya değer bir şey yapacaksan, film izlemek dışarı çıkmak gibi evet. duyuruda takılacaksan gerek yok, yarın hiç dinlenmemiş gibi hissedersin çünkü.
0
alice practice
(27.10.15)
(14)

düzgün konuşamamak

mtsyh
arkadaşlar bugün farkettim ve bir arkadaşımdan da onay aldımki.doğu anadoluda yetişmiş bir birey olan ben istanbul türkçesi konuşmaya çalıştığımda çok fazla kibarlaşıyorum ve bunun sonucunda çıkan sesler feminenleşiyor.Aslında bol bol kitap okuyorum fakat işe yaramıyor sanırım konuşmamı düzeltmeyi s
arkadaşlar bugün farkettim ve bir arkadaşımdan da onay aldımki.doğu anadoluda yetişmiş bir birey olan ben istanbul türkçesi konuşmaya çalıştığımda çok fazla kibarlaşıyorum ve bunun sonucunda çıkan sesler feminenleşiyor.Aslında bol bol kitap okuyorum fakat işe yaramıyor sanırım konuşmamı düzeltmeyi sesimin tonunu düzgün kullanmayı nasıl sağlayabilirim ?
0
mtsyh
(23.10.15)
Bol bol yuksek sesli pratik yapabilir veya egitim alabilirsin. Tabii yetenek de cok buyuk olcude etkili.
0
floydian
(23.10.15)
Kitap okuman bir ise yaramaz.

Asla tam anlamiyla normal bi sekilde turkce konusamazsin. Egitimle veya baska bir yotemle olmaz.

O sekilde duyup konusarak buyumen gerekirdi.
0
mahone
(23.10.15)
@mahone bunu neye dayanarak söylüyorsun ?
0
🌸mtsyh
(23.10.15)
Ben de el yazısı için buna benzer bir sıkıntı yaşamıştım. Yazmayı kendi kendime öğrendim egzersiz falan yapmadan. O yüzden de sağlıksız bir tutuşla yavaş ve çirkin yazıyorum.

Güvenilir gözüken yabancı bir sitede okumuştum çözümünü ararken. Bazı kaslar çocuklukta gelişir şekillenir ve öyle kalır, nasıl konuşmamızın değişmesi çok zorsa el yazınızdan da bir mucize beklemeyin gibi bir şey söylüyordu. Uğraşma yani, el yazın düzelmez dedi bana ama örnek olarak da konuşmayı verdi.
0
gunde 3 litre kola icen adam
(23.10.15)
Senin girtlagin, girtlaginin bogumlanmalari senin bebekliginden beri o sekilde gelisti. Ve artik bir yetiskinsin.

Konusurken kullandigin organlarin, o konusma tarzi ile gelisti senin bebekliginden itibaren. Dolayisiyla asla kusursuz/sivesiz turkce konusamazsin. Senin de dedigin gibi cok kasarsan kari gibi kibarlasirsin elinde olmadan. Cunku girtlak yapin buna musait degil.
0
mahone
(23.10.15)
Ben değiştirdim konuşmamı baya antep ağzıyla konuşuyordum lisede gelicin mi falan diyordum, dikkat edersen kelimelere düzelir. Yalnız benim kelime bazlıydı gırtlakta sıkıntım yoktu, doğu anadolulu bir arkadaşım ğaste, elazık, otibis, peşine verdi gibi hem gırtlaksal hem de kelimesel çok hata yapıyor, onu düzeltemedik. O da aynı senin gibi kibarlaşıp feminenleşiyor düzeltmeye çalışınca.
0
ekaterina
(23.10.15)
@mahone isimli arkadas dünyayı çözmüş boşverelim o ve onun gibileride

kitap okumandan çok sesli kitap okumak ve bol bol düzgün diksiyonlu konuşmalar dinlemek işe yarayabilir.
ayrıca ismeklerin diksiyon kurslarına gidebilirdin kapandı sanırım kayıtlar ama bi yarın ara sor yakınında varsa yedeklerde beklersin.
0
kurcalamabozarsin
(23.10.15)
arkadaşlar çoğunuzun tahmin ettiği gibi umutsuz bir vaka değilim.çoğu kelimeyi düzgün telaffuz edebiliyorum.fakat bazen -e leri açık şekilde söylerken buluyorum kendimi veya tane tane konuşmak yerine hızlıca konuşarak konuşmamı alt üst edebiliyorum bunları düzeltmek istiyorum sadece.büyüdüğüm yer baştan sona doğulu şive konuşan bir yer değildi.
0
🌸mtsyh
(23.10.15)
Kendini biraz zorla ve sartlandirirsan kendi kendine duzeltebilirsin. Ha tam dogu agziyla konusuyor olsaydin da duzeltilebilirdi imkansiz degil.
0
floydian
(23.10.15)
sanırım rahat değilsin dostum
0
gündüz m
(23.10.15)
aynen, benim gibi DÜŞÜNENLERİ(?) ciddiye alma :) ne demekse bu?

ben ne düşünüyormuşum açıklar mısınız? ne ima ediyorsunuz?

ben adamın yazdığı ilk sorudan, adamın doğuda doğup büyümüş ve ona göre dili gelişmiş bir insna oldugu anlamını çıkardım buna göre cevap verip, ikinci cevabımda daha ayrıntılı anlattım. ardından soruyu soran arkadaş, aslında tamamen doğuda bbüyümedim, -e'leri bazen açık söylüyorum diye durumu hakkında daha ayrıntılı bilgi vermiş. belki de ilk sorusunda bunu yazmalıydı. neyse,önemli değil.

sonra bazı arkadaşlar bana karşı imalarda bulunmuş. nedir ima ettiğiniz şeyler, açıkça yazınız buyrun.

soruya dönecek olursak birkaç şey daha diyeyim ne demek istediğim daha net anlaşılabilir belki. doğu anadoluda o şive ile büyüyüp yetişmiş birinin gırtlak yapısı ile, misal çanakkalede büyümüş bir insanın gırtlak yapısı aynı değildir. bir fransız ile bir ingilizinki de aynı değildir. bebeklik ve çocukluk çağı boyunca fransızcadan başka bir dil konuşmayan bir insan, belli bir yaştan sonra hangi dili öğrenirse öğrensin asla o dili, anadili gibi konuşamaz. bunun sebebi, fransız olan kişinin gırtlak yapısının buna müsait olmamasıdır. çünkü bebekliğinden itibaren gırtlağı ve konuşurken kullandığı diğer organları o dile göre şekillenmiştir.

benim farklı şeyler düşündüğü ima eden siz mükemmel insanlar, asıl sizlerin düşüncelerinde neler yatıyor da bana böyle imalarda ya da ithamlarda bulunabiliyorsunuz?
0
mahone
(23.10.15)
mahone'yi yabana atmayın ama diksiyon kursuna gitmek işe yarayabilir. ben istenilen her şeyin olabileceğine inandığım için böyle bir şeyin çözümünün zor olmayacağını düşünüyorum.
0
kupigometa
(23.10.15)
mahone'ye katılıyorum ilk yorumu çok keskin olduğu için insanlar yanlış anlamış ama arkadaş detaylı açıklama yapmış ve ben de mantıklı buldum.

doğulu olduğunun anlaşılması veya bir ortamda istanbul türkçesi konuşamıyor olmak neden sıkıntı oluyor ben de bunu anlamıyorum. anlaşılır olduktan sonra, kendini düşünmeden pat diye ifade edebildikten sonra hiçbir sorun yok bence aksanlı olmasında.

ben de konyalıyım ve e'leri bazen açık söylüyorum. mendil, belli, benzin derken. çok da umrumda yani bunu düzeltmeye harcayacağım enerjiyle başka işe yarar bir şey yaparım. hem çeşitlilik iyi bence hoşuma gidiyor.
0
mahalle sakininin korna sesiyle imtihani
(23.10.15)
bu arada, örneğin ingilizler ve amerikalılar da farklı aksanla konuşur ve bazı sesleri farklı çıkarırlar. damak ve gırtlak gelişimi ise, belli bir yaşta tamamlanır. öyle ki bir ingiliz amerikan aksanıyla konuştuğunda, yine de bazı seslerde farklılık gösterir. bunun ne kadar belirgin olacağı ise, söylenmiş zaten bu konuda kendini geliştirmeye bağlıdır. ancak mesela, kişinin damak, gırtlak boğaz yapısı incelenerek, ingiliz aksanı ile mi amerikan aksanı ile mi konuşarak büyüdüğü tespit edilebiliyor. bunu neden kötü bir şey gibi algıladığınızı anlamadım. mahone nin söylediği bilimsel bir durum.
0
alice practice
(23.10.15)
(9)

Kitap önerin bana

straples
Kindle aldim 1 seneyi gecti, daha 1 kitap okudum oyle duruyor.Kitap okumak istiyorum ama her kitabi da okuyamiyorum.Ilgili cekmesi lazim.Mesela tarih, siyaset falan iceriyorsa acayip canimi sıkıyor, hosuma gitmiyor.Böyle film tadında, icinde ve sonunda şaşırtan, karakterler karsimdaymis gibi kendisi
Kindle aldim 1 seneyi gecti, daha 1 kitap okudum oyle duruyor.

Kitap okumak istiyorum ama her kitabi da okuyamiyorum.
Ilgili cekmesi lazim.
Mesela tarih, siyaset falan iceriyorsa acayip canimi sıkıyor, hosuma gitmiyor.
Böyle film tadında, icinde ve sonunda şaşırtan, karakterler karsimdaymis gibi kendisini anlatabilen ve kenara koyduğumda devamını merak edeceğim bir kitap önerebilir misiniz?

Ekitap olarak varsa da direkt gonderebilirsiniz hatta.
Tesekkurler.
0
straples
(22.10.15)
the martian
0
inheritance
(22.10.15)
yüzyıllık yalnızlık
0
restlesss
(22.10.15)
öncelikle (bkz: e-kitap servisi meritokrasi)

sonralıkla, orada bulacağın bilimum stephen king, clive cussler, agatha christie, dan brown, jack london... kitabını önümüzdeki 30 sene boyunca okuyabilirsin.

iyi okumalar.
0
hypervaskulerdondurucu
(22.10.15)
hyper+1

o kadar çko kitap var ki bunu mu okusam şunu mu derken bırakıyorum yarıda. bir yandan faydalı oldu bir yandan kötü.
0
ayiadam
(22.10.15)
ingvar ambjörsen in beyaz zenciler i tam öyle mesela. irvine welsh in büyük şeflerin yatakodası sırları kitabı ya da tutkal adlı kitabı da. phillip dick in çoğu kitabı da okunmaya değer. jack london un suikast bürosu nu okudum daha yeni, o da çok ilginç öyle tuhaf tipleri seviyorsan.
0
alice practice
(22.10.15)
hard scifi seviyorsan inheritence +1
diğer hallerde hyper +1

dip not: kindle ile okumak bir keyif. mahrum etme kendini. kitap okuyamıyorsan webde okuduklarını gönder oradan oku.
0
ertalpius
(22.10.15)
yuzyillik yalnizlik okuma sakin sikintidan camdan assa atarsin aleti.
asimov vakif serisini oku sci-fi seviyorsan.
0
chaotic good
(22.10.15)
görünmez canavarlar-chuck palahniuk ilgi çekici şaşırtıcı ve duygulu bi kitap. aklıma geldikçe alıp hediye ediyorum birilerine. meritokraside de e-kitabı var. dorian grey'in portresi de bende bahsettiğin duyguları uyandırmıştı ilk okuduğumda ama yıllar oldu tabi, belki okumuşsundur gerçi.
0
nickbulmayamuvaffakolamam
(22.10.15)
Ameraika'da kirk yil - Yilmaz erolgac
Al, oku.
0
stavro
(22.10.15)
(9)

izmir mi istanbul mu?

limoncello
hangisi daha modern bir şehir sizce her yönden ele alırsak?
hangisi daha modern bir şehir sizce her yönden ele alırsak?
0
limoncello
(22.10.15)
istanbul yaşaması zor bir şehir kabul ediyorum ama izmir fazla şişiriliyor gibi geliyor. bir dönem de eskişehir'e aynı şey yapılmıştı.

yani bence izmir'le istanbul kıyaslanamaz bile. istanbul pahalı ve stresli evet ama hem şehir güzelliği olarak hem de kültürel/sosyal aktiviteler bakımından izmir'in çok üzerinde.
0
dahili meddah
(22.10.15)
Modernlikten kasıt nedir tam olarak onun üzerine konuşalım. İzmir ile ilgili çok tecrübem yok son 10 yılda 2 kere falan gittim sanırım 2 hafta en fazla kalmışımdır, güzel ve sakin şehir. Ama İstanbul farklı tabi.
0
liriamer
(22.10.15)
Yaşayacağın semte göre değişir bunun cevabı. 6 sene izmir'de yaşamış birisi olarak, buca'da, gaziemir'de falan yaşayacaksan pek bir cazibesi olmuyor. Evet belki trafik kıyaslaması ile, göztepe, karşıyaka ya da bornova'ya ulaşım, İstanbul'daki uzak semtlerden merkeze hareketlere göre daha rahat olabilir ama, o semtlerde; özellikle de yalı ya da bostanlı'da oturmayacaksan, izmir'in çokta bir olayı yok bana göre. İstanbul'da yaşıyorum şu an(*hoş b.düzü ne kadar istanbul ise artık) bu şehrin de kaosu falan uzun sürede çekilir dert değil. Modernlik konusuna gelince, yaşadığın muhit ve senin oluşturduğun sosyal ortamla ilişkili bence bu. Modernlik ile kastın direkt olarak sanat, etkinlik vs. ise, İzmir İstanbul'un yanından geçemez bence. Benim anladığım kadarıyla cevap verecek olursam.. Hangisinde yaşayacağın semt sosyo-kültürel açıdan daha iyi olacak ise, orayı tercih etmen. Gönlünce olsun her şey.
0
tsubasa
(22.10.15)
evet modernden kasıt nedir?
tabii ki istanbuldaki sosyal kültürel etkinlikler vs ile kıyaslanamaz. zaten kıyaslanmalı mı onu da bilmiyorum, türkiyenin yarısı istanbulda yani..
ama izmire de kötü denilemez. izmirdeyim ben. öyle bir şeyin eksikliğini hissetmiyorum. izmir güzel, rahat ve sakin bir yer. istanbula gezmeye giderim ancak.
edit: izmirde kimse kimseye karışmaz genel olarak.
0
veritaslibertas
(22.10.15)
Modernlikten ne kasttettiniz bilmiyorum ama İstanbul'un modernlikleri İzmir'den daha çoktur.Kıyafet serbestliği diyorsanız izmir daha moderndir. Aklıma ilk gelen bu
0
delicevat
(22.10.15)
genel olarak yaşam tarzı, karışan görüşen olmama, mahalle baskısının azlığı, nezih insanlar vs.
0
🌸limoncello
(22.10.15)
veritaslibertas +1
0
linwie
(22.10.15)
he he istanbul..
0
redeath
(22.10.15)
6 sene kadıköyde yaşadım izmirliyim şimdi de izmirde yaşıyorum.
modernlikle kastettiğiniz insanların kültürlü, açık görüşlü, eğitimli olması, kişisel özgürlükleri yaşayabilme ve özel hayata saygı ise, izmir iyidir.
ancak modernlikle kastettiğiniz, bir avrupa büyükşehri gibi kültürel çeşitlilik, kültürel etkinliklerin bolluğu ise, istanbul tabii ki.
ancak bir türkiye gerçeği olarak, büyük şehirler çok göç alıyorlar ve nezih ilçe sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor.
nasıl ki istanbulda işte, sosyetikleri saymıyorum, normal yaşanabilir ilçeler, kadıköy beşiktaş falansa, izmirde de karşıyaka bornova vs.
istanbulun nüfusu 12-13 milyon, o yüzden her türlü tuhaf insan daha fazla. laf atma, sokakta gasp vs. gibi gelişmemişlik göstergesi durumlar, benim kanaatimce istanbulda daha çok.(bu nispeten nezih ilçeler bazında bile karşılaştırınca)
0
alice practice
(22.10.15)
(12)

eve ayakkabı ile gireniniz var mı?

theconqueror
son tartışmadan sonra aklıma düştü, aranızda evde ayakkabı ile dolaşan var mı? Sadece zenginlerin yaşadığı bir ikilem mi bu yoksa? Rahat bişey de değil çünkü.not: foto eklendi son tartışma ile ilgili
son tartışmadan sonra aklıma düştü, aranızda evde ayakkabı ile dolaşan var mı? Sadece zenginlerin yaşadığı bir ikilem mi bu yoksa? Rahat bişey de değil çünkü.

not: foto eklendi son tartışma ile ilgili
0
theconqueror
(22.10.15)
yeni ayakkabı aldıysam, dışarıda giymeden önce evde giyerim biraz. ayakkabılarımı evde, kapının önünde giyerim, çıkarırım. Bunun dışında normalde içeride ayakkabı giymem, anca acele dışarı çıkmam gerekiyorsa ve içeride bir şey unuttuysam ayakkabı ile içeri girerim.
0
inheritance
(22.10.15)
ayakkabı ile eve girmiyoruz. saçma bişey yatağa da ayakkabı ile çık pis pis. ha ev için ayakkabı alırsın dışarıda giydiğini evde giymezsin o ayrı
0
indescribable
(22.10.15)
ben dolasiyorum, yerde hali yok. sadece oturdugum bi taburenin altinda hali var orda da cikariyorum ayakkabilari essek degiliz.
0
ben de
(22.10.15)
mümkün değil dolaşmam, dolaştırmam.
0
devilred
(22.10.15)
inheritance+1

acil durumda girerim bir şey almaya filan.
kıyafet denemesi vs gibi durumlarda giyip denerim çıkartırım.

normal zamanda asla gezmem. temizliğinden değil, çok rahatsız bir şey olduğundan.
0
kaputt
(22.10.15)
disaridaki pisliklere basip evde onunla gezmem.
hem cok rahatsiz bir sey +1
0
chaotic good
(22.10.15)
hayır. evde ayakkabı ile dolaşılır mı yahu. özentiliğin dik alası

ama yeni alınan temiz ayakkabıyı hepimiz evde giymişizdir o hevesle, o ayrı
0
dafuq
(22.10.15)
sadece yazlıkta. yerde halı yok. bir de bahçede sofra falan kuruyorsun ya da verandada, ikide bir içeri girerken ayakkabı mı çıkarıcaz. her gün yerleri paspaslamak gerekiyor her halukarda, denizden kum açık camdan ot çöp doluyor içeri.
0
alice practice
(22.10.15)
bu ülkede yere tüküren sağa sola işeyen insanlar var. o ayakkabıyla eve girilir mi yahu, girmem girdirtmem. galoş giyip girebilirler o ayrı.
0
safepassage
(22.10.15)
bir arkadaşımın amcası bunu yapıyor. evde halı falan yok, zaten sürekli kiralıyor evi araplara, lüks bir ev. aynı evden bunlarda da var ama ayakkabıyla girmiyorlar içeriye.
0
metalika
(22.10.15)
türkiye'de girmem, abd'de yaşar iken girerdim:) çok takılmayın böyle şeylere.

(bkz: when in rome do as romans do)
0
no avalon
(22.10.15)
o foto ney ya dalmislar insanlarin evine ayakkabi ile resmen.
cok ayip.
0
chaotic good
(22.10.15)
(4)

evde enerji bar yapacağım ama nasıl paketlenir bu?

yollarbenibekler
https://www.youtube.com/watch?v=jMJEIiWV3VQyola çıkmadan 20 dk önce atıştıracağım bu tarifi su geçirmeyecek şekilde nasıl paketleyebilirim. sırt çantasında çöp gibi durmasınlar diye poşete falan sarmak istemiyorum. streç film de çok kokuyor hiç sevmiyorum streç filmleri.başka aklınıza gelen bir yönt
www.youtube.com

yola çıkmadan 20 dk önce atıştıracağım bu tarifi su geçirmeyecek şekilde nasıl paketleyebilirim. sırt çantasında çöp gibi durmasınlar diye poşete falan sarmak istemiyorum. streç film de çok kokuyor hiç sevmiyorum streç filmleri.

başka aklınıza gelen bir yöntem var mı?
0
yollarbenibekler
(20.10.15)
Alüminyum folyo?
0
sorumatik
(20.10.15)
img.hurriyetaile.com
plastik olanları da var. kilitli saklama kabı olarak geçiyor.
0
alice practice
(20.10.15)
folyonun kenarlarını nasıl mühürlerim ki?
0
🌸yollarbenibekler
(20.10.15)
Fermuarli buzdolabi posetlerine koy?
0
innerbliss
(20.10.15)
(5)

ticari instagram hesabına isim

dede korkutu korkutan adam
bıçak tesbih bileklik matara zippo muşta vs satılacak bir instagram hesabına ne gibi bir isim koyabiliriz ?
bıçak tesbih bileklik matara zippo muşta vs satılacak bir instagram hesabına ne gibi bir isim koyabiliriz ?
0
dede korkutu korkutan adam
(19.10.15)
genelde cepe koyulan seyler sanki. ceple alakali bir sey olabilir. ama cep telefonunu da cagristirabilir bu.
0
oshamahue
(19.10.15)
Krogram
0
floydian
(19.10.15)
faça ticaret
gardaşım aksesuar
0
sir gawain
(19.10.15)
racon
0
alice practice
(19.10.15)
ölümüne hanzoyuz
0
lancelot du lac
(19.10.15)
(3)

Aniden Huyu Değişen Kedi

bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
Selamlar.Bizim bir kedi var, Şevket. Kendisine epey süredir bakıyoruz arkadaşlarla beraber kaldığımız yerde. Çok da sevimli bir kedi kendisi, yani yakın zamana kadar öyleydi.Eskiden kucaktan kucağa dolaşan. Bizi gördüğünde sırtüstü yatıp karnını açıp sevdiren, kucağımıza yatıp guruldaya guruldaya ka
Selamlar.

Bizim bir kedi var, Şevket. Kendisine epey süredir bakıyoruz arkadaşlarla beraber kaldığımız yerde. Çok da sevimli bir kedi kendisi, yani yakın zamana kadar öyleydi.

Eskiden kucaktan kucağa dolaşan. Bizi gördüğünde sırtüstü yatıp karnını açıp sevdiren, kucağımıza yatıp guruldaya guruldaya kafasını sevdirirken uyuyakalan uysal, sevimli kedi son 1-2 aydır yanına kimseyi yaklaştırmıyor. Yemek verdiğimizde bir kafasını sevelim diyoruz, hemen VEAAOWWW diye sesler çıkararak tırmalamaya çalışıyor. Eski cana yakın Şevket'i özledik :/ Çok kısa sürede böyle bir huy değişikliği neyden kaynaklanıyor olabilir?
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(18.10.15)
erkek kediyse kızışmıştır.
0
alice practice
(18.10.15)
başka kedi aldıysanız eve...
0
bigbadabum
(18.10.15)
fiziksel bir rahatsızlığı olabilir dokununca canı yanıyordur, sokakta-bahçede bakıyorsanız biri kötü davranarak korkutmuş olabilir.
0
orpheus
(19.10.15)
(5)

evsiz adamın köpeğini zorla alan ''hayvansever''ler

air
https://www.youtube.com/watch?v=7pKb29VHwb8aşağı yukarı bir aylık mevzu ancak ben yeni gördüm. bu adamların derdi ney? cidden hani anlamak istiyorum ancak sadece görüntülere bakınca sinir katsayım artıyor, ne köpeğin ağlaması üzüyor. yorumlarda da olayı açıklayan bir şey yok. fransızcam olmadığı içi
www.youtube.com

aşağı yukarı bir aylık mevzu ancak ben yeni gördüm. bu adamların derdi ney? cidden hani anlamak istiyorum ancak sadece görüntülere bakınca sinir katsayım artıyor, ne köpeğin ağlaması üzüyor. yorumlarda da olayı açıklayan bir şey yok. fransızcam olmadığı için sayfalarında da ne diyorlar anlamadım

bu insanların amacı ne? o adamın köpeğini zorla almadan önce ortaya bir neden koymuşlar mı? yoksa gidiyorlar ve o köpeğe bakamayacağını düşünüp el mi koyuyorlar??
0
air
(17.10.15)
Olay nedir ne değildir bilemedim, Fransızca konusunda ben de eksiğim.

Fikir yürütüyorum:
1- Fransa'da başıboş (!) köpeklerin sokaklarda yaşaması konusundaki düzenlemeyi bilmiyorum, izin var mı yoksa barınak gibi yerlerde mi tutulmaları zorunlu. Eğer bu durum varsa, bu sebeple köpeğe el koymuş olabilirler.

2- Bakamayacağını düşünmüş olabilirler, köpeğin sahiplendirilmesi için bir yola gidilecek olabilir. Neticede o köpek kış ve açlık görecek.

3- Adamın akli melekeleri yerinde olmayabilir. Köpeğe nasıl davrandığını bilmiyoruz videonun o kadarlık kısmından. Beki öncesinde canını acıtacak kadar sıkıyordu sevme amacıyla?

Bunlar sadece aklıma gelen ihtimaller, köpeğin adamdan uzaklaştırıldığı için ağladığını düşünmüyorum, itiş kakış sırasında canı yanmış veya bağırışlardan ürkmüş olabilir.

Alice Practice sonrası editi: Adamlar hastaymış hakikaten.
0
kaymaktutmayansicaksut
(17.10.15)
hayvanseverim diyen insanların çoğu salak ve psikopat. yaklaşık 2 hafta önce instagramdan çeşitli hayvansever! sayfaları beğendim. baktım köpeklere mama filan veriyolar. köpeklerden biri ölmüş fotoğrafını koymuşlar. bizim mahalledeki köpekleri de besliyorum ben. biri aynı o durumdaydı. bilgi almak için soru sordum. hemen üzerime çullandılar. vay efendim doktora (veteriner demek istiyor) götürecekmişim falan filan. (zaten veterinere götürmüştük ama iyileşmemişti) dedim ki bi de hayvan mama yiyemiyo zaman zaman sıvı yemek ve yaş mama alıyorum ama her zaman alamıyorum kuru vermek zorundayım filan. bana kuru mamayı sen ye yazmış geri zekalı :)

bu insanların çoğu böyle işte. gidip ordan burdan para toplayıp mama dağıtınca hayvansever olduğunu zannediyor. ben belki mama filan yollarlar ya da bi veterinere yönlendirirler dedim ama onlar çemkirmeyi tercih etti. katı mamalar 45-50tl ama yaş mama 1 öğün 5-10 tl kadar. ben nasıl karşılayayım yahu kaldı ki işsiz bi adamım yeni iş buldum.

neyse sonra tekrardan veterinerle irtibata geçtim. aldıllar 1,5 haftadır tedavi görüyor. durumu iyiymiş iyileşek dedi veteriner. bakalım bekliyorum gelmesini.
0
ergenpezeveng
(17.10.15)
elbette köpek ortamın gerginliğinden ağlıyor, viyaklıyor ancak çıkan ses üzüyor ister istemez.

bu sosyal medya hayvanseverlerinin aşağı yukarı nasıl insanlar olduklarını bildiğim için doğrudan el koyan insanlara ön yargıyla yaklaştım. ergenpezeng'in dediği gibi hepsi en iyisini biliyor ama kimse elini taşın altına koymuyor. yardım aldıkları sürece yardımda bulunuyorlar, sokaktan sapasağlam hayvanı getirip ''ama ölür bu :('' diye verirler, ''bu minik cana yuva'' diye ilan verirler ama sorsan hiçbirinin yeri müsait değil, ah bi müsait olsa...

elbette 'hepsi aynı' demiyorum, bende bir hayvanseverim ve sokak hayvanları için kendi çabalarımla bir şeyler yapmaya çalışıyorum ancak genel tablo biraz önce anlattığım gibi.
0
🌸air
(17.10.15)
Bazı "hayvanseverler"in faşist doğası diyelim. Kanımca bu insanlar, diğerlerinin hayatlarına karışma hakkını kendinde görebilme fırsatı için hayvanseverlik kisvesine bürünmüş. Bazılarının gerçekten gözü dönmüş. Uzun süredir "hayvanseverler"in faşizan duygulara nasıl can verebildiği dikkatimi çekiyor. Bunu, içlerindeki sosyopatlığı bir çeşit sevgi kılıfına uydurarak yapıyorlar. Çünkü sevgiden çok nefreti ön plana çıkarırsanız, davanızda 1-0 geride başlamış olursunuz.

Aklıma ilk gelen bir başka örnek şu: (bkz: eskişehir'de kedi vahşeti)

Kedisini öldüren bir şerefsiz, bunu bir de videoya çeken bir gerizekalı... Ama öfkenin de bir sınırı olur değil mi? Telefon numarasını paylaşan mı ararsınız, Eskişehir'de onun yaşadığı mahallede yaşayan varsa gördüğü yerde "cezasını kesmesini" haykıran mı ararsınız. Herifin TC kimlik no'sunu bile paylaşan var ya, TC kimlik no'sunu...

Bir hayvana kötü muamelede bulunan birine duyulan öfke elbette normal ama bunun da belli sınırlar içinde kalması lazım. İnsanın içinden elbette bunlara ders vermek geçiyor ama buna ciddi ciddi kalkışanların ruh halleri açıkçası beni korkutuyor.
0
habes papaz
(17.10.15)
Trois personnes qui représentent de l’association "Cause Animale Nord" et qui représentent aussi La Loi , ils ont pris violemment , sans pitié un SDF son ami - un petit chien, même ce SDF a pleuré auprès eux et il a supplié ces trois personnes ! J’étais sous le choc quand j’ai vu cette scène en pleine rue de Paris et aussi dans le premier jour de Patrimoine Européen !

'Cause Animale Nord' organizasyonunu ve yasaları temsil eden 3 kişi, evsiz adamın arkadaşını- küçük bir köpeği acımasızca ve şiddet kullanarak evsiz adamın elinden aldı, evsiz adam bu kişilerin arkasından ağlamasına ve yalvarmasına rağmen. Bu manzarayı paris sokaklarında görünce dehşete düştüm, hem de 'avrupa tarihi günlerinin' ilk gününde.

videonun başlığı da zaten, evsiz bir adam bu organizasyon yüzünden köpeğini kaybetti.

sonrasında da 240.000 kişinin imza toplaması sonucu zorla aldıkları/çaldıkları köpeği iade etmek zorunda kalmışlar zaten.
www.telegraph.co.uk
0
alice practice
(17.10.15)
(5)

Arada kaldım ama napmalı?

stevie
Şimdi efenim.. iş yerinde bir olay oldu. Diyelim ki bir makine arızalandı.Benim amirimin iş yerinde bulunmadığı dün, arızanın sebebi konusunda herkese fikir soruldu. herkes fikrini söyledi. Ben detaylı bir inceleme yaptım. arızanın kaynağına indim. senaryoyu yazdım. %90 ihtimalle bir kullan
Şimdi efenim.. iş yerinde bir olay oldu. Diyelim ki bir makine arızalandı.

Benim amirimin iş yerinde bulunmadığı dün, arızanın sebebi konusunda herkese fikir soruldu.
herkes fikrini söyledi. Ben detaylı bir inceleme yaptım. arızanın kaynağına indim. senaryoyu yazdım. %90 ihtimalle bir kullanıcı hatası çıktı. amiri aradım. benden bu isteniyor ne yapayım dedim? hazırla gönder dedi.
neyse, bunu yöneticilere fotorafları gösterdim. konuyu anlattım. çok mantıklı dediler.
ertesi gün işler değişti. bu bilgiyi paylaşmama kararı alındı. bir kişi ise, konunun paylaşılması konusunda. durum işletmeye zarar verecek. ancak o yönetici "stevie raporu göndersin göreceksiniz" diyor.

Benim amirim, "arızanın sebebi bilinmiyor yaz yolla" dedi. ama dün adama başka anlattım. şimdi diğer yönetici benden dünkü hazırladığımı istiyor. bense "arızanın sebebi bilinmiyo" yazdım. adama küfür gibi vericem.

adama amirimi ezemeyeceğimi anlatmalıyım. ama yazıyı da o yazdırdı dersem ona da kızar.

napmalıyım. nasıl bir tavır edinmeliyim? neler demeliyim?
0
stevie
(16.10.15)
title ı yuksek olanın dedıgını yap.
0
bryan fury
(16.10.15)
ben olsam sanırım 'bölümümüzde/departmanımızda bu hususla ilgili yaptığımız değerlendirmeler ve fikir alışverişi sonucunda, arızanın muhtemel sebepleri hususunda fikir birliğine varılamadığından, arızanın sebebi tarafımız için şu aşamada belirsizdir. Arızaya sebep olabilecek çeşitli teorileri değerlendirmekteyiz ancak henüz bir sonuca ulaşılmamıştır.' falan yazardım, yani sen amirine teorini sunmuşsun ama amirin onay vermemiş gayet açık.


not: bunun üstüne, yönetici olan ısrar edicek, sen de bakın amirim ben dediğinizi yaptım ama ille de o gün gösterdiğimi istiyorlar dersin en kötü. Amirine de kazık atmamış olursun.
0
alice practice
(16.10.15)
benim amirimin title'ı düşük. ama benim amirim. diğeri fabrikada en yüksek insanlardan şimdilik 2. çok yakında da 1. olacak. ama bölümümüz alakasız.
0
🌸stevie
(16.10.15)
risk budur. kurumsal bir yerse, doğrusunu yaz gönder.
0
jaaaccckkk
(16.10.15)
bence @alice practice in dediği gibi yap, hatta bence sizin orda işe de aldır orda sorun kalmaz.
0
freya
(16.10.15)
(3)

Bazı sporcuların yine de çirkin olması

cenkertem.afc
Selam Şimdi çevremde arkadaşlarımda görüyorum. Kimisi güzel harbiden şekilli kimisi de kaslı görünüyor memeler kollar falan şekilli ama bir çirkinlik var.Yani birinde sanki kendisine yakıştığı için spor yapıyor izlenimi varkendiğerinde bak lan bak 70kilo basıyom bençpreste görüntüsü veren itici bir
Selam

Şimdi çevremde arkadaşlarımda görüyorum.
Kimisi güzel harbiden şekilli
kimisi de kaslı görünüyor memeler kollar falan şekilli ama bir çirkinlik var.
Yani birinde sanki kendisine yakıştığı için spor yapıyor izlenimi varken
diğerinde bak lan bak 70kilo basıyom bençpreste görüntüsü veren itici bir kaslı vucut var.

Bunun sebebi nedir? Çalışma beslenme vsvvs nedir tam olarak sebebi aslı?
Neden bu hataya düşüyorlar?

Örneklendirirsek

iyi örnek
4.bp.blogspot.com

kötü örnek
scontent.cdninstagram.com
0
cenkertem.afc
(15.10.15)
bir insanın vücut oranları, üst vücut-bacak-kol oranları genetiktir. sporla falan değişmez. yani adamın orantısız bir vücudu varsa o orantı hataları çirkin görünmeye devam eder. atıyorum üst kolu, alt koluna oranla olması gerekenden kısaysa, orantılar bozuk olduğundan, göğüsleri yanlış yerdeymiş gibi durur falan.
örneğin üst vücudu alt vücuduna göre daha uzun tipler, göze orantısız gelir, daha kısa boylu ve tepesinden vurularak gömçürmüş gibi gelir. oranları hesaplamasan da beynin bir orantısızlık algılıyor ondan öyle geliyor.

not: bu arada sporcu falan değilim, resim-anatomi muhabbetinde biri demişti öyle aklımda kalmış. doğru olmayabilir tabi.
0
alice practice
(15.10.15)
Bence de genetik. Bu yüzden türk insanı spor yapmadığından çirkin vücutlu suçlaması çok saçma geliyo bana. istediğin kadar spor yap bi leğen kemiğinin genişliği değişmez, rus vücuduna da dönüşemez yani.
0
selamun aleykum kitty
(15.10.15)
İskeletle, vücut tipiyle alakalı bir durum. Tabii bunun yanında çalışma programıyla da alakalı. Ama genel olarak genetik yapı.
0
sorumatik
(15.10.15)
(12)

nihayet is buldum gibi ama hevesimi kursagimda biraktilar

evrenos gazi
Arkadaslar. Iki yildir issizim. Doktora yapuyirum. Kitaplarim cikti. Tv'lere ciktim. Tv programlari yaptim. Ama issizim. Ve intihar noktasindaydim. Neyse, ben senelerdir sokak hayvanlari icin gonullu calisiyordum. Bu vesile ile belediyenin (yerel) veteriner islerinde calisma imkani acildi. Yarin bir
Arkadaslar. Iki yildir issizim. Doktora yapuyirum. Kitaplarim cikti. Tv'lere ciktim. Tv programlari yaptim. Ama issizim. Ve intihar noktasindaydim.

Neyse, ben senelerdir sokak hayvanlari icin gonullu calisiyordum. Bu vesile ile belediyenin (yerel) veteriner islerinde calisma imkani acildi. Yarin bir denemengunu yapalim. Gonulluluge benzemeyebilir. Hala eminsen taserindan baslatalim dediler.

O an dunyanin en mutlu insani oldum. Bir kere ufak da olsa memuriyete bir kapi acilmis oldu (cunku doktora yaptigim alan kadro sikintili ve is de lazim, ozelde de ekmek yok bize). Ve daha da onemlisi canimdan ote sevdigim canlara artik guzel imkanlarla faydali olabikecek, is hayatimda bile onlarla olabilecektim. Devamli gonullu yaptigim seyler bana rizik olarak da donuyordu.

Heyecanla cevreme bahsettim bundan. Herkes ama herkes, tv prigrami yapmis, unlu olmasina ramak kakmis, unlulerle ayni sofrada yemek yiyen adam kedi kopek boku mu temizleyecek kafayi mi yedin, ilkokul mezunu adamlarla bir de devrecilik yapilarak calisacaksin falan diyorlar. Hevesimi bok ettiler ankaaycaginiz.

Isin komik yani, iki senedir issizdim. Ayni gun bir diger tutkum olan otomobillerle alakali is teklifi daha geldi. Buyuk bir markanin bayiinde sifir km satis temsilcisi olarak.

Simdi ben mecburen memur kafali adamim. Diktira bitene kadar kismen de olsa garantili bir is lazim. Ozel sektorde hele ki satista gozunun yasina bakmazlar. Martta evlenmeyi dusunuyirum.

Belediye mi? Otomotiv mi?

Bu arada bana bir tek benim gibi hayvan ginullusu nisanlim destek oldu. Keske vrteriner olsaydim derken, hic senle alakali olmayan bir alanken bu alan, sana inla ilgili is kapisi acildi. Butun gun distlarinla olacaksjn dusunsene dedi. Sen boyle daha mutlusun, o zaman kimseyi dinleme dedi.

Fakat mesele ilkokul mezuni falan olmalari degil de, bir yerde yeni olmanjn ve vasifsiz iscilerle calisacak olmanin endisesi yok degil icimde. Diger alanlarda hep yetki, pozisyon ayrimi ikan yerledde calistim. Ast da oldum ust de. Ama ast ust ayrimi olmayan, dedikodunum bol oldugu, fakir acimasizliginim had safhada oldugu bir yere gidrcek olmak hevesimi kaciriyor. Anladiniz siz beni. Mesele insan kucumsemek degil. Sosyolojik bir farkliligi kastediyorum.

Simdi siz olsaniz belediyeyi mi tercih ederdiniz? Yoksa is hayatinizda ofis shoeroom ortami oksun, ustum basim kirlenmesin, kirlenecekse gonullulukte kirlensin mi derdiniz?
0
evrenos gazi
(15.10.15)
seni mutlu eden hangisi için eğitim aldıysan onu seçin. ayrıca satış temsilciliği işi her zaman bulunabilir bir iş ama anlattığınız veterinerlik işi öyle her zaman olabilecek bir iş değilmiş gibi kulağa geliyor. ben olsam hayvanlara bakardım. alır yürürdüm oradan.
0
herospower
(15.10.15)
dostum insanların ne düşündüğü gerçekten çok önemli olmamalı.

sorman gereken soru 'ben ne yaparsam kendimi mutlu hissederim' olmalı.
0
Kykeon
(15.10.15)
nasıl mutlu olacaksan onu yap, salla milletin ne dediğini. milleti mutlu etmeye mi yaşayacan amk salla gitsin.

bi de gozunu seviim intiharin esigindeyim falan deme, uzme bizi. :)
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(15.10.15)
yerinde olsam belediyeyi tercih ederim. başkasını dinleme. hayvan sevmeyen, hiç hayvan beslememiş biri için onun bok temizlemek oluyor ama hayvan bakan biri için gayet sıradan, hatta zevkle yapılan bir iş. hem kedi-köpek olan yerde dert, tasa, depresyon pek olmaz.

belediyeye gir.
0
lesmiserables
(15.10.15)
belediyedeki işe girersen stresin olmaz diye düşünüyorum. Doğayla uğraşmak her zaman +1 dir gözümde.
Hevesini kıran malları da dinleme, izin verme.
0
safepassage
(15.10.15)
abi memur kafalıyım diyorsun ünlülerle biraradayım diyorsun.
ünlü dediğin şarkıcı türkücü politikacılar mı kim?
madem öyle onların referansıyla biryerelere gelemedin mi?

cevabıma gelecek olursam sıfır km satış temsilcisi olmanın kedi boku temizlemekten pek bir farkı yok. birinde kartvizitin olur o kadar. ikisinde de underrated bir işte çalışmış oluyorsun.
0
cenkertem.afc
(15.10.15)
duyurularınıza bir göz attım da, yumurtacılıktan suculuğa, fotoğrafçılıktan televizyon programcılığına bir dolu alakasız iş düşünmüş ve anladığım kadarıyla hiç birini yapmamışsınız. paraya da ihtiyacınız var.
hangi alanda doktora yapıyorsunuz ki, eğitiminizin size olan katkısıyla iş bulma ihtimaliniz sıfır?
gayet işletme, kamu yönetimi falan gibi alakasız bölüm okuyanlar, bir bankada işe başlayıp, ya da mağazada işe başlayıp, 2 sene içinde, geçinecek kadar da olsa para kazanıyorlar, gerçekten çalışmayı istemiyormuşsunuz gibi duruyor bence.
veteriner işlerinde, eğitim almadığınız bir alan, ne kadar yükselme şansınız var, uzun süre çalışılabilir bir iş mi?
satış işi bence müdürlük vs. yükselme şansınız varsa daha mantıklı.
madem veterinerliğe ilginiz var, çalışırken bir yandan veteriner teknikerliği okuyun açıköğretim bu işte devamlılık ve kadro şansınız olsun diycem, ama zaten doktora yapıyorsunuz. tekrar sormak lazım, ne alanda doktora ki bu, hiç bir şekilde spesifik bir alanda iş bulmanıza yardımcı olmuyor?
0
alice practice
(15.10.15)
abi insanları falan salla. biraz mantık kuralları vs. öğrenip insanları gözlemlersen, insanların neredeyse tamamen çelişki içinde olduğunu, sadece başkalarından gördükleri şeylerle ahlak vs. konusunda ahkam kestiklerini fakat hiçbir dayanak noktaları olmadıklarını göreceksin. cahil insan da bilim adamı da buna dahil.

ben de senle yakın durumda işsizim. bir iş bulursan atla. hele sevdiğin bir işse koş. eğer o işçiler çetin bir ortam yaratacaksa o zorluğu öğrenirsin, kaşarlaşırsın, bu daha güzel. (beyaz yakalı) iş hayatı da gül bahçesi değil sonuçta. sen gir abi. insanların aq. bu arada senin yanında olan insanları iyi gözlemle. zaten dediğin gibi çok fazla değil bir iki tanedir.

bir de senin doktora yaptığın bölüm ne harbi merak ettim.
0
sensible soccer
(15.10.15)
yani, sevdiğin işi yap, insanların ne dediğini umursama fakat normaldeki mesleğin ne?
0
buiret
(15.10.15)
sevdiğin iş olsun biraz da uzun vadeli olsun ama.
nefret ettiğin bir iş para kazandırsa da yapma demeelim de allah yapmak zorunda bırakmasın.
0
Alt4y
(15.10.15)
adam ne iş yapıyor ben hala merak içindeyim
0
sensible soccer
(21.10.15)
belediyeye gir, hoşuna gitmiyorsa yeni iş bakarsın çalışırken. ağaç değilsin ya, başka tarafa da geçebilirsin. neden bu kadar dert etmişsin kendine o da ilginç.
seni ayıplayan varsa, söyle o kardeşlere, sana güzel layık gördükleri çok vasiflı bir iş bulsunlar. hayat maalesef bir peri masalı değil.
0
o kadar da degil aga
(21.10.15)
(3)

İngilizce çeviri. (Dexter dizisinden)

komando kani var bende
“Sometimes I wonder what it would be like for everything inside me that’s denied and unknown to be revealed. But I’ll never know. I live my life in hiding. My survival depends on it."burada ne diyor?
“Sometimes I wonder what it would be like for everything inside me that’s denied and unknown to be revealed. But I’ll never know. I live my life in hiding. My survival depends on it."

burada ne diyor?
0
komando kani var bende
(13.10.15)
bazen içimde sakladığım yoksaydığım her şey açığa çıksa nasıl olur diye düşünüyorum. ama asla bilemiycem. hayatımı saklanarak geçiriyorum. hayatta kalmam buna bağlı.
0
alice practice
(13.10.15)
"Bazen, icimdeki bilinmeyen ve inkar ettigim her sey aciga ciksa nasil olur diye dusunuyorum. Ama bunu hicbir zaman bilemeyecegim. Gizlenerek yasiyorum. Hayatta kalisim buna bagli."
0
signore
(13.10.15)
Bazen, icimdeki reddedilmis ve bilinmeyen herseyin aciga cikmasi durumunda ne olacagini merak ediyorum. Ama bunu asla bilemeyecegim. Hayatimi gizlenerek yasiyorum. Hayatta kalmam buna bagli.
0
whoami
(14.10.15)
(24)

Uzun tırnak kadınları daha seksi/çekici mi gösterir?

alice practice
sb. derdini sikeyim butonu gönderecekler zahmet etmesin :)
sb. derdini sikeyim butonu gönderecekler zahmet etmesin :)
0
alice practice
(13.10.15)
Kesinlikle.
0
floydian
(13.10.15)
Tırnak dediğin nedir ki? Ölü hücre. Ama gel gör ki, insanoğlu bunu bile çekici gösterebilmiş. Hatta o derece ki, bakımlı tırnaklar bir insanın el güzelliğini bile etkiliyor. Soruna cevap, +1 floydian: kesinlikle!
0
mavidunya
(13.10.15)
uzun tırnakları çekici ve seksi bulan bir tane erkek görmedim şu zamana kadar kendi etrafımda. bir erkek olarak benim midemi kaldırıyor uzun tırnak.
0
der meister
(13.10.15)
bir yere kadar evet, bir yerden sonra sevimsizleşiyor benim için. az bir uzunluksa bahsettiğin, evet cevabım.
0
uzunuzunilgi
(13.10.15)
ben beğeniyorum adabında bi uzunluksa eğer onun haricinde ben hiç uzatamadım 24/f
0
indescribable
(13.10.15)
iğrenç bence.
0
tirt star
(13.10.15)
bahsettiğim şu uzunlukta falan. bugün bir kızın, tırnağı kırıldığı ve kısa kullanmak zorunda kalacağı için aşırı üzüldüğüne tanık oldum da. aralarında böyle tırnaksız seksapelim azalıyor falan dediler.
www.ruyatabirleri.net.tr
0
🌸alice practice
(13.10.15)
ben sevmem uzun tırnak, hatta insanların ellerini kollarını da sevmem nedensiz bi şekilde bakınca iğreniyorum.
0
masa penisi
(13.10.15)
Evet ama bokunu çıkartmamak lazım. Çıkartınca kökleri kalınlaşıyor kalkıyor süper iğrenç bir şey oluyor.
0
gunde 3 litre kola icen adam
(13.10.15)
kadınların, kadınlara attıkları bir kazık daha :)
0
burfak
(13.10.15)
daha iğrenç gösterir :/
0
devilred
(13.10.15)
çok pis ya :( öğ. oje ne kadar pis olduğunu da gizliyo. ne çok kısa ne uzun, ojesiz ama düzgün tırnaklar en güzeli.
0
sayns
(13.10.15)
Uzun tirnak 90larda kalmadi mi?

O degil de bakimli elleri olan kadinlara hep ozenmisimdir :) ojeleri duzgun surulu, eti meti kalkmamis falan. Kac kere gaza gelip yapayim dedim max 2 hafta dayanabildim. Sanirim tirnaktan daha onemli seyler var hayatimda :)
0
la noix
(13.10.15)
fallshairandbeauty.co.uk

Benim uzun tırnaktan anladığım buydu yalnız. Anlaşıyor muyuz?
0
gunde 3 litre kola icen adam
(13.10.15)
hayır. hoşlanmam.
0
ertalpius
(13.10.15)
Pornocu gibi oluyorlar.
0
angelus
(14.10.15)
tırnaklarını her daim dibinden kısacık kesip tertemiz gezen bir kızı asla arzulayamıyorum.
0
kaledekiyalnizlik
(14.10.15)
o gonderdigin fotodaki igrenc tek kelime ile.
tirnaklarin cok az uzun olmasi ve ellerin bakimli olmasi eli duzgun gosteriyor.
0
chaotic good
(14.10.15)
cdncms.zaman.com.tr

şu tırnağın çekici hiçbir yanı yok. uzunu daha iyi.

www.resimvar.com

şu tırnağın da çekici hiçbir yanı yok. daha kısası daha iyi.

www.diyetliyasam.com

şu iyi mesela.

bonus: img84.imageshack.us
0
nawar
(14.10.15)
tam tersi, uzun tırnak bence itici bişey
0
Kykeon
(14.10.15)
Tırnağın boyu değil de bakımlı olması, evet. Eller narin değilse hiçbirinin faydası yok tabi.
0
arnold schwarzeneger
(14.10.15)
Tümüyle tiksinti verici.
0
harvey
(14.10.15)
Evet
@nawar +1
0
r_u_h
(14.10.15)
Link vermeye üşeniyordum, nawar açıklamış.

Nawar +1
0
yirmisantim
(14.10.15)
(4)

Şu mikserlerden kullanan var mı? *capsli*

dessy
Bunların bu kadar pahalı olmasının olayı ne?Kullanan varsa kendi başına çırpmaktan başka ne gibi bir pratikliği var? Alıp da pişman olan var mı?
Bunların bu kadar pahalı olmasının olayı ne?

Kullanan varsa kendi başına çırpmaktan başka ne gibi bir pratikliği var?

Alıp da pişman olan var mı?
0
dessy
(13.10.15)
bazı şeyleri sürekli yüksek hızda çırpmak gerekiyor (beze gibi). uzun süreli çırparken başka iş de yapabiliyorsun bunda.

ha kafe pasta zart zurt işin yoksa bence gereksiz. hem pahalı hem de çok hantallar.
ben hala eski usul elde çırpıyorum her şeyi
0
la noix
(13.10.15)
benim bildiğim, img.alkapida.com şundan farkı, daha sert yoğun hamurları da karıştırabiliyor olması. hamur yoğurmak için kullanılabiliyor yani.
0
alice practice
(13.10.15)
hamur yoğurmaktan tut, dondurma ve makarna yapmaya kadar her türlü işe yarıyorlar. ama yapacağın sadece kek ise bunu almak gereksiz bir masraf. ya bu ürünleri üretip satıyor olacaksın ya da hayatının hobisi pasta çörek olacak.

bu arada kitchen aid dışında esse falan da çıkarmış benzer ürün ama tamamen saçmalık. popülerlikten para kazanma çabası tamamen. yoksa esse'ye 600 lira verilir mi?
0
pokerface
(13.10.15)
hamur ve köfte yapabilmesi. yeterli zaten.
0
prodeq
(13.10.15)
(5)

Nedir bu iskan dedikleri?

nezaretten taharet
içime sinen, kıpır kıpır olduğum bir ev tuttum. Daha taşınmadım. ( Ulan bak düşününce bile mutlu oluYorum) Tek soru işareti elektrik ve su bina için ortak ödenecekmiş. İskan çıkmamışmış. Bina komple yeni ve konumu şahane, bu da beni cezbetti, bastım imzayı. Doğalgaz benim adıma olacak ama diğerleri
içime sinen, kıpır kıpır olduğum bir ev tuttum. Daha taşınmadım. ( Ulan bak düşününce bile mutlu oluYorum) Tek soru işareti elektrik ve su bina için ortak ödenecekmiş. İskan çıkmamışmış. Bina komple yeni ve konumu şahane, bu da beni cezbetti, bastım imzayı. Doğalgaz benim adıma olacak ama diğerleri nasıl ödenecek? Binada yönetici bile yok. Bina sahibi sen ol diyor, ben ne anlarım ulan :)

6 7 ay alırmış bu iskanın çıkması. Bana zararı olur mu? Tecrübe eden oldu mu böyle bir şeyi? Binada 10 daire var. Aralarında evde tesla deneyi yapıp, fil besleyen çıkar mı sizce?
0
nezaretten taharet
(11.10.15)
İskan olmayınca faturalar daha fazla oluyor . Bir de herkese eşit bölüneceği için sen tek yasıyorsan ve binada kalabalık aileler varsa sen zararda olcaksın . Ama önemli değil yani 6-7 ay içinde çıkacaksa eğer iskan
0
lilidance
(11.10.15)
hacı o iş biraz şey.
oturup iyice görüşmek gerek.
beyler kim ne yapıyor genelde ne harcıyor.
tutup elektrikli sobayı 24 saat açan var mı yok mu
girmesin sonra.
0
Alt4y
(11.10.15)
Elektrikli soba demeseydin, bu gece biraz daha rahat uyuyacaktım :)

Ben de ödediğim kadarını harcarım, bi soba da ben alırım.
0
🌸nezaretten taharet
(11.10.15)
iskan, eğer yapı tamamlanmışsa belediyeye parası ödenip hemen alınabilir. müteahhit'in ekonomik durumu el vermediği için size öyle demiş muhtemelen. iskan alınmadığı için de oturduğunuz ev konut değil de inşaat olarak kabul edilir resmiyette. yukarıda da yazıldığı gibi elektrik ve su gibi hizmetleri işyeri tarifesinden satın alırsınız.
0
endosperm
(12.10.15)
içinizi karartmak gibi olmasın ama, atıyorum dairelerden biri faturaları ödemez, yönetici de yok zaten olsa bile bu halde yasal olarak hiç bir şekilde ödemeye zorlayamazsınız, apartmanın elektriği suyu kesilebilir ya da o kısmı da siz ödemek zorunda kalırsınız.
iskan çıkarabilmek için yapılacak masraflar var ve genelde müteahhid bunları ödemiyor, üstelik iskan için başvurulduğunda, müteahhid işini düzgün yapmadıysa projeye aykırılık çıkıyor bilmemne çıkıyor, binlerce lira masraf çıkıyor bazen yıllarca iskan alınamıyor, komşulara sordunuz mu iskan durumu nedir diye? siz ev sahibyle mi konuştunuz? zira müteahhidin projeleri ve bizzat başvurusu gerekiyor, bazen müteahhid kayıp oluyor ya da eksik yapmış oluyor önceki işlemleri, yine bir dolu sorun.
0
alice practice
(12.10.15)
(17)

İşiniz İçin Para Harcıyor musunuz?

bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
Selamlar.İşiniz için para harcamanız gerekiyor mu? Harcıyor musunuz? Çalıştığınız yerin karşıladıkları haricinde, cebinizden çıkanları soruyorum.
Selamlar.

İşiniz için para harcamanız gerekiyor mu? Harcıyor musunuz? Çalıştığınız yerin karşıladıkları haricinde, cebinizden çıkanları soruyorum.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(11.10.15)
Yol parası veriyorum onun dışında para harcamıyorum ama iş yerimde olan bir gerecin/cihazın daha iyisini kullanmak istiyorum(işimi çok ciddi kolaylaştıracak bir şey), biraz yokladım da pek almaya yanaşmıyorlar onu kendim almak istiyorum belki onun için harcama yapabilirim, işten ayrılsam da kendim kullanabileceğim bir şey. Dolasıyla 6-7 ay sonra onu alabilirim belki ama biraz pahalı, 4000 tl civarında bir şey, o yüzden henüz çekimserim.
0
neferkitty
(11.10.15)
Sirket yol parasi verse de zaten ofis yurume mesafesinde oldugundan yola para harcamiyorum. 3 ogun dunya mutfagi yemek, meyve, atistirmaliklar, icecekler, haftada bir gun alkollu icki de ofiste ucretsiz. Dolayisiyla "is yuzunden" yaptigim bir harcama olmuyor.

Evde kalsam daha cok para harcarim.
0
crown
(11.10.15)
kitap falan alıyorum, direk işle ve genel sektörle alakalı.
0
transall
(11.10.15)
giydiklerime dikkat ediyorum. bir sürü hiyjen ürünü alıyorum. kendime özen gösteriyorum. saç sakal içinde leş gibi kokarak işe gelenleri sevmiyorum. bu dediklerim de özsaygıdan kaynaklanıyor; insan mecbur para harcıyor.

insanlar 2 lira ucuz diye gidip leş gibi yerden yemek yiyor; molalarda çay içmiyor vs.

çalışmanın kölesi olmuş çoğu. farkında değiller. ben de köleyim ama en azından biraz rahat etmeye çalışıyorum :D
0
yollarbenibekler
(11.10.15)
meyve ve atıştırmalık veren ofis mi varmış bi de 3 öğün. neresi orası ya biz de girelim.

geçen 3-4 tane ebook aldım parayla o kadar iş ile alakalı. servis var ofiste de çay kahve ücretsiz.
0
Mcfly
(11.10.15)
stajer avukatım. maaş almıyorum. yol yemek de cebimden.
0
alice practice
(11.10.15)
hayir canim, olur mu öyle sey.

is icin gerekli seyi isyerinin temin etmesi gerekli.
neferkitty nin anlattigi olay olur en fazla.
0
kurnaz
(11.10.15)
Cebimden parça ürettirdiğim oldu. Hatta cebimden seyahat ettiğim de. Konferansa bile gittim.
0
ron dennis
(11.10.15)
Eski is yerimde kalem, zimba, tel vs gibi kirtasiyelikleri cebimden alip koymustum. Bi de uclu priz almistim

Simdi onlarin tamamini yeni yere getirdim. Bi de oldugum yer a4 kagit vermiyor, o da cebimden. Yol yemek yok ama yemek icin ya eve geliyorum ya da evden goturuyorum. Cay, su beles
0
la noix
(11.10.15)
bir miktar harcadığım oldu. daha çok kazansam daha çok harcarım. daha çok kazansam daha çok. ben parası için bile çalışmıyorum. başarı ve ego tatmini.
0
stevie
(11.10.15)
Tek kuruş ödemiyorum
0
basond
(11.10.15)
Harcıyorum. Kırtasiye gereçlerini almanın dışında, zamanında bilgisayarım dandikti, ona maaşın üçte birini harcayıp ayağa kaldırmıştım. Onun dışında ofise buzdolabı ve kanepe aldık, bazen gece kalıyoruz. Eski koltuğumu ben almıştım. Gereçler eski püskü ise onları yenilediğim oluyor. Cebimden yol, yemek ödediğim çok oldu. Aramızda ofis odasını da yaptıranlar var, biz de ara ara düşünüyoruz.
0
aychovsky
(11.10.15)
Hayır harcamıyorum, en fazla kendi kullanımım için kitap/ajanda/defter/kalem alırım. (Henüz hiçbirini almadım.) Zaman zaman ofise meyve/soda/abur cubur alıp götürüyorum ama onları iş için para harcamak olarak görmüyorum. Bunlar haricindeki şeylere girmem.
0
kaymaktutmayansicaksut
(11.10.15)
@mcfly,

pfizer örneğin. istediğin kadar içecek, meşrubat, sabahları sandviç, kurabiye ve beleş. öğlene de kalıyor tabi. istediğin kadar ye.

girebiliyirsan gir :)
0
no christ requires
(11.10.15)
tek kuruş para ödemiyorum,para harcayabileceğim işimle alakalı autocad,allplan programlarının lisansı ve eğitimi vardı bedelini şirket karşıladı,iş istasyonu ve laptop lazım oldu istediğim modelleri aldırdım,fuar ve konferanslara gittiğim zamanda konaklama yol v.s masrafları da şirket karşılıyor.
0
sealth
(11.10.15)
Yaktığım benzin kazandığımın neredeyse sekizde biri.
0
arnold schwarzeneger
(12.10.15)
normalde hayır. ama takım elbise, ayakkabı alıyorum cebimden, iş nedeniyle, bunlar sayılır mı bilmiyorum.
0
[silinmiş]
(12.10.15)
(4)

bitkin ve enerjisizlik

kablelvuku
İki aydır çalışıyorum ilk defa bu kadar yoğun bir programdayım. Haftasonu bile erkenden uyuyasım geliyor. Ben nasıl bu vücudu zinde tutucam.
İki aydır çalışıyorum ilk defa bu kadar yoğun bir programdayım. Haftasonu bile erkenden uyuyasım geliyor. Ben nasıl bu vücudu zinde tutucam.
0
kablelvuku
(11.10.15)
açıkçası ben de tam gün çalışmaya 6 ay önce başladım, haftada 6 gün sabah 7 de kalkıp bütün gün bir şeylerle uğraşmak alışana kadar imkansız gibi geliyor. hafta içi dışarı çıkmak, zaten hayal oldu. ilk 2-3 ay, haftasonları da camış gibi yattım. şimdi yavaş yavaş vücut bu tempoya alıştıkça, haftasonu cumartesi akşamı gece o da 2-3 en geç uyanık kalıp haftasonunun geri kalanını uyuyarak geçirerek idare edebiliyorum. sanırım bünye alışıyor.
yardımcı olmak için, öyle bir alışkanlığınız varsa, haftaiçi içki içmeyi tamamen kesin. kaliteli bir uyku daha kısa sürede dinç hissetmenize yardımcı olur, uyumadan önce odanızı havalandırın, bir bardak süt için, televizyon falan açık olmasın, uyumadan önce telefonla oynamayın. akşam yemeğinden sonra, açık havada yürüyüş yapmak da kafa yorgunluğunu azaltıp uyku kalitesini artırıyor.
0
alice practice
(11.10.15)
sütlü kahve + soğuk duş
0
cenkertem.afc
(24.12.15)
çalışma hayatına hoş geldin:) maalesef tanıdığım çalışan hemen her insanın ortak sorun bu.

bunun yaşla da ilgisi var yirmili yaşların ortasına kadar okul, dershane, iş, oyun, içme, gezme vs hepsini bir arada yürütmeyi kaldırabiliyorsun ama en geç 25ten itibaren, gözün açık kalsın istiyorsan bedeninin o gözü açık tutacak seviyede adrenalin/epinefrin, norepinefrin artık sen ne diyorsan o hormonları salgılaması lazım. bunun için de sana o hormonları salgılatacak bir şeylere sahip olman gerekiyor. bu bir insan olur, bir hobi olur, çok heves ettiğin bir dizi, oyun, ulaşmaya çalıştığın bir hayal ne olursa olsun seni heyecanlandıran ve tutkuyla bağlı olduğun bişey olmalı ki seni uyanık tutsun. Böyle bir şeyler varken emin ol ne kadar yorulsan da gözün açık kalıyor.

p.s. bu anlattığım tabii doğal yolu, bunları salgılatacak besinler, kimyasallar vb. de olabilir ama bir ömür öyle geçmez.
0
yesil kod adli mahmut yildirim
(24.12.15)
sakallı +1

iş hayatı böyle.
en güzel yıllar; öğrencilik yılları
0
rapon
(24.12.15)
(5)

2 kasım günü

diffarensiyel
Tatil olur mu?
Tatil olur mu?
0
diffarensiyel
(10.10.15)
heralde. 100%100
0
selman bulut
(10.10.15)
sanırım öğretmenlere, seçimde görevli olan kamu çalışanlarına olur
onun dışında resmi tatil olmaz
herşey olağan seyrederse tabi
0
niye ama
(10.10.15)
2 kasım neden tatil oluyor?
0
alice practice
(10.10.15)
neden olsun? olmaz.
0
sayns
(10.10.15)
İlk ve orta dereceli okullar tatil oluyor. çünkü okullarda sandık kurulduğu için ertesi gün temizliği vs yapılıyor. öğretmenler de gece yarısına kadar sandıkta görev yaptığı için seçimden sonraki gün tatil ediliyor.
0
animalman
(10.10.15)
(3)

hala veterinere götürmedim ve tekrar soruyorum ama kedi boğaz şişlik.

alice practice
kedimin geçen gün gıdısını severken bir şişlik hissettim, boyu mercimekle bezelye ebatları arasında. tam erkeklerde adem elması olan noktada. kedinin iştahı enerjisi her şeyi normal. hatta yazlıktan geldiği için, normalden de öte hareketli ve iştahlı.dün akşam param yoktu ailemden para istedim şu ya
kedimin geçen gün gıdısını severken bir şişlik hissettim, boyu mercimekle bezelye ebatları arasında. tam erkeklerde adem elması olan noktada.
kedinin iştahı enerjisi her şeyi normal. hatta yazlıktan geldiği için, normalden de öte hareketli ve iştahlı.
dün akşam param yoktu ailemden para istedim şu yaşımda, bu sefer de kafese sokamadım. (yazlıkta bahçeye çıktı bir kaç yeni numara öğrenmiş kaplan olmuş)
öncelikli sorum kedilerin bademcikleri var mı, şişer mi? zira 2 gün önce buzdolabındaki mamayı sabah zamanım yoktu beklemeye direk koydum yedi, boğazları şişmiş olabilir mi?
ikinci sorum, hiç bir hastalık halsizlik belirtisi göstermeden boğazındaki şişliğe ne neden olabilir?
üçüncüsü böyle bir durumda, bir önceki sorduğumda, biri kedisinin öldüğünü söylemişti. hiç bir belirti göstermeden ölür mü öyle?


not: normalde kafese annemle birlikte koyuyoruz çünkü annemden tırsıyor. annem de ameliyat olan teyzemle kalıyor bir kaç günlüğüne, ben buna sakinleştirici falan verip mi veterinere götüreyim napayım?
0
alice practice
(09.10.15)
bulunduğunuz yerdeki veterineri arayıp akıl isteseniz önce?
0
rakicandir
(09.10.15)
solunum yolu enfeksiyonu için kontrolde veterinerler çene kemiğinin kökünün etrafını yokluyorlar. şişkinlik kötü tabii.
enfeksiyon varsa ağzı kokar, leş gibi, kanalizasyon gibi. dişlerde sararma salya artışı falan olursa kötüye işaret.
bir hafta önce sokaktan aldığım bir yavru öldü, kedilerdeki herpes virüsü dedi
veteriner sebebi için. viral olunca antibiyotik fırsatçı bakteriyel enfeksiyonları tedavi için veriliyor. kedi hareketliyse iştahında sorun yoksa sorun yok diyebiliriz gibi ama evlat işte, risk alamıyor insan.
0
kargn
(09.10.15)
bu arada aklımdan çıkmış, veterinere gittik, hayvanın normal boğazıymış o insanlarda da o noktada sertlik olur ya yutkunduğumuz noktaya dışarıdan elleyince. 3 aydır yazlıktaydı, 6,5 kilodan 4 kiloya düşünce hayvan, gırtlağı ele gelir olmuş yağlardan kurtulup. öneriler için çok teşekkürler.
0
🌸alice practice
(14.10.15)
(3)

kedinin boğazında şişlik var?

alice practice
kedimin tam çene hizasında gırtlak kısmında hani adem elması olacak noktada, leblebi kadar bir şişlik var. dokununca tepki vermiyor, elimle yokladım böyle derisinin altında şiş bir şey var gibi. iştahı hareketi çişi kakası normal.geçen buzdolabından çıktığı gibi verdim yaş mamayı, boğazları mı şişti
kedimin tam çene hizasında gırtlak kısmında hani adem elması olacak noktada, leblebi kadar bir şişlik var. dokununca tepki vermiyor, elimle yokladım böyle derisinin altında şiş bir şey var gibi. iştahı hareketi çişi kakası normal.
geçen buzdolabından çıktığı gibi verdim yaş mamayı, boğazları mı şişti diyorum ama. hapşırık öksürük, nefes almasında bir değişiklik yok.
yalnız purrlamıyor. canı mı yanıyor acaba purrlarken?
veterinere götürebilmek için ailemden para istemem lazım, kötü bir zamana denk geldi.
benzer bir şey yaşayan var mı? neden olabilir bu? bugün para istesem en erken yarın gönderirler, yarın iş çıkışına kadar beklemesi bir risk oluşturur mu?
0
alice practice
(08.10.15)
1.5 ay önce doğum yapmış kedimin bir memesinde şişlik farkettim. Ucu da biraz yara olmuştu. Gece veterineri aradım. Enfeksiyon kaptığını ve ertesi gün kediyi getirmemi söyledi. Fakat kedim sabahı göremedi maalesef. Eğer veterineri dinlemeyip gece açık olan bir kliniğe gitseydim belki kurtarabilirdik onu.

Kedinizin sorunu benimkinden farklı fakat 1 gün beklemek kedinin ölmüne yol açabiliyor. Bence şartları zorlayıp veterinere gidin. Sorun çok önemli olmayabilir ama benim her gün yaptığım gibi 'keşke gitseydim' demezsiniz en azından.
0
pamukprensesioperekuyandiranyamukprens
(08.10.15)
boğaz şişliği de olabilir beze de tümör de. bahseetiğiniz veteriner meselesini göz önüne alırsak yapabileceğiniz en önemli şey bölgeyi her gün elle kontrol etmeniz. herhangi bir büyüme var mı diye takip edin. elinize gelen lenf düğümleri de olabilir. (onlardaki adı ne bilmiyorum ama bizim bademcikler gibi şişiyor onlarınki de) mama su kabını daha temiz tutun ki böyle bir şeyse enfeksiyon kapmasın. geçmiş olsun.
0
madarch
(09.10.15)
bu arada aklımdan çıkmış, veterinere gittik, hayvanın normal boğazıymış o insanlarda da o noktada sertlik olur ya yutkunduğumuz noktaya dışarıdan elleyince. 3 aydır yazlıktaydı, 6,5 kilodan 4 kiloya düşünce hayvan, gırtlağı ele gelir olmuş yağlardan kurtulup. öneriler için çok teşekkürler.
0
🌸alice practice
(14.10.15)
(22)

Porno İzlemeye Ne Zaman Başlanmalı

tum haklari saklidir
12-14 yaş aralığında bir kaç yeğenim var ve ailelerinde cinsellik ile ilgili bilinçli eğitim alma şansları yok. Bu tür konularda fikir vermek vb. şeyler bana düşüyor. Malum internet ortamı, bu yaştaki insanlar için fazlasıyla tuzaklar içeriyor. Saçma sapan pornolar izlemeleri veya porno izlemeye çal
12-14 yaş aralığında bir kaç yeğenim var ve ailelerinde cinsellik ile ilgili bilinçli eğitim alma şansları yok. Bu tür konularda fikir vermek vb. şeyler bana düşüyor. Malum internet ortamı, bu yaştaki insanlar için fazlasıyla tuzaklar içeriyor. Saçma sapan pornolar izlemeleri veya porno izlemeye çalışırken olmadık içeriklerle karşılaşmalarını engellemek için yönlendirmem gerektiğini hissediyorum ama erken davranmaktan korkuyorum. Sizce bir insan porno ve benzeri içeriklerle kaç yaşında haşır neşir olmaya başlamalı?
0
tum haklari saklidir
(06.10.15)
fizyolojik ve psikolojik açıdan porno zararlı bir şey. illaki kurcalayacağı zamanlar olacaktır ama hiç alışmaması iyi olur. o kısma karışmanız bir şey değiştirmez ama zararlı olduğundan bahsedebilirsiniz.

cinsel konularda eğitim vermek istiyorsanız aslında bu yaşlarda konuşulması lazım, zira cinsellik sadece seksten ibaret değil.

edit: pornonun zararları saymakla bitmez. erkeklerin kadınlara bakış açısını, algısını tamamen değiştiren, beyindeki ödül sistemini alt üst eden bir şey porno. yani "porno ne zaman izlenir" gibi bir soru çok saçma oluyor. evde interneti de kesseniz çocuk mutlaka pornoya şöyle bir göz atacaktır ama pornonun yaşı yok, herkese her zaman zararlı. zararlarından mutlaka bahsedin.
0
lesmiserables
(06.10.15)
porno dediğin şey 25 cm masfallı 150 cup memeli hatunların bağrışıp çağrıştığı yapay seviş filmi. bunu izlemeye hiçbir zaman başlamamalı (kaçarı yok tabi de) ve bi şekilde yönlendirmemeli, hatta ergenimiz uzak tutulmalıdır. alternatifler nedir bilmiyorum, bilimini bilmem
0
dieselsingle2
(06.10.15)
konuşmanız gerekiyor. belli başlı şeyler anlatıp, kavramalarını sağladıktan sonra bu bilinçle pornoyu zaten kendileri keşfedeceklerdir. en azından onlar keşfetmeden önce porno hakkında bir kaç şey biliyor olsunlar. ille bir şey izletecekseniz belirli bir konusu olan, kadın denen varlığın sadece tek bir işe yaradığı algısı oluşturmayan, cinsel organların ve birleşme anının gösterilmediği -nispeten- erotik filmler izletebilirsiniz. pornonun zararlarından bahsetmeyi de unutmayın.
0
uuth
(06.10.15)
teşekkür ediyorum cevaplarınız için. Maalesef porno izletmeme şansımız yok, milletce 40 küsür dns değiştirip yine ulaşıyoruz porno içeriklere. Tek amacım yaşı gelene kadar uzak tutmak, yaşı geldiğinde ise, çevresinde kurulan tuzaklardan haberdar etmek ve "normal seks yaşantısıyla", porno filmler arasındaki absürd farklılıkları işaret edebilmek.
akışına bıraksam da kendisi bulup izleyecek ama en azından bilinçli izlesin istiyorum.
0
🌸tum haklari saklidir
(06.10.15)
hahaha
freud un mu ne çocuk eğitimi konusunda bir lafı vardı
"ne yaparsan yap, nasılsa yanlış yapacaksın"
bu cocuklar erkek mi?
erkekse coktaaan herseyi kesfetmistir onlar
imam hatip e falan gitmiyorlarsa.
0
titiraprap
(06.10.15)
amator porno denen bi sey var. ille de brazzers izlemek zorunda degil. o yas araliginda zaten her seyi coktan ogrenmistir bile. sadece korunmayla ilgili biraz fikir vermek yeterli olur bana kalirsa.
0
bohr atom modeli
(06.10.15)
hiçbir zaman. sağlıksız bir durum olduğu gerçek.
0
aklimdakisorular
(06.10.15)
"bırakınız izlesinler" demem çok garip ve saçma gelebilir kulağa ama o çocuklar zaten çoktan bulmuşlardır yollarını bence. benim zamanımda (zamanım dediğim de şu an 21 yaşındayım) millet 11-12 yaşında dalya diyordu. erkek boşalabildiğini anladığı yaşta çüküyle oynamaya, erotik içerik kovalamaya başlıyor ve bunun normal bir süreç olduğunu düşünüyorum şahsen. eğer çocuk doğuştan ruh hastası değilse zaten çok ekstrem veya zararlı şeylere girmeyip am-meme-göt kovalayacaktır internette. e onu da hangimiz yapmadık zamanında?

ailenin vereceği cinsellik eğitimi ve cinselliğe bakış açısı çok önemli ama. bu dışardan verilemez sanırım maalesef. ben mesela 10 yaşındayken bi' oyunda karşıma çıplak kadın fotoğrafı çıkınca kafayı yemiştim resmen. elim ayağım 10 dakika boyunca titremişti, başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü. "kötü" ve "ayıp" bir şey yaptığım için.

daha sonra atayiz olduk, bissürü insan tanıdık, dünya görüşümüz değişti, kız arkadaşlarımız oldu falan ama hala çıplak kadın görsem aynı şeyi hissediyorum mesela. bize "seks ayıp yavrım" dediler çünkü, atamadık o şeyi. bunun pornoyla da alakası yok bence. olsaydı eğer şu an tavşan gibi zikişiyor olmam gerekirdi. gidip hayvanlı, kafa kesmeli porno izlemedikleri sürece bırakınız izlesinler, bırakınız takılsınlar.

bi' de onlar zaten yürümüştür abi ya, 12-14 diyorsun. bırak. vura kıra, ite kaka öğreniyor insan bunları. hadi birbirimizi yemeyelim, siz de bu işlere ilk giriştiğinizde sperminizin bitmesinden korktuğunuz için mastürbasyon yapmaktan çekiniyordunuz. sizi gidi hınzırlar.

bu arada o çıblak karılı oyun şu,

www.minioyun.com

güzel bi şey ben oynuyom hala arada.
0
der meister
(06.10.15)
cinsel eğitimle ilgili de çocuklar için resimli kitaplar var. öyle bir şey alabilirsin belki. sen ne dersen de o porno izlenecek, yapacak bir şey yok kendi keşfedecek bunu.
0
veritaslibertas
(06.10.15)
xart falan izletin efendim
0
bana da mi lolo
(06.10.15)
porno zararli (ya da yararli) yazan allah askina bi arastirma bi kaynak gostersin. herkes bir tarafindan salliyor arkadas. fizyolojik ve psikolojik olarak zararliymis. allah allah. kim diyor arkadas? bilir kisi misin sen?

bir sekilde su yolunu buluyor. eger sacma sapan sitelere girmiyorsa cok da kurcalamayin bence.
0
cilgin fantezilerin adami
(06.10.15)
@çılgın fantazilerin adamı

www.youtube.com

www.youtube.com

konuşuyorsak destekli konuşuyoruz. daha örnek atayım mı? azıcık psikoloji görmüş insan bunu kolayca iddia edebilir. porno zararlı diyorum ve hatta artırıyorum: pc oyunlarının da birebir benzer etkileri var.
0
lesmiserables
(06.10.15)
@lesmiserable

ben sicmisim o zaman. su anda izleyemiyorum ama izledigim zaman fikirlerimi atarim mesaj olarak size.
0
cilgin fantezilerin adami
(06.10.15)
bence ne izleyeceğinden çok, cinselliğin aslında ne olduğu işlevinin ne olduğu, porno filmlerin hangi açılardan gerçek hayatla kıyaslanmaması gerektiği, masturbasyonun doğal olduğu, ancak bunun cinselliğin merkezini oluşturmaması gerektiği falan açıklansa daha doğru olur. porno film izlemek değil ama, günde 5 kere masturbasyon yapmak, abartmak, gerçek hayatta yaşıtı kızları porno filmdekilerle karşılaştırmak (ki yetişkin erkeklerde ve evliliklerde bile ciddi sorun bu, ekşide de görürsünüz, kadın dediğin DD memeli bütün vücudu lazerle epilasyon yapılmış, her an sekse hazır belini şöyle kıvıran şöyle amuda kalkan falan diye tanımlayanlar var) bir de çocuğun başını belaya sokmaması için temel cinsel eğitimi verin, cinsel olgunluğa erişmenin sadece pipisinin kalkması olmadığını, işin sorumluluk yönü olduğunu, 16-17 yaşına kadar, bu sorumluluk için yeterince olgun olmayacağını, hastalıklar, hamilelik, yasal yönü falan anlatın.
0
alice practice
(06.10.15)
Video değil de kadın fotoğraflarıyla başlasın. Poz veren kadınlar iyi olur.

Erkek olduklarını kabul ederek kadın önerdim, değilse tam tersi.
0
yirmisantim
(06.10.15)
"porno zararlı" demek "internet zararlı" demek gibi bir şey. hiç bir şey ifade etmiyor.
0
nxtrls
(06.10.15)
oturup anlatmistim ben, bunlar cok abartili... sevgisiz... algin bozulur... filan diye; ise yaramisti.
0
e haliyle
(06.10.15)
zararlı olduğunu söylemen onlara bunu yaparken suçlu hissettirecek, bu mu daha kötü porno izlemeleri mi; sen karar ver. yani düşün bütün ergenliğin suçluluk hissiyle geçmiş, altı üstü 15-20 dk.lık videolar izlediğin için. kendi haline bırak, bunun bir eşik yaşı falan yok. düzeltmeye çalıştıkça daha çok bozarsın çocukları, sakınılan göze çöp batar; kendileri bir şey sorarlarsa konuşursun. zaten "zararlı" yahut "günah" vs. demek hiçbir şey ifade etmiyor, bu çocukların bir de akranları var, onlardan görecek duyacaklar ve bir şekilde, her şey olacağına varacak. yaşları biraz daha geçsin, cinsellik hakkında konuşursun duruma göre madem aileleri bu konuda ilgisiz.
0
dafaiss
(07.10.15)
He amk he zararlı. 13 yaş falan iyidir başlamak için.
0
i was made for you
(07.10.15)
alice practice +1

onun dediklerine ek olarak: sadece çevrelerindeki karşı cinsi değil kendilerini de pornolardaki insanlarla karşılaştırmamayı öğrenmeleri lazım. "benim vücudum o adamın vücudu gibi değil, öyle olmalıyım. kadınlar ağızlarına tükürülmesinden mi hoşlanıyormuş, ama ben bunu yapamam, beni istemeyecekler!" gibi algılar oluşabiliyor. nasıl şeyler izledikleri, kendilerini ne kadar inandırdıkları önemli.

izledikleri şeyin tıpkı sıradan bir filmdeki gibi bir kurgu olduğunu, bazı insanların beğenilerine yönelik olarak yazıldıklarını, herkesin o şeylerden hoşlanması gerekmediğini ama hoşlanmasında da bir sorun olmadığını anlamaları lazım.
0
whimsical
(07.10.15)
yanıtlarınız için teşekkürler. düşündüklerim ve yazılanları harmanlayarak, virüs ve benzeri reklamlara yakalanmaması için ne yapması gerektiğini, filmlerin ve senaryoların absürdlüğünü ve hangi siteleri-kategorileri tercih etmesi gerektiğini kısaca anlatıp kendi haline bırakacağım.
yine de ister istemez saçma sapan videolar da izleyecektir ama en azından yanlış olduğunu, abartılı olduğunu, kötü olduğunu bilerek izler.
gerisi onlara kalmış.
0
🌸tum haklari saklidir
(07.10.15)
porno sömürüdür, aldatmacadır; porno izlemek ruh hastalığıdır. çocuklarımızı pornodan uzak tutmalıyız. en basitinden başkalarının bedenlerini fetişleştiren bir çocuktan sağlıklı cinsellik namına yarın ne beklenebilir?

eğer, eğitimi için denetimli şekilde porno izletmeyi amaçlıyorsan sanki bir duyarlıktan yola çıkılarak sorulmuş gibi ancak tümüyle abuk subuk saçma sapan bir soru bu derim. hem bilinç hem porno yanyana gelince tüylerim diken diken oldu. böyle bir kötülük umarım yapmazsın o ocuğa.
0
lazarus
(07.10.15)
(30)

Sinirden elim ayağım titriyor! Özellikle yazar arkadaşlar yardımcı olabilir

dessy
Uzun olacak, sabrı ve vakti olanlar okuyabilirse sevinirim, sinirden kendimi atacağım camdan! Bildiğiniz üzere 2 aya yakındır bir süredir Hakkari'de tek bir kitabı dahi olmayan bir okula yardım gönderiyoruz. Canımızı dişimize katarak o okula hem kütüphane, hem anasınıfı açmaya çalıştık. Dedik ki şu
Uzun olacak, sabrı ve vakti olanlar okuyabilirse sevinirim, sinirden kendimi atacağım camdan!


Bildiğiniz üzere 2 aya yakındır bir süredir Hakkari'de tek bir kitabı dahi olmayan bir okula yardım gönderiyoruz. Canımızı dişimize katarak o okula hem kütüphane, hem anasınıfı açmaya çalıştık. Dedik ki şu karanlık günlerde çocukların dünyalarına ışık olalım. Sevgiyi ve kardeşliği aşılayalım.

Okulun tüm kırtasiye malzemelerini sizlerin ve çevremdeki arkadaşların yardımlarıyla tamamladık. Gelen her bir ürünün fotoğrafını ürünü alan arkadaşlarla paylaştım. Yanılmıyorsam yaklaşık 6 bin tl'den fazla bir sipariş vermiş bulunduk, hepsini şuradan görebilirsiniz: docs.google.com

Ve bu yardım kampanyasıyla ilgili şöyle bir başlık açıldı sözlük'te: eksisozluk.com

Sizlerden gelen bu desteklerle okula anasınıfı yapıldı, bugün okula öğrenciler gelmeye başlamış ama öğrenciler eğitimlerine bu hafta başlayabilecek VE BU HEPİNİZİN SAYESİNDE OLDU! Bu yardım olmasaydı bu sene o okulda anasınıfı eğitimi olmayacaktı, okulda kütüphane olmayacaktı. Okula bugün aldığımız halıfleks yerleştirilmiş, okul müdür yardımcısı beni arayarak "internetimiz gelmedi, gelse fotoğraf çekip paylaşacaktım ama dayanamadım, çok heyecanlıyım, halıfleks yerlere çok güzel oldu, herkes bayıldı" dedi.

Bakın, hiç kimseyi ve beni dahi tanımadığınız halde birilerinin kalbine dokundunuz, o sınıfı görünce okula gelmek isteyen onlarca çocuğu düşünün bir de.

Sizler beni tanımadan, etmeden gerek para toplanma konusunda yardımcı oldunuz, gerek ihtiyaç listesindeki ürünleri alarak direkt okula siz gönderdiniz.

ANCAK!

Bir sorunla karşılaştık ve bu beni mahvediyor. Gerçekten insanlığımdan ve insanlıktan nefret ettim. O kadar sinirliyim ki insan gerçekten boşuna cinnet geçirmiyor!

Yer: İzmir!

Anasınıfı için gerekli olan malzemeler neler diye araştırırken mümkün mertebede uygun fiyatlı ama yine de çocukların sevebileceği ürünler seçtik.

Bu ürünlerden birisi de şuydu: www.pirlantaoyuncak.com

Bir gönüllümüz bu üründen iki adet sipariş etti. Sipariş ettiğimiz tarih ise 19 Ağustos, bakın: tinypic.com

O dönem de maalesef şehit haberleri çok olmaya başlamıştı. Vermiş olduğumuz diğer siparişlerin okula ulaştırılması konusunda pürüzler yaşamaya başlamıştık ancak yardım kampanyası olduğu için firmalar ürünleri gönderme konusunda epey çaba sarf ettiler. 2 bin tl'ye yakın aldığımız halıfleksin o bölgeye o dönem gönderilmesi neredeyse maliyetiyle aynı tutara denk geldi.

Ben de sırf bu yüzden ürünü aldığımız Pırlanta Oyuncak isimli firmayı aramadım. Ne de olsa telefonda konuşmuştuk, parayı almıştı ve ürünleri hazırlayacaktı.

Olaylardan 1 hafta kadar sonra okul müdür yardımcısı bana gelen ürünlerin fotoğraflarını yollamaya başladı ancak bu ürünler arasında Pırlanta Oyuncak'tan gelen hiçbir ürün yoktu. Biraz daha bekleyelim dedik. İzmir'den çıkışı geç olmuştur, insanlık halidir, İzmir gibi bir yerde yanlış olmaz dedik.

10 gün geçti, okuldan bu firmaya ait bir fotoğraf hala gelmedi, ben de artık sormaya başladım okula, hani gözden mi kaçırdılar, yok mu şu iki mobilya diye. Cık, yok.

Artık firma sahibi Muhammet Bey'i aramaya karar verdim. Aradım. Telefonu açtı. Durumu izah ettim. Öğleden sonra beni arar mısınız, fabrikaya gidecem, bir bakayım dedi. Öğleden sonra aradım, "bizim elemanlar ürünleri bırakmamışlar, kusura bakmayın, ben cuma günü göndertiyorum" dedi. "tamam" dedim.

Cuma günü geçti, bir sonraki haftanın Cuması oldu, hala gelen bir fotoğraf yok okuldan. Önce okula tekrar soruyorum, "gelen bir ürün yok İzmir'den" diyorlar, acaba ürünler başka bir şehirden mi yollatıldı diye düşünerek başka şehirden gelen mobilyalar var mı diye soruyorum. "yok" deniliyor.

Firma sahibi Muhammet Bey'i tekrar arıyorum. Tekrar öğleden sonra aramamı istiyor, fabrikada olacakmış, öğleden sonra arıyorum, "ya mobilyalar şu an tam gözümün önünde, kusura bakmayın, gündem kötü ya, gönderememişler, kargo kabul etmemiş" diyor. "Anlıyorum ama diğer siparişlerimizin hepsi gecikmeli olsa da gitti ve hiçbir kargo firması "bu ürünü kabul etmiyoruz" demedi diyorum. Neticede İzmit'ten 92 metrekare halıfleks gitmiş, düşünün! "Tamam, özür dilerim, ben göndericem, bizzat kendim gideceğim hatta, sıkıntı yok" dedi. İnandım.

Aradan 10 gün geçiyor, yine önce okulla teyitleşiyoruz, sonra firmayı arıyorum, Muhammet Bey diyor ki, "Vallahi bizzat kendim götürdüm, kargoyu almadılar, artık hangi kargo firmasına soracağımı şaşırdım". Artık ciddi ciddi kıllanmaya başlıyorum. Diyorum ki, "Ptt kargoyu aradınız mı?". "aaa, iyi fikir, ben bir de onu arayayım, yarın size takip numarasını paylaşırım" diyor. Kendisine tekrar tekrar bu mobilyaların yardım kampanyası dahilinde imkanı olmayan bir okula gönderildiğini, bu mobilyaları da bir gönüllünün aldığını, kendisine de mahcup olduğumu iletiyorum. "tamam, sıkıntı yok, ptt kargo gönderir oraya" diyor.

Ertesi gün oluyor, kargo takip numarası bana iletilmiyor. Ben de kendisine whatsapp üzerinden yazıyorum, yaşadığım hayal kırıklığını, kendisine artık güvenmediğimi, yardım eden arkadaşa da yüzümün kara çıktığını dile getiriyorum. Hepsinin ekran görüntüleri var elimde. Ağzımdan bir tek hoş olmayan kelime dahi çıkmıyor. Ancak bana cevap dahi vermiyor, üstelik aramalarıma da cevap vermiyor artık.

Ben de durumu siparişi veren avukat gönüllümüze iletiyorum, telefon numarasını istiyor Muhammet Bey'in. Muhammet Bey arkadaşıma telefonu açıyor, diyor ki yarın takip numarasını yollayacağım.

Ertesi gün oluyor, arkadaşım takip numarası geldi mi diye soruyor bana. Bana gelen bir numara yok. Biraz daha bekleyelim diyoruz. Sonra bana 1,5 ay önce sipariş ettiğimiz ürünlerin fotoğraflarını yolluyor, "PTT hala gelmedi ürünleri almaya" diyor. Cevap yazmıyorum. Ertesi gün akşam üzerine doğru "Hala gelmedi mi PTT?" diyorum. Okunuyor mesajım ama cevap verilmiyor.

Bir yandan da insanlığa olan inancımı yitirmiş, kendimden ve tüm insanlardan tiksinmiş halde buluyorum. Adamı arasam telefonu yine açmayacak veya yine aynı şeyleri söyleyecek ve ben artık sinir krizi geçirecem diye korkarak aramıyorum, sormuyorum. Bugün google'da "pırlanta oyuncak" diye aratayım diyorum. Aratınca ilk çıkan sonuçlardan biri: pırlanta oyuncak şikayet.

Şikayetleri okuyorum tek tek, şok. İnsanlar cinnet geçirmiş neredeyse! Kimisi köyün birinde öğretmen, velilerden ufak ufak yardım toplamayı başarmış, sınıfının eksiğini almak istemiş. Kimisi 6 aydır oyalandığını söylemiş, kimisi kendisine beddualar atmış, insanlar gerçekten haklı olarak çıldırmış!

Üstelik bu kişinin whatsapp profil durumu: ALLAH'A EMANET.

Şaka gibi!

Ben de dayanamıyorum ve gösterdiğimiz tüm iyi niyet ve anlayış için hakkımızı helal etmediğimizi, o güzel isminin anlamını taşımadığını, diğer müşterilerin yorumlarını okuduğumuzu, bizlerin de şikayet yazacağını ve PTT gerçekten kargoları onca gün almadıysa onlar için de hakkımızı yasal yollardan arayacağımızı söylüyorum.

Ve diyorum ki siz de beni diğerleri gibi oyalacak mısınız? avukatıma söylüyorum, hemen sizi aratıyorum, her yere şikayette bulunuyorum ve sözlük'e de konuyu taşıyorum. Bu sefer bana kargo takip numarasını paylaşıyor, kargonun nerede olduğunu söylüyor ama tabii kargoyu PTT ile vermemiş.

Ve diyor ki; kargo ücretini alıcı ödeyecek!! E biz böyle anlaşmamıştık!!!! Şaka gibi diyorum! "Evet, ister şaka, ister başka bişey" diye cevap dönüyor. Ve bana diyor ki: "Allah'a inancın varsa İnternet'e yorum yazmayın".

Arkadaşlar, yemin ederim, eğer ki kendi keyfim için aldığım bir ürün olmuş olsaydı, bu kadar sinirlerim harap olmayacaktı ama biz bu ürünü gerçekten ihtiyacı olan bir okula göndermek için aldık!! Ne kadar uğraştığımızı en iyi siz biliyorsunuz! Şu an bu iki dolap olmadığı için alınan malzemeler yerleştirilemiyor. Daha da açığımız var hala biliyorsunuz.

Sizlerden ricam, lütfen bu yazımı sözlük'te paylaşabilir misiniz? Yazık günah insanlar çıldırmış, birileri daha mağdur olmasın, şikayetler şöyle:

www.alosikayet.com
www.sikayetvar.com
www.kararvermeden.com

Ben o kadar koşturma arasında gözden kaçırdım, haklısınız, öncesinde firmayı araştırmam gerekiyordu. Ancak ben böyle bir konuda hele ki İzmir gibi bir yerden bu tarz bir sorunla karşılaşabileceğimi sanmıyordum.

Sinirden saçlarımı yolmak üzereyim!!! Bir de ürün için kaç yüz liralık kargo ücreti ödeyeceğiz şimdi kim bilir!

Soru olarak açtım ki her türlü önerilere açığım.
0
dessy
(05.10.15)
change.org'da imza kampanyası başlatsam bir işe yarar mı bir de? ay 140 kişi okudu, 1 kişi hariç kimseden bir cevap gelmedi :((((
0
🌸dessy
(05.10.15)
cayma hakkı kullanılamaz mı? sonuçta alışveriş internetten yapılmış.
cayma hakkını kullanmanız durumunda iade kargoyu firma öder.
0
azizakin
(05.10.15)
Tutar havale yapıldı, internet üzerinden alışveriş değildi. Tutarı geri yollayın dedik, ben ürünü yollayacağım dedi.
0
🌸dessy
(05.10.15)
avukata soyle artik takip numarasi susu busunu sormayi biraksin cezai islem kovalansin.
gondermeyecek adam belli ki.
yapacak baska bir sey yok istediginiz kadar baslik acin bir sey degismez.
imza kampanyasi da cok sacma bu durum icin, 1 milyon kisi imza toplasa "ay o kadar imza atmislar dur ben mallari gondereyim" mi diyecek?
avukat biraz saf galiba...
gecmis olsun.
0
chaotic good
(05.10.15)
yazıyı paylaştım.
firma ismi vererek şikayet talep etmenin yasal sakıncası var mı bilmiyorum. bilen birileri varsa aydınlatabilirse sevinirim.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(05.10.15)
internetten olmasın da telefonla olsun, mesafeli satış kapsamında cayma hakkınızı kullanırsınız. avukat arkadaş yardımıyla bir ihtarname çekin, 3 gün içinde paranın geri ödenmesine diye. sonra da malın fiyatına göre hakem heyeti ya da tüketici mahkemesine gidin. şu adamlara para kazandırmamış olun.
0
alice practice
(05.10.15)
arkadaşınız avukatmış, ne yapılacağını bilir aslında. mahçup olacak bişey yok, firmanın böyle yapması sizin suçunuz değil ki.
ödeme evraklarınıza, sitesine, tanıtım broşürlerine "satıcı yollar/ adrese teslim" ibaresi var mı bakın bi. diğer satışlarına da bakabilirsiniz. firma adrese teslim çalışıyorsa bütün satışları adrese teslim kabul edilir.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(05.10.15)
hocam adam gibi işini yapmayıp üstüne de itibarım zedelenmesin diye nolur internete vermeyin diye yalvaran firmalara acımamak lazım. açık açık twitter ve facebook hesaplarından yazalım durumu. şikayet bombardımanına tutalım, herkes öğrensin bu adamların ne mal olduğunu. hem siparişi geç gönderecek hem insanları aptal yerine koyacak üstüne bi de yalan söyleyip kargoyu alıcıya ödettirecek. yok ya. bir sonraki yardım kampanyasında gene birileri bunların ağına düşecek.
0
halanne
(05.10.15)
Dediğinizi yapacağım.

Bu arada @hayat aklini konusacak bir filozof uret, bir yanlış anlaşılma olmasın, sonradan dank etti, ben şikayet talep etmiyorum, paylaşılsın sözlükteki insanlar bilsin istiyorum. ben "pırlanta oyuncak" diye aratmıştım sözlük'te ürünü almadan önce, bir başlık çıkmayınca kale alınacak bir durum yok diye google'da aratmamıştım. burada hatalıyım, farkındayım. ancak mesaj içeriğini istersen "şikayet talep ediliyor" demeyelim, hem senin için rahat olur, hem gerçekten sadece sözlükte bir entry açılarak paylaşılmasını ve insanların öğrenmesi amacındayım.
0
🌸dessy
(05.10.15)
Avukat arkadaşım şehir dışında şu an zaten, o yüzden de başının etini yemek istemiyorum :(

bakın şöyle bir şikayetleri de var, al işte, gel de çıldırma!!! "PIRLANTA OYUNCAK FİRMASI BENİ MAĞDUR ETTİ.PSİKOLOJİMİ BOZDU. KÖY OKULUNDA ÇALIŞIYORUM. VE ŞARTLARIN KÖTÜ OLDUĞUNDAN VELİLERDEN TOPLADIĞIM AZ BİR ÜCRETLE SINIFA GEREKLİ EĞİTİM ARAÇLARINI TEMİN ETMEK İSTEDİM ARAŞTIRDIM EN UYGUN BU FİRMAYI BULDUM.FAZLA OYUNCAK İÇİN FİYATTA ANLAŞTIK PEŞİN EFT GÖNDERDİM AYNI SAATLERDE 28. GÜN KARGO EKSİK ŞEKİLDE GELDİ ..."
0
🌸dessy
(05.10.15)
@halanne, teşekkür ederim anlayışın için.

firmanın twitter adresi şuymuş: twitter.com ben iş yerinden giriş yapamıyorum, evde akşam şikayette bulunacağım. dileyen arkadaşlar yazabilir.
0
🌸dessy
(05.10.15)
tamamdır, düzelttim :)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(05.10.15)
cezai işlem+1

ancak adamı, bu tipleri internette orada burada rezil etmek son derece doğru. ders veren olmazsa adam neden devam etmesin ki kazık atmaya. kendiniz demişsiniz, bir sürü şikayet var: bence şikayetçi taraf birkaç kişi olsun.

izmir'de olmasına şaşırmayın, değişim ülkenin her yerine, özellikle büyük şehirlere sirayet etti. it kopuk nereden geldiği belli olmayan bir parayla bırakın onu bunu, istanbul'un nezih semtlerinde dükkan açıyor. hukuksuzluğa güveniyor, arkasının kollandığına güveniyor, onu bırakalım iç politikaya güveniyor falan. toplu tavır geliştirmek lazım ama onun için tüzel kişi haline gelmek mümkün olsa mesela "ekşi sözlük gönüllüleri" * falan olsa belki şans biraz daha artar. tabii bu durum değil sonraki hayır işleri için diyorum.
0
godoşu beklerken
(05.10.15)
Benim en çok sinir olduğum şey adamın adı Muhammed, whatsapp durum mesajı ALLAH'A EMANET!

Ve bir de bana mesaj atıyor: Allah'a inanıyorsan internete yazma diye!!!

Çıldırmak üzereyim, gerçekten bir de bunun için koşturuyorum. Bir de bana "sizin işiniz gücünüz yok galiba" diyor!
0
🌸dessy
(05.10.15)
resmen ürünü şey etmiş. heryere şikayet et. gerekirse sitesine dos saldırı atarız bi kaç gün siteye giriş olmaz falan. niteleyemiyorum bu yapılan davranışı. boşvermişlik umursamama resmen karaktersizlik. lütfen bir daha yapmayın yaptırmayın. benim de aklımda pırlanta oyuncak önünden dahi geçmem. aldırmam da. change.org iyi olur. hepimiz imzalarız. buraya koyduğun belgeleri de ekle cidden hemen yap müsaitsen.
0
indescribable
(05.10.15)
Sonra bu dincilerin çoğu böyle şerefsiz oluyor deyince kızıyorlar bize.

(Kaliteli dinci kardeşlerimi tenzih ederim.)
0
battal gemalmaz
(05.10.15)
Her türlü cezai işleme başvurun, yapabileceğim bir şey varsa yardımcı olmak da isterim.
Başlığını da açtım.
0
aychovsky
(05.10.15)
İşe yarar mı bilmiyorum ama link şöyle: www.change.org


aychovsky, çok teşekkür ederim, rica etsem başlığa benim yazımın linkini de paylaşabilir misin?
0
🌸dessy
(05.10.15)
ne pislik insanlar var ya..

parayı geri almanın bir yolu olmalı. bundan sonra adam gönderse bile kabul etmeyin, paranızı iade alın.
cezai işlem +1 bugün sizin sorununuz çözülse bile yarın başka biri mağdur olacak.

yol gösterebilecek bir avukat lazım.

kampanyayı imzalıyorum, yapabileceğimiz başka bir şey olursa lütfen haber verin.
0
peggy
(05.10.15)
Kargo ücreti 120,70 TL imiş. Gel de çıldırma!
0
🌸dessy
(05.10.15)
bu kişinin cep telefonunu buradan paylaşın. whatsapp dan yüzlerce mesaj gitsin. en azından yardım kampanyasına katılan kişiler hesabını bu kişiden sorabilsin. bunu hak etmiş.
0
o kadar da degil aga
(05.10.15)
Onu yapamam maalesef. Ancak en büyük yardımı imza kampanyasını Imzalayarak, sözlükten Pırlanta oyuncak başlığı altında yazarak yardımcı olabilirsiniz. Mobilim, imla hataları için kusura bakmayın.
0
🌸dessy
(05.10.15)
numarasını yaz
0
kurt rambis
(05.10.15)
izmirdeyim toplanıp gidelim.
0
veritaslibertas
(05.10.15)
Numarasını paylaşmam hoş olmaz; hem haklıyken haksız duruma düşerim.

En güzel yardım: eksisozluk.com

Ya da: twitter.com
0
🌸dessy
(05.10.15)
Firmanın int. sitesinde mobil telefon numarasi var. Kıpsss.
0
old possum
(05.10.15)
Kargo bugün belki de bu yazılar sayesinde gönderildi. Kargo tutarı: 120,70 TL.

Muhammet Bey kargo geldiği zaman okul müdürünün kendisini aramasını söyledi, aradığında Muhammet Bey de kargoyu arayıp "faturayı bize kesin, okuldan ücret almayın" diyecekmiş ama ne derece yapılabilecek bu, emin değilim.

Öncelikle bunun bir netleşmesi lazım. Kargo oraya gittiğinde bize sıkıntı çıkaracaklar mı?

İkincisi, gelen ürünler sipariş ettiğimiz ürünler mi, tam mı, eksik mi, bunu da görmemiz gerek. Zira gelen şikayetler arasında ürünlerinin eksik gönderildiğini söyleyenler de vardı. Bu şekilde sözlükteki başlıkta güncelleme yapabilir misiniz biriniz lütfen? => eksisozluk.com
0
🌸dessy
(05.10.15)
Muhammet Bey bana mesaj attı, Allah belanı versin der kendisi. Ekran görüntülerini aldım ne olur, ne olmaz :/
0
🌸dessy
(05.10.15)
la adama bak hem suclu hem guclu. utanmadan bi de urun gitti hala ne yapmaya calisiyorsunuz diyo.

ben de izmirdeyim hem de bucadayim. buca-kaynaklardaymis bunlarin da yeri. seytan diyo git fabrikaya, tekriri ile uslanmayani hakkini neymis ogret gel.
0
halanne
(05.10.15)
Ürünler gönderildi, kargo parasını firma kendi üzerine aldı. Burada ve sözlük'te yazılanların etkisi büyük. Şimdi tek soru işareti eşyaların eksiksiz ve doğru şekilde gönderilip gönderilmediğini görmek. Bunun için okul müdür yardımcısı en geç yarın iki mobilyayı da monte eder, haber veririz dedi. Bir kullanıcı arkadaş sözlük'te bu şekilde güncelleme yapabilir mi acaba?
0
🌸dessy
(07.10.15)
(12)

Birinden habersiz yapilan ses kaydi delil sayilmiyor mu?

stavro
Bir ortamda birinden habersiz yapilan ses kaydi ya da karsi taraftan habersiz kaydedilen telefon gorusmesi kaydi herhangi bir suc icin delil kabul edilmiyor mu yasal olmayan yoldan elde edildigi icin?Ayni sekilde habersiz yapilan telefon gorusmesi kaydini, herhangi bir tehdit icin kullanamaz misiniz
Bir ortamda birinden habersiz yapilan ses kaydi ya da karsi taraftan habersiz kaydedilen telefon gorusmesi kaydi herhangi bir suc icin delil kabul edilmiyor mu yasal olmayan yoldan elde edildigi icin?

Ayni sekilde habersiz yapilan telefon gorusmesi kaydini, herhangi bir tehdit icin kullanamaz misiniz gorusme kadydini habersiz yaptiginiz icin?

Eger izinsiz kayit oldugu icin gecerli dedil saylmiyorsa (yok kullaniliyorsa buradan sonrasini dikkate almayin), guvenlik kamerasi kayitlari da kaydedilen kisinin haberi olmadan yapiliyor, onlar nasil delil olarak kullaniliyor? Herhangi bir apartman dairesine ya da isyerine giren birisi goruntusunun kaydedildigi konusunda onceden bilgilendirilmiyor ki.
0
stavro
(04.10.15)
sayılmıyor.

guvenlik kayıtları ıcın ılla ki gorunur busuru yerde guvenlik kamerası var dıye uyarı vardır. bunu okumamak mazeret degıl.
0
bryan fury
(04.10.15)
güvenlik kameraları ortada, kamera olduğunu dikkat ediyorsanız görebiliyorsunuz, ayrıca kamera bulunfuğu bir çok yerde uyarıyla belirtiliyor.
0
kuzey li
(04.10.15)
telefon kaydı için karşı tarafı baştan uyarmanız lazım. bu çağrı merkezlerini arayınca bu çağrı görüşme kalitesi açısından kayıt altına alınmaktadır diye uyarıyor seni mesela..
0
masa penisi
(04.10.15)
Eger hicbir yerde yazmasaydi guvenli kamerasi goruntuleri de mi sayilmayacakti?
0
🌸stavro
(04.10.15)
Bahsettiginiz durumda delil sayilmama sebebi habersiz olma degil "hukuka aykiri yollardan elde edilme"dir.guvenlik kameralarinin hukuka aykiri bir yönu yoktur.ama bilincli olarak delil elde etme amaciyla ses kaydi video vs suretiyle ozel hayatin ihlal edilmesi durumunda hukuk ihlali soz konusudur.ceza davalarinda bu sekilde elde edilen deliller kabul edilmiyor.ancak bazi dava turlerinde (bosanma gibi) yargitayin kabul ettigi haller de var.
0
aquarium
(04.10.15)
Tamam iste, habersiz kaydedilince de hukuka aykiri yollardan elde edilmis sayilmiyor mu zaten?

Akilli telefonlarin hepsinde gorusmeyi kaydetme imkani mevcut. Bunu kullandigimizda hukuka aykiri davranmis oluyoruz o halde, dogru mudur?
0
🌸stavro
(04.10.15)
bildiğim kadarıyla kamera kabak gibi ortadaysa delil sayılıyor ama gizli kameraysa sayılmıyor.
not: avukat değilim.
0
kuzey li
(04.10.15)
Bir yere guvenlik kamerasi koymanin amaci gizlice delil elde etme degil guvenligi saglamadir.ve o kameralar ordayken bir suc islenirse bunu tespit etmek icin kullanilir degil mi? Hukuka aykiri bir durum yok yani.delil elde etmek icin Birinin evine gizlice kamera koymakla isyerini guvenlik kamerasiyla haber vermeden izlemek arasinda fark var demek istiyorum.
0
aquarium
(04.10.15)
Evet telefonunuzla ozel bir gorusmeyi kaydedip bunu delil diye sunarsaniz hukuka aykiri olmus oluyor.
0
aquarium
(04.10.15)
O kismi anlasildi, demek istedigim herhangi bir yere sunmasak da gorusmeyi kaydediyor olmak suc olmuyor mu o zaman?
0
🌸stavro
(04.10.15)
Tabi ki oluyor.yani şoyle anlatiyim.anayasayla korunan ozel hayatin ihlali suc oldugu icin bu delilleri hukuka aykiri sayiyoruz zaten.olay ozel hayati ihlal etmenin dogrudan suc olmasi.gorusme esnasinda birinin sesini rizasi olmadan kaydetmenin hapis cezasi var.
0
aquarium
(04.10.15)
Yargıtay ın şu şekilde kararları da var.

Dolayısıyla, katılanın kendisinden rüşvet istedikleri gerekçesiyle sanıklar ile aynı ortamda ve telefonda yaptığı görüşmeleri cep telefonuna kayıt etmek suretiyle elde ettiği kayıtların Yargıtay 5. Ceza Dairesi tarafından 5237 sayılı CYY'nın 135. maddesi kapsamında değerlendirilmesi ve hakim kararı olmaksızın gerçekleştirildiklerinden bahisle hukuka aykırı kabul edilmesi isabetli değildir.

Diğer taraftan, katılan tarafından elde edilmiş olan kayıtların 5237 sayılı TCY'nın Özel Hükümler başlıklı İkinci kitabının kişilere karşı suçlar başlıklı ikinci kısmının dokuzuncu bölümünde düzenlenen özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlar kapsamında kabulü de olanaklı değildir. Zira katılan eylemi bir başkasının özel hayatına müdahale olmayıp, kendisine karşı işlendiğini düşündüğü suçla ilgili olarak kaybolma olasılığı bulunan kanıtların kaybolmasını engelleyerek, yetkili makamlara sunmak amacıyla güvence altına almaktır.

Kişinin kendisine karşı işlenmekte olan bir suçla ilgili olarak, bir daha kanıt elde etme olanağının bulunmadığı ve yetkili makamlara başvurma imkanının olmadığı ani gelişen durumlarda karşı tarafla yaptığı konuşmaları kayda alması halinin hukuka uygun olduğunun kabulü zorunludur. Aksi takdirde kanıtların kaybolması ve bir daha elde edilememesi söz konusudur.

Öğretide, 'Meşru müdafaa olarak değerlendirilebilecek, örneğin hakaret, tehdit veya şantaj suçlarına muhatap olan ve o an konuşmaları kayıt altına alan mağdurun elde ettiği bu delil hukuka uygun sayılacaktır' (Prof. Dr. Ersan Şen, Türk Hukuku'nda Telefon Dinleme, Gizli Soruşturmacı, X Muhbir, 2. Baskı, sf. 74), “… ‘kayıt altına alma’ gerçekleşen bir haksız saldırıya karşı, ‘kayıtları takip organlarına verme’ ise tekrarı muhakkak bir haksız saldırıya karşı yapılmaktadır. Yani her ikisi de meşrudur. Netice olarak, meşru savunma çerçevesinde hareket ettiğinden, üzerinde durulan sorunda mağdurun eyleminin haberleşmenin gizliliğini ihlal veya kişiler arasındaki konuşmaların kayda alınması ya da benzeri başka bir suça vücut vermediği gibi, yapmış olduğu kayıtların da hukuka uygun olarak ele geçirilmiş olduklarından pekala delil olarak değerlendirilebileceği söylenebilir.” (Yrd.Doç. Dr. Ali İhsan Erdağ, TBB Dergisi, 2011(92), sf. 54) şeklinde görüşler mevcuttur.

Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;

Katılanın sanıklar ile aynı ortamda ve telefonda yaptığı görüşmeleri cep telefonuna kayıt etmek suretiyle elde ettiği kayıtların, 5271 sayılı CYY'nın 135. maddesi kapsamında değerlendirmesi, bu bağlamda hakim kararı olmadığından bahisle hukuka aykırı kabul edilmesi olanaklı olmayıp, rüşvet istenmek suretiyle sanıklar tarafından kendisine karşı işlendiğini iddia ettiği suçla ilgili olarak, bir daha elde edilme olanağı bulanmayan kanıtların yetkili makamlara sunulmak amacıyla toplandığının, dolayısıyla hukuka uygun olduğunun kabulü gerekmektedir.

kamuya açık alanlarda, kameralar görünür şekilde yerleştirilmişse ve ya kamera vardır uyarısı varsa, bu durum kaydı hukuka uygun hale getirir.
ancak mesela, eve gelen bebek bakıcısını kontrol için eve gizlice kamera yerleştirirseniz, bu kayıtlar hukuka aykırı olur. Yine de, mahkeme, bu bebek bakıcısı örneğinde olduğu gibi, atıyorum 2-3 yaşında bir bebeğe karşı evde bakıcıyla yalnızken bakıcının işlediği suçu ispatlamanın başka hiç bir yolu olmadığından, duruma göre yasak delil olup olmadığına bakıyor.
0
alice practice
(16.10.15)
(4)

gss prim borcu

schopenowski
iyi forumlar herkese. hızlıca cevaplanmasına ihtiyaç duyduğum bir sorum var.gelir testi zımbırtısına vs. gitmeden doğrudan herhangi bir şirket üzerinden sigorta başlatsam benim açımdan sıkıntı oluşturacak olumsuz bir yan etkisi olur mu?tenkyuveriyors in edvens.
iyi forumlar herkese. hızlıca cevaplanmasına ihtiyaç duyduğum bir sorum var.


gelir testi zımbırtısına vs. gitmeden doğrudan herhangi bir şirket üzerinden sigorta başlatsam benim açımdan sıkıntı oluşturacak olumsuz bir yan etkisi olur mu?

tenkyuveriyors in edvens.
0
schopenowski
(30.09.15)
şirkete primlerini ödemen lazım. asgari ücretli gösterseler dahi, prim miktarı zaten gss için ödenecek aylık miktarı buluyor diye biliyorum. (şu halde hem işverenden kesilen hem maaşından kesilen kısmı senin ödemen gerekecek)
0
alice practice
(30.09.15)
sikinti olusturmaz aksine odedigin sigorta primi sadece saglik hizmetlerinden faydalanmana degil ayrica emeklilik icin prim olarak saydirmana da olanak saglar. eger gelir testinden zaten yuksek cikacaksa, imkanin varsa direk sigorta baslatmak daha mantikli.
0
sAINT
(30.09.15)
peki ben sonra gelir testine gittiğimde devlet bana "sen özel şirketten sigorta başlatmışsın. o zaman senin borcunu sıfırlamaya/azaltmaya gerek yok." falan der mi? çünkü sanırım gelir testi yaptırdıktan sonra o görünen borçta epey bi azalma oluyor.
0
🌸schopenowski
(30.09.15)
işsiz olduğun dönem için borcun silinmez.
0
m7rv7
(30.09.15)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.